_____❀_____
Jimin'in nefes alışverişi hızlandı. Kucağındakinin ne dediğini tam olarak idrak edememişti. "İlk öpücüğünü almamı mı istiyorsun?" Sorduktan sonra karşısında yavru köpek bakışları atan çocuğa baktı.
"Evet, hyung." Pembe dudaklarının üzerinde bir tebessüm belirdi. Jimin ise yutkunduktan sonra cevap verdi."Tabi ki, bebek tavşanım."
Jungkook'un yüzünü kırmızı renk ele geçirmişti. Jimin'in ona verdiği lakap yüzünden utanmıştı. "S-söylediğin l-lakabı beğendim, h-hyung." Yumuşak bir tonda konuştuktan sonra ellerini yüzüne yaslayıp, saklandı.O sırada Jimin, açıktan kalan kollarını okşadı. Beyaz renkteki bedenini hissetmek çok güzeldi.
Bu durumdan daha iyi olabilecek tek şey, Jungkook'un çıplak olmasıydı, diye düşündü.
Jimin'in düşünceleri, pantolonundakinin sertleşmesini sağladı. "Y-yani evet mi diyorsun?" Utangaç sesi duymasıyla yüzüne odaklandı. Aklında farklı bir düşünce belirdi; Jungkook onun kucağına yayılmıştı ve tekrar şişliğini hissedebilirdi. "Öpücüğünü istiyorum, hyung."
"Hayatında alabileceğin en mükemmel öpücüğü alacaksın." dedikten sonra Jimin, kontrolünü yitirdi ve Jungkook'un pembe ve dolgun dudaklarına gömüldü.
İkisi de anın güzelliğinden dolayı gözlerini kapadı. Bundan zevk almışlardı. Dudakları mükemmel bir uyum içerisinde hareket ediyordu. Jungkook'a göre daha en başından harika bir öpücüktü bu, fakat Jimin'e yetmemişti. Daha fazlasını arzuluyordu.
Sandalyeye yaslandı ve kucağındaki bedenin beline ellerini doladı. Onu kendine çektiğinde odadaki hava gittikçe ateşli bir hal alıyordu ve artık utangaç bir şekilde öpüşmüyorlardı. Şehvet karışmıştı işin içine. Jungkook bu hisse bayıldı.
Jimin'in üyesi gittikçe sertleşti. Kalçasının altında hissettiği büyüklük sayesinde Jungkook'un ağzından bir inleme kaçtı. "H-hyung, buzparmağın gittikçe büyüyor." diye mırıldandı. Jimin sırıttı.
"Ne kadar büyük olduğunu tahmin edemezsin."
"Hyungum bana başka bir öpücük daha verebilir mi?" Tatlı sesiyle sorduğunda hemen karşılığını aldı. Ama bu seferki çok nazikti. Jimin biliyordu ki önceki öpüşü gibi devam etseydi, kontrolünü elinden tekrar yitirecekti. Ve bunun sonucunda Jungkook'un istemeyeceği şeyle bitecekti.
Pembe dudaklar arasından tatlı bir inleme kaçtı. Bu ses, Jimin'in kulaklarına müzik gibi gelmişti. Elini çenesine koyduktan sonra dudaklarını ayırdı. Gözleri buluştuğunda, ona meşhur gülümsemesini gösterdi. Jungkook, gülüşü karşısında birazcık utandı."Öpüşmeni gerçekten beğendim, Jungkook. Fakat durmamız gerek."
"İlerisine geçmeden önce durmamız gerek." demek istemişti.
Jimin'in sesi sakindi fakat hala onu arzuladığını anlamıştı. "H-haklısın, h-hyung." diye geveledi ve başka bir yöne baktı. Ne yaptıklarını tam olarak anlamamıştı ama bu lanet bir şekilde iyi hissettirmişti. Sorun buydu.
"Bu konuyu başkalarının yanında açmamalıyız. Evet, öpüştük ama bir sır olarak kalmalı. Anladın mı beni?"
"Anladım, Jiminnie hyung."