11. Bölüm: Tehdit.
❄️
"Aymira, iyi misin güzelim?" İrkilerek abimin omzuma dokunan eline ardından karmaşık bakışları olan yüzüne baktım. Endişelendiği belli oluyordu, hele ki annemden aldığı gözleri acıyla parlarken.
"İyiyim abi, merak etme." Sesimi zar zor bulabilmiştim. Yüzüne yakışan gülümsemesiyle başını sallayıp kolunu ensemden omzuma sardı. "Gel, Edim'in odasına geçelim." Cevabımı beklemeden ilerlemeye başlamıştı ki ismini duymamla bile hızlanan kalbime kaşlarımı çattım.
Umarım böyle atmaya devam etmezdi.
Abimin araladığı koyu renk kapıdan geniş bir çalışma odasına geçtiğimde titreyen ellerim ve nefesim düzene girmeye başlamıştı. "Sana bir su getireyim, Edim de gelir zaten." Diyerek odadan çıktığında boş bakışlarla etrafa baktım.
Modern olduğunu gördüğüm odaya yorum yapmak bile istemiyordum, tam olarak Edim'i yansıtıyordu işte.
Saçlarımı geriye itip üzerimdeki ceketten kurtulurken ancak serinlemiştim ki abim aralanan kapıdan içeri elinde bir bardak suyla girdi. "Al güzelim." Gülümsemeye çalışarak bardağı kavradım, bir yudum su içtikten sonra ise karşımdaki tekli koltukla aramızda olan cam sehpaya koydum.
"Ne oldu o asansörde öyle?" Kaşlarımı çatarak yeniden zihnimde yer edinen anlarla yutkundum. "Edim dokundu falan dedi ama anlamadım." Dedi karmaşık bir ifadeyle. "Kim kime ne yaptı?" Abimin hiçbir şeyden haberi yoktu. Tabi olmazdı! Adamı kolundan tuttuğum gibi asansöre yönlendirmiştim.
Sadece Edim'in bir şey için kavga ettiği zannediyordu, daha doğrusu sinirlenerek birini dövdüğünü.
"Şey aslında..." Ne diyeceğimi bilemiyordum, abim yalan söylediğimi hemen anlardı. Böyle bir şey nasıl söylenirdi ki? Abimin beklenti dolu gözleriyle dudaklarımı aralamıştım ki kapı açıldı.
Edim elindeki buz torbasını içeri girer girmez kenardaki çöp kutusuna fırlatarak irkilmemi sağladığında abimin çatık kaşlarıyla ona baktığını gördüm. Büyük bir hırsla odanın ortasına gelirken kapıyı çarpmayı ihmal etmemişti. "İt! Ödeteceğim ben sana yardımı."
Kendi kendine konuşurken bile yeniden öfkelenirken gözleri bana çarptığı gibi titremiştim. Bakışlarındaki koyuluk belime sabitlenmiş orayı yakarken ellerime işkence ediyordum. Biraz daha belli ederse abimle arasında da bir kavga çıkabilirdi ve Edim'in bu sinirle ne yapacağı belli olmazdı.
"Tamam artık Edim, biraz fazla abartmadın mı?" Diyen abim Edim'e doğru ilerlediğinde içten içe korkuyordum, çünkü Edim'in öfkeli bakışları aniden onu bulmuştu. "Hem bak Aymira böyle şeylerden çabuk etkileniyor." Dedi abim, tek amacı onu sakinleştirmek olduğundan bir tepki göstermemiştim.
"Ortağın olarak değil sana emanet ettiğim kardeşime iyi bakmanı isteyen bir abi olarak söylüyorum." Yutkundum, Edim'in bakışları büyük bir hızla beni bulmuştu. Üşümememe rağmen titremem normal miydi? "En azından bunu istemeye hakkım vardır." Gözlerimi kaçırarak bana gülümseyen abime döndüm.
Zamanında büyük bir aşk yaşamış bir adamdan başka bir adama duyduğum duyguları fark etmemesini bekleyemezdim. Hele ki o kişi beni çok iyi tanıyan abim ise.
"Sorun yok." Edim'in buz gibi sesine ve üzerimde hissettiğim bakışlarına rağmen ona dönmedim. "Bir dahakine adamı başka yerde döverim." İçimden abime onu durduramayacağını söyleyen hâline yutkunurken bir yandan da sorun yok deyip başka yerde döverim demesine gülüyordum. Allah aşkına bir yandan uysal bir yandan aykırı olmayı nasıl beceriyordu bu adam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız
Teen Fiction"Dilini, dudağından uzak tut." Diyerek gözlerini yumup yeniden araladığında yanağımı dişleyeyim derken dudağımı dişlemiştim. İstemsiz yaptığım bu harekete yutkunarak karşılık verdiğinde hipnoz olmuş gibiydim. "Yapma şu hareketi anasını satayım, yapm...