6

932 73 19
                                    

"Selam Horoz."

Oğuz başını çevirdiğinde Eylül ile karşılaştı.

"Eylül?... horoz?"

"Horoz gibi sabahın bilmem kaçında kalkmışsın da. Ondan dedim."

"Ha. Ali Asaf ile Alp'i uyandırmaya çalıştım ama kalkmadılar."

"Kalkmaz. Yani Ali Asaf kalkmaz. Saat 7 olmadan 1 dakika öncesinden bile kaldıramazsın."

"Öyle mi? Ne zamandır tanıyorsun?"

Cevap veremedi.

"Sen Ali Asaf'ı mı seviyorsun?"

"Ne alakası var canım ya. Saçmalama."

"Hadi hadi."

"Ayy! Sen bir yandan bahar bir yandan! İkiz gibisiniz valla!"

"Ne?"

Sırıttı oğuz.

**

"Ulan oğuz. Uykumu kaçırdın!!!"

Ali Asaf söylenerek kalktı ve banyoya girdi. Çıktığında üzerini değiştirdi ve oğuzu bulmak için otelden çıktı.

**

"Ciddi misin?"

"Evet" dedi umursuzca eylül.

"Neyse konuyu dağıtma."

"Ne konusu?"

"Eeylüüül."

"Efeendiim"

"Ali asaf!"

"Ne olmus?"

"Bilmemezlikten gelme."

"Üf tamam."

"Neye?😏"

"Sevmiyorum. Sadece hakkında bilgilerim var o kadar. Gelmeyin üstüme ama yaa."

"Tamam tamam."

***

Ve o sırada Ali asaf gelir ve uzaktan oğuz ve eylülü görür.

"Noluyo ya?"

***

Saat 8:30 du ve herkes bahçede kahvaltı yapıyordu.

10-C ve 11-D farklı gruplar şeklindeydi. Ayrılardı.

Bahar eylüle seslendi

"Eylül tuzu verir misin?"

"Tabii"

Sofrada 3 tuzluk vardı. 1'inde tuz, 2.sinde karabiber, 3.sünde de toz pul biber vardı. Eylül biberi verdi bilerek.

Bahar yemeğe dökeceği sırada eylül seslendi.

"Bahar! Oğuzla konuştum bu sabah."

Bahar Eylüle bakarak döktü biberi kahvaltısına.

"Ee?"

"O da tutturdu sen ali asafı seviyorsun diye."

Eylül baharı oyalarken bahar da bakmadan yediği yemekten sonra öksürerek otelin içindeki lavaboya koştu.

Eylül sırıttı.

"Bu daha ne ki?"

9-B | 1. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin