11.bölüm

1.9K 103 44
                                    

2 yıl sonra...

"appa bak ayıcık!" chanhyun bahçede otururken elindeki ayıcıkla bana doğru koştu.

"evet tatlım çok güzel"

chanhyun doğduktan sonra jonginden kurtulmuştum. birisi beni kurtarmıştı.

ismi tao. o olmasaydı bebeğim ne eziyetler çekecekti.

chanyeol ise ne durumda bilmiyorduk.

ne kadar aradıysakta onu bulamıyorduk.

ama aramayıda bırakmayacaktım.

bazen diyorum acaba jingin ona bir şey mi yapmıştı.

"baekhyun ben geldim!"

"appaaaa!" chanhyun doğduğunda tao'yu babası olarak gördü. bizde bir şey diyemiyorduk.

"merhaba chanhyun!" tao kucağına alıp sımsıkı sarıldı. bana üzgün bakışlarla bakarken.

onlara bakmaya doyamıyordum ama çalan telefonum bunu engellemişti.

telefonu elime aldım. karakoldan arıyorlardı.

"alo"

"bay byun, by park yaşıyor ama nerde olduğunu bilmiyoruz"

"tanrım... teşekkür ederim çok saol'un" telefonu kapatıp tao'ya döndüm.

"chanyeol yaşıyor!"

"gerçekten mi!"tao ile birbirimize sarıldık.

onun nefes aldığını bilmek müthişti.

sevinçten chanhyun'a bakmayı unutmuştuk ve ortada yoktu.

"tao!chanhyun nerde?!" bilmiyorum bakışları aldım.

park chanyeol~

baekhyun'u artık bulamayacaktım. kalbim acıyordu. dayanamıyordum artık. gücüm kalmadı. yaşamamında bir anlamı yoktu.

kendimi öldürecektim. baekhyun'suz bir hayat berbattı!

arabayla yolda ilerlerken bir çocuğun yoluma atlamasıyla frene bastım.

hemen arabadan inip çocuğun yanına gittim.

"hey iyi misin?" ağlamaktan konuşamıyordu. çok tatlıydı. kulakları kocamandı. gözleri ise çok güzeldi.

"iyiyim abiy sen kimsin?"

"ben park chanyeol ya sen?"

"bende chanhyun" bu ismi baek ile çocuğumuza koyacaktık. ama hepsi yok oldu.

"peki neden yoldasın evin nerede"

"şuyda" elinden tutup bahçe kapısından girdim. onu arayan birilerini fark ettiğimde bağırdım.

"burdayız!"

sesime doğru gelen kişileri görünce gözlerim doldu.

o özlediğim yüz...

o özlediğim ses...

park baekhyun....

bir kaç dakika birbirimize baktık.

karnı yoktu. yoksa bu benim oğlum muydu?

chanhyun'a baktım. hala elimi tutuyordu. elini bıraktım.

"baekhyun...." fısıltıyla konuştum.

koşarak yanına gittim ve o özlediğim kokuyu içime çektim.

sımsıkı sarıldım.

onu ne kadar özlemisim.

2 yıl dile kolay!

"baekhyun! tanrım sana şükürler olsun"

ben sarılıyordum ama baekhyun kıpırdamıyordu.

kollarımı gevşetip yüzüne eğildim.

"bebeğim..."

kafasını kaldırıp dolu gözlerle bana baktı.

"chanyeol sen geldin..."

"evet bebeğim geldim. sana ve oğlumuza geldim"

baekhyun ağlayarak kollarını boynuma doladı. hıçkıra hiçkıra ağlıyordu.

saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalıştım.

"yahh annemi bıyakk!" aramıza giren minikle gözlerim doldu.

eğilip kucağıma aldım.

"oğlum benim! yanında olamadığim ićin affet beni" kokusunu içime çektim.

"anne bu abiy ne diyoy?"

baekhyun bana bakarak konuştu.

"bebeğim. o senin gerçek baban"

"gerçek babam mı? neden gelmedi o zaman?"

ikimizde konuşmadık. sadece hasret gidermek istiyorduk.

"ahh ben burdayım. chanyeol sen nerdesin? biz neler çektik burda! ahh neyse chanhyun gel parka gidelim"

tao mesajı anlamış olacak ki onu burdan uzaklaştırdı. konuşmak zorundaydık. çok şey vardı...

tao onu aldıktan sonra baekhyun'un elinden tutup içeri çektim.

koltuğa oturduk birlikte.

"chanyeol neredeydin? neden bulamadın beni!? neden beni oğlumla yalnız bıraktın?"

"ben sizi bırakmadım ki. hep peşindeydim. şu son yılda senin jongin'den kurtulduğunu öğrendim. numaranı aradım ama numaranı değiştirmişsin"

"evet tao beni kurtardı"

"bu konuyu sonra konuşacağız. seni bulmayınca artık ümidim kalmamıştı ve kendimi öldürecektim baekhyun. eğer oğlumuz karşıma çıkmasaydı bugün benim ölüm günümdü"

"ne diyorsun sen chanyeol ben yaşıyorum. oğlumuz, sen ve bn tekrar birlikte olacağız"

ellerini tutup yanaklarını okşadım....

"seni seviyorum..."

-phiochanbaek-

shσtgun wєddíng || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin