_____❀_____
Odada yankılanan seslere bir yenisi eklenmişti: duvara çarpan yatağın sesi... Jungkook'un bu hisse alıştığını söylemesinden beri Jimin artık çekinmeden kendini itiyordu içine.
Kafasını geriye atarak yalvardı. "B-babacık lütfen, biraz daha." Büyüğü, beyaz tenin her bir köşesini morartmaya devam ediyordu. "Benim ismimle inlemen," Göğüs uçlarını sıkıştırdı. "Sanki mümkünmüşçesine, beni daha da çıldırtıyor."
Ellerinin altındaki beyaz çarşafı sıktı Jungkook. Her bir vuruşta bedenini zevk dalgası ele geçiriyor, çığlık atmamak için zor tutuyordu kendini. "Çok ama çok iyisin, J-Jimin." Kalçasını havalandırdı.
Dar deliğe kendini iten Jimin için ise işler çok daha farklıydı. Küçüğü onu gerçekten zorluyordu. "Babyboy, o kadar ateşlisin k-ki..." Gözleri kapalı bir şekilde inleyen çocuğu süzdü. Ellerini her yerinde gezdirip, ona doymaya çalışıyordu. Ama bu imkansız gibi görünüyordu.
Jungkook'un şimdiden şişmiş olan pembeliklerini emerken, bir yandan da erkeksi bir tonda konuşuyordu. "Bu hissi b-beğendin mi, güzelim?" Alt dudağını yaladı. "Babacık tarafından becerilmeyi?" Altında kıvranan çocuğa hiç de masum olmayan bir şekilde gülümsedi.
Jungkook yüksek bir tonda inledi ve kıvranarak cevapladı. "Ah e-evet, b-ben..." Düzgün bir cümle kuracak halde değildi, Jimin yüzünden inlemeden duramıyordu.
Boştaki elini Jungkook'un kızarmış yanağına götürdü ve okşadı. "Başlangıçta endişelendiğinden dolayı yapmamda tereddütlüydün ama şimdi yalvarıyorsun, tch tch, yaramaz babyboy." Sırıtırken diğer elini aşağıya doğru indirdi ve Jungkook'un kalçasını kavrayıp vurdu.
Tene vurduğu sırada pembe dudaklar arasından erotik ve kışkırtıcı bir inleme çıkmıştı. "Siktir! Tekrar duymak istiyorum, bebeğim." Elini kalçasına götürüp sıktığı sırada Jungkook yalvarmaya başlamıştı.
"Daha fazlası için yalvar, babyboy."
Sinir bozucu bir yavaşlıkla penisini dar deliğe iterken Jungkook'un gözleri zevkten kaymaya başlamıştı. "Babacık s-seni daha derinlerimde i-istiyorum l-lütfen..." Başını arkaya yasladı. "Bana istediğin her şeyi y-yap ve becer b-beni..."
Duydukları yüzünden aniden durdu Jimin. Altında, terleyip bedenini kontrol edemeyen küçüğüne her bakışında daha fazla sertleşiyordu. Boğazından hırlamaya benzer bir ses çıktığında yüzleri arasında az bir mesafe bırakarak dudaklarına doğru fısıldadı.
"Kucak dansının ne olduğunu iyice öğrenene kadar becereceğim seni..."
Dedikleriyle titreyen küçüğüne aldırış etmeden kendini içine itti. Bu sefer hızlı ve sertti.
Jungkook, beyaz çarşafı sıkan ellerini Jimin'in kaslı kollarına götürdü ve onu kendine çekti. Beyaz sırta tırnaklarını batırırken bağırdı.
"Orası babacık! Becer b-beni!"
Gözleri kapalı bir şekilde inleyen çocuk yüzünden kendini kontrol edememekten korkuyordu Jimin. Hızını arttırdığında beyaz boyna gömüldü ve morluklara yenilerini eklemeye başladı.
Bir süre sonra Jimin, dolgun kalçaları kavrayıp ters çevirdi bedeni. Jungkook ona uymuş ve önünde eğilip, içine girmesine izin vermişti.
Jimin böylece kusursuz vücudu daha iyi görebiliyordu. O da eğildi ve Jungkook'un kulak memesini emdiği sırada konuştu. "Basit bir kucak dansının b-bizi getirdiği hali görebiliyor musun?" Vuruşları öyle bir hal almıştı ki odada yüksek bir tonda yankılanıyordu artık.
"Seni seviyorum, güzelim." dediğinde Jungkook yüzünü önündeki beyaz yastığa gömdü ve tekrar yalvarmaya başladı.
"Lütfen h-hızlan, Jimin! Babacığım, lütfen!" Üzerinde onu sertçe beceren çocuğa bağırdığında istediğine ulaşmıştı.
Vuruşlar yüzünden titreyen bacaklarını kontrol edemiyordu küçüğü. Bu hisse bayılmıştı. Kendini cennetteymiş gibi hissediyordu ve Jimin'e kendisine bunları yaşattığı için minnettardı.
"Gelmek üzereyim!" diye haber verdi Jungkook. Bunu duyduğunda Jimin, elleriyle Jungkook'un omuzlarını kavradı ve onu kendine doğru çekti.
"B-ben de. Babacık için gel, bebeğim."
Pembe dudaklarını öpmeye başladığında küçüğünü rahatlatmak için penisini kavradı ve çekmeye başladı. Dudaklarına inleyen küçüğü çok geçmeden menilerini bıraktığında yorgunlukla vücudunu Jimin'e teslim etti.
Belinden sıkıca kavrayan büyüğü ise, hızlı bir vuruştan sonra menilerini Jungkook'un dar deliğine armağan etti.
İkisinin de göğüsleri hızla inip kalkarken Jimin, belinden kavradığı küçüğünü yavaşça yatağa bıraktı ve yanına uzandı.
Bir süre boyunca ikisi tek kelime etmedi, birbirlerinin bakışlarında kayboldular.
Sonrasında Jimin, ellerini yumuşak saçlara götürdü ve okşadığı sırada vücudunu süzdü.
Tamamen çıplak olan çocuğun boynu morluklarla kaplıydı. Saçları birbirine karışmış, dudakları şişmişti. Arkasını şu anda göremese de kıpkırmızı olduğuna emindi. Gülümsedi. Bu onun şaheseriydi.
Kendisini süzen büyüğüne baktığı sırada, dudaklarını yukara doğru kıvırdı Jungkook. Ardından onları yaladığında, erotik bir şekilde fısıldadı.
"Babacık, menilerini içimde hissediyorum ve b-bu mükemmel..."
_____❀_____
sizi seviyorum ❤️