Bahar uyumuştu kollarımda. Saçlarının arasındaki elimi çektim ve masum yüzüne baktım. Ne tatlıydı ama? Çok ağlamıştı. Evi darma duman etti. Sonunda sakinleştirdim. Kendine geldiğinde biraz kız gecesi yaptık. Sonra da dizime yattı ve üçümüz beraber film izledik. Ben de saçlarını okşuyordum. Uyuya kaldı. Alnına bir öpücük kondurdum. Çok iyi bir kızdı ama damarına basıyorlardı benim miniğimin. Hiç dışa vurduğum gibi değilim, biliyorum. Ama yaşam şartları beni böyle olmaya zorluyor.
"Eylül."
Esma'ya baktım. Odaya gideceğini işaret ettiğinde başımla onayladım.
Esma yukarı çıktı. Biraz Bahar'ı izledim. Sonunda uyandırmaya çalıştım fısıltı ile.
"Bahar. Bahaar."
Mırıldanırken adeta bir bebek gibiydi.
"Bahaar. Hadi canım."
Gözlerini açtı.
"Ne oldu?"
"Hadi çıkalım."
"Bunu bana değil Ali'ye de."
"Ne?"
"Hadi çıkalım dedin ya. Bunu bana değil Ali'ye de, diyorum."
"Ya sen yine ne saçmalıyorsun gece gece ya?"
"Kim bilir?"
"Kim bilir mi? Bak Ali ile takıla takıla ona benzemeye başladın."
"Biraz sende benzesen diyorum. Şu nemrut halin yerine daha neşeli hallerini görsek."
"Bak bak. Hiç uykudan kalkmış gibi değilsiniz Bahar hanım! Hadi kalkın bakalım."
Bahar kalktı ve beraber odaya gittik. Baharı odaya getirdiğimde çıkarken elimden tuttu.
(Burada Kalp Atışı fon müziklerinden "Misunderstoot"u açmanızı şiddetle tavsiye ederim. Daha anlamlı oluyor.)
"Gitme. Beraber yatalım."
"Sende bunu Oğuza de o zaman."
Öyle masum baktı ki...
Öyle yaralı.. öyle yalnız.. öyle muhtaç.. bebek gibi...
Kıyamadım.
"Tamam tamam."
Burukça gülümsedi ve elimden çekip yatağa çekti. Üzerimdekiler zaten rahat şeylerdi. Bu yüzden yattım. Bahar da uzandı ve başını göğsüme koyup sıkıca sarıldı. Ben de anne şefkati sıcaklığında sardım.
Islaklık hissettim. Ağlıyordu.
"Bahar?"
"Neden Eylül? Neden? İpekte olup da bende olmayan şey ne? Bu kadar mı kötü bir kızım ben? Bu halde olmamın sebebi kardeşin iken ben neden seninle daha huzurluyum? Canım yanıyor. Daha da yanacak. Oğuz ile ikisini yan yana gördükçe...biteceğim. Yavaş yavaş. Ama derinden. Bir virüs gibi bitirecek bu acı beni..."
Saçlarını sevmeye başladım.
"Öyle düşünme. Sen neler yaşadın? Bunu da atlatacaksın. Sen yaparsın."
Başını kaldırıp kırmızı gözleri ile baktı.
"Sen yaşasan ne yapardın? Ali Asaf seni değil de Nazlı'yı sevseydi-
"Ayh! Konu yine mi bana geldi? Saçma sapan konuşmaya başladın. Hadi uyu yavrum. Yarın gidiyoruz."
"Hayıır."
"Eveet. Sen burada kalmaya devam ettikçe daha iyi değil, daha kötü oluyorsun. Sana unutturmak lazım bazı şeyleri. Şimdi kapa o güzel gözlerini. Bünyenin uykuya ihtiyacı var."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
9-B | 1. Kitap
Fanfiction#Oğbah Serisi 1 Benim yaşadığım hayat değilmiş. Meğer benim için asıl hayat, o sınıfa girdikten sonra başlamış... ~~~~ Bir OğBah hikayesi...