24.bölüm

1.6K 65 22
                                    


5 yıl sonra

"Efendim Nabız gitti!"

"Çabuk makineyi getirin! Hadi!" makineyi getirip kalbinin üzerine baskı yaptıktan sonra çekti. Bjr anda yataktan fırlamıştı hasta.

"500 ayarlayın!" sonkez denediklerinde hastanın kalbi eski haline gelmişti.

"Kalbi eski haline geldi efendim"

"Tamam. Her farklı bir durumdan haberim olsun"

Evet bu hasta chanyeol'dü. Baekhyun daniel ile evlendikten sonra ingiltereye gitmişti. Chanyeol hiç bir şey bilmiyordu. Herkes onun koreden uzaklaşıp başka yere uerleştiğini söylemişti, chanyeol ise pişmanlık duygusu ile karısından boşanmış , baekhyun'u aramaya koyulmuştu. Ama ne ettiyse bulmamıştı, daha sonra sehun sinirinden evlenip ingiltereye gittiğini söylemişti. Chanyeol bunu son bir ayda öğrenmişti. Ve ingiltereye giderken ağır bir kaza geçirmişti. Bir aydır hastanede yoğun bakımda yatıyordu. Baekhyun her şeyi yeni duymuştu ama daniel gitmesine izin vermemişti.

Baekhyun

İngiltereden koreye ailemin yanına gidiyorduk. Min ki kucağımda uyuyakalmıştı. Chanhyun ise daniel ile uyumuş kalmışlardı. Uyku tutmamıştı beni. Chanyeol ise aklımdan hiç çıkmıyordu, kaza yaptıktan sonra onu hiç göremedim. Hala evlimiydi acaba. 3 yıl geçti aradan. Ona olan sevgim bir gram eksilmedi. Daniel bana şu 3 yıl içerisinde öpmekten ileri gitmedi. O da biliyordu benim hala başkasını sevdiğimi.

Babam çinde olduğu için her şeye zor yetişiyordu. Ve o da bugün bizimle olacaktı. Annem ben gidince kyungsoo ve kai ile yaşamaya başlamış. Onlarda geçen yaz evlenmişler. Abim ve luhan ise 2yıl önce evlendiler. Yani biz gittimten 1 yıl sonra.

Chanhyun babasını bildiği için sürekli soruyordu, ama artık yaşı yettiği için ayrıldığımızı açık ve net anlattım. Min ki normal olarak babasını tanımıyordu. İlk gördüğü kişi daniel olduğu için ona baba demişti.

"Appa" minki kucağımda uyudan şişmiş gözlerle doğruldu. Düşmemesi için belinden tuttum.

"Uyanmış mı benim aşkım?"

"Evet appa uyandım" yanağından öpüp heri çekildim. Bir anda kahkaha atınca saşırdım.

"Appa, babam ve abim cok komikleyy" bedpnde onunla berber gülünce ikiside uyanmıştı.

"Neye gülüyorsunuz siz?" daniel sorduğunda ikizde tekrar güldük.

" baba, ikiniz cok komiktiyizzzz"

"Bak sen, demek çok komiktik ha. Baba seni yesin mi şimdi hm?" ellerini karnında dolandırıp gıdıklamaya devam etti.

"Ya baba duyy" daniel min ki nin alnındam öpüp geri çekildi. Uçagın inmesine yarım saat kalmıştı.

"Daniel... biliyorum kızacaksın ama ben chanyeol'ü bir kez görmek istiyorum. Her ne kadar onu affetmemiş olsam da çocuklarımın babası" daniel sinirle soluyup tekrar devam etmişti,

"Baekhyun bunu konuştuğumuzu sanıyordum ben. Onu görmeni istemiyorum. Tekrar ağlayacaksın.,o günleri yaşatacak sana" emindim artık yaşatmayacaktı. Bunu daniel bilsin istemiyordum ama onu unutamadım. Kendiside çok iyi biliyor.

"Merak etme daniel. Bana artık bir şey yapamaz. Ssn barsın değil mi? Ailem var. Ama ben onu görmek istiyorum. Hala hastanede yatıyormuş. Bence gitmeliyim"

"Ahh peki. Uçak insin seni bırakırım. Sirkette bir sürü iş birikti. Onları hallefmeliyim. İnince zaten bizi bir araba alacak." kafa sallaım konuşmasına. Heycanlanıyordum ama bir yandan da korkuyordum. Onu görecektim ama çok kötü halde görmekte istemiyorum.

Uçağın ineceğini söylediklerinde paltolarımızı giyinip hazırlandık. Uçaktan inince bizi bir araba aldı. Beni hastaneye bıraktılar. Çocuklar annemlere gittiler.

Hastane kapısına girmeden bekledim biraz. Ne yapmam gerekiyordu.

Daha fazla dayanamayıp iceri daldım. Danışmaya ilerlediğimde kırmızı ruju ile bir kız beni karşıladı.

"Park chanyeol hangi odada acaba?"

"Bir dakika efendim... aa şey 2100. Odada 3 katta koridorun sonundaki oda."

Koşarak merdivenlerden çıktım. Kata geldiğimde koşuşturmalar vardı.

"Hocam hasta tribülansa girdi" bir asistanın sesini duyduğumda yöneldikleri odaya gittim. Kapıya girdiğimde chanyeol hareketsiz yatıyordu. Ve etrafında doktorlar vardı.

"Chanyeol!"odaya daldığımda direk yanına gidip elini tuttum. Bu hali neydi böyle. Tanrım sen yardım et!

"Lütfen odadan çıkın. Nesi oliyorsuniz siz?"

"Ben baekhyun, byun baekhyun, eski eşiyim. Lütfen iyi olduğumu söyleyin nedir bu hali!"

"O zaman sürekli sayıkladığı kişi sizsiniz. Lütfen dışards bekleyin. Sizinle konusucaz" mecbur odadan çıktım. Onun bu hale gelmesinde ki sebeb bendim. Lanet olsun. O benim yüzümden bu halde!

Doktor çıktığında yanına gittim hemen.

"Neyi var? İyi olacak değil mi?"

"Eski eşi sizsiniz galiba. Sürekli sizde bahsedip durdu. Hemşirelere sizden bahsetmiş sürekli. Pişman olduğununu söylüyormuş her defasında. Ne yaptıda onu bu hale getirdiniz. Ama merak etmeyin. Şu an durumu düzeldi. Galiba geldiğinizi hissetti, uyanık şu an"

"Her şeyi kendi mahvetti. 3 yıl boyinca ayrı kaldık. Kaçırdılar beni, bir oğlumuz bir de kızımız var. O başkası ile evlendi. Bende başkası ile. Tam 5 yıl önce oldu bunlar. Ve başkasıyla evli olsamda ona olan sevgim bir gram eksilmedi. Şu an onunla konuşabilir miyim?"

"Tabii ki. Fazla yormayın yeter" içeri girdiğimde ağzında maske ile yatan chanyeol karşıladı beni. Yanına oturup elini tuttum.

"Chanyeol bak, ben geldim, sana geldim," tebessüm etti. Ama içinde ki o heycanı gözlerinden okuyordun.

"B-baekhyun g-geldin" slimi hafif sıktı,

"Geldim chanyeol geldim, senin için geldim bak, yanındayım"

"P-pişm-pişmanım baek"

"Biliyorum, biliyorum chanyeol, ama bu halde olman benim suçum, lütfen affet beni"

"H-hah-hayır sen-senin suçun değil"

"Özledim seni chanyeol"

"Ben d-daha fa-faz-fazla"

Elimle yüzünü okşadım. Gözlerindsn öptüm.

"G-git-gitme tekrar baekhyun, d-dayana-dayanamam. B-bu z-zamana k-kadar g-gelmeni b-bekledim"

"Bundan sonra seni bırakamam zaten chanyeol. Bu halde ise asla"

"Seni seviyorum baekhyun"

"Bende chanyeol"

-phiochanbaek-

shσtgun wєddíng || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin