9.bölüm

2.2K 110 25
                                    

~park chanyeol~

Uçaktan indim. Yanıma hiç bir şey alamamıştım. Sadece ağrı kesici. Para ve baekhyun'un tişörtü.

Londra karaloluna gittim. Her şeyi bir bir anlattım. Onlarda izini sürmeye başladılar.

~park baekhyun~

Uçaktan ineli 5 saat olmuştu. Chanyeol'den bir haber yoktu hala. Bir eve gelmiştik. Kocamandı.

Chanyeol ile benim evimiz kadar olmasada büyüktü işte.

Jongin beni eve bırakıp işi olduğunu söyleyip gitmişti. Hizmetçiler bana evi gezdirdikten sonra odama yerleştim. Daha doğrusu odamıza...

"Efendim yemek hazır" hizmetçinin beni çağrması ile yataktan doğruldum.

"Geliyorum. Şey jongin geldi mi?"

"Evet efendim. Aşağıda sizi bekliyor"

Üzerimi düzenleyip aşağı indim.

Jongin koltukta oturmuş beni bekliyordu.

Ne kadar da ukala!

"Ahh sevgilim hoşgeldin gel hadi acıkmışsındır. Zira ben çok açım"

Benimle bu kadar samimi olması sinirlerimi bozuyordu. Alttan almak zorundaydım...

"Chanyeol'ü bıraktın mı?"

Soru ile kaşları çatıldı. Konunun açılmasını bile istemiyordu.

"Bıraktım. Ayrıca artık onu hayatından çıkar anladın mı!? Sadece ben varım bundan sonra!"

Bir şey diyememiş. Sadece oturduğum sandalyeye sinmiştim.

Hiznetçinin yemekleri koymasını izledim.

"Jongin bebeğime bir şey olmayacak değil mi? Ona zarar vermeyeceksin"

Konuşmamla kafasını kaşdırdı

"Merak etme baekhyun onu senin elinden almayacağım. Ve ona babalık yapacağım."

Ohh be iyi ki ona bir şey yapmayacak!

Bebeğim için zorlada olsa yemeğimi yedim. Jongin arada elimi tutup öpüyordu.

Aklım hep chanyeol'deydi. Şu an nerede nasıl durumda hiç bilmiyordum.

O bensiz yapamazdı. Ben olmadan çok dağınık ve hep aç kalırdı.

"Yarın bebek için alışverişe çıkalım"

Konuşmasıyla kafamı kaldırdım..

"Tamam"

Diyebildim sadece... ona binlerce kez teşekkür edemezdim ya!

Korkarak tekrar konuşmaya çalıştım.

"Jongin... c-chanyeol nerede ve nasıl bir durumda biliyor musun?"

Gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp verdi.

"Baekhyun onun ne halde olduğu seni ilgilendirmez. Yarın boşanıyorsunuz. İmzaladı kağıtları. Sende imzalayacaksın ve olup bitecek. Ama senin için son bir kez araştıracağım onu. Baekhyun bu yaptığım son iyilikti. Bundan sonra chanyeol adı evimizde geçmeyecek!"

Sinirleniyordum. Beni zorla kaçırıp üstüne de azarlıyordu. Kaba şey!

"Bana bak jongin! Bu bebeğin babası chanyeol! Ve onu babasından ayıramazsın!" Biraz fazla ileri gitmiştim ama bebeğimi ve babasını savunacaktım tabii ki de!

"Bal gibi de ayırırım! Unut dedim sana unut!"

"Sen istesende istemesende ben chanyeol'ü seviyorum! Ve hepte seveceğim! O kalın kafana sok bunu!"

Masadan kalkıp odaya çıktım. Bu kadarıda fazlaydı.

Üzerimi değiştirip yatağa geçtim. Kalbim acıyordu. Bebebğime bir şey olmasından kokuyordum. Chanyeol peki o nasıldı?

Korkularım ve aklımda ki katmaşık sorularla uykuya daldım...

~park chanyeol~

Bir otel bulup yerleştim. Polisler jongini bulmuşlardı ve takibe geçmişlerdi. Halbu ki ben hemen gidip almak istemiştim. Ama polisler engel olmuştu.

Yatağıma uzandım bebeğim nasıldı? Baekhyun ile olan tek parçamız iyimiydi? Baek çok mu ağlıyordu? Canı yanıyor muydu? Ya da o adam ona eziyet ediyor muydu?

~park baekhyun~

Sabah kalktığımda jongin yanımdaydı. Yüzsüz gibi birde yanıma geliyordu. Yataktan kalkıp aşağı indim. Kahvaltı hazırlıyorlardı. Masaya geçmeden banyoya ilerledim. Onunla aynı masada oturmak istemiyordum.

Banyodan çıkıp odaya gittim tekrar. Üzerimi değiştirmeliydim.

Dolaba yönelip bir tişört ve pantolon aldım. Jongin'i uyandırmamak için elimden geleni yapıyordum.

Dolabın önünde hemen tişörtümü çıkardım. Ama giyemedsn belime iki kol sarıldı.

"Bebeğim günaydın..." uykulu sesi ile bana konuştu.

Bana dokunuyordu. Yarı çıplak olduğumdan faydalanıyor gibiydi. Omzuma öpücükler bıraktı. Sonra boynuma ama bu kadarıda fazlaydı. Ona dönüp göğsünden indirdim...

"Bana dokunamazsın!"

Sinirlenmiş gibiydi ama sikimde bile değildi.

"Baekhyun! Sana dokunurum! Bana karşı çıkma!"

"Ne demek dokunurum ya! İzin aldın mı sen dokunurken" o arada tişörtü boynumdan geçirdim.

"Bana bir daha dokunmaya kalkma! Midem bulanıyor" sonkez küçümsyerek baktım.

Odadan çıktım hemen. Gidip masaya oturdum. Kahvaltımı yapıp bir an önce gitmem gerekti.

~park chanyeol~

Sabah telefon ile uyandım. Karakoldan arıyorlardı.

"Alo"

"Chanyeol. Kötü bir haberimiz var! Jonginin izini kaybettik. Bize oyun oynadı"

"Ne demek kaybettini ya! Bulun onu hemen!"

"Peki" telefonu kapatıp sinirle ayağa kalktım.

Nasıl kaybederlerdi. Aklım almıyordu.

Otelden çıkıp londrada kalan arkadaşımın yanına gittim. Biraz dertleşmeye ihtiyacım vardı. Önceden haberleşip buluşacağımız yare verdım. Bir masaya geçip oturdum. Bir kaç saat sonra kris geldi.

"Dostum sorun ne neden burdasın?"

Kris sorar bakışlarla önüme oturdu.

"Barkhyun kris! Onu kaçırdı. Jongin"

"Ne!?" Aklıma geldikçe gözlerim doluyordu.

"Peki nerde bikiyor musun?"

Gözyaşlarımı silip başımı kaldırdım

"Bilmiyorum" dedim umutsuzca...

-phiochanbaek-

shσtgun wєddíng || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin