Kahverengi saçlı çocuğun dudakları arasından yüksek tonda bir inleme kaçtı. Kalçalarını sıkan eller, kasılıp gevşeyen deliğiyle ilk parmağı buluşturmuştu. "A-ahh." Jungkook'un inlemeleri Jimin'i çıldırtmaya başlamıştı.
"Siktir... Çok seksisin." Altında gözleri kapalı bir biçimde uzanan çocuğa bir öpücük verdi. Parmağını ileri geri yaptıkça Jungkook ismiyle inliyordu. "J-Jimin-ah..." Dar deliğiyle buluşan ikinci parmakla, tüm vücuduna tuhaf bir his yayıldı. Acı veriyordu ama aynı anda hoşuna da gitmişti.
"Acıttığını biliyorum babyboy," Alnındaki terleri sildi. "Ama seni genişletmezsem daha çok yakacak canını." Onu rahatlatmak için boynunu öpmeye başladı. Köprücük kemiklerine geldiğindeyse emdi.
"Üçüncü parmak için hazır mısın?" diye sordu Jimin.
"S-sanırım." diye kekeledi ve derin bir nefes aldı.
Üçüncü parmağını araya sokmadan önce Jungkook'un dudaklarına nazik bir öpücük bıraktı, diğerlerinin aksine bu ateşli bir öpücük değildi. "Seni çok sevdiğimi aklından çıkarma, bebeğim." diye fısıldadı.
Jungkook'un kirazımsı dudaklarında bir gülümseme belirdi. Midesinde uçuşan kelebekleri hissedebiliyordu. Gerçekten mutluydu. "Ben de seni çok seviyorum." Gözleri parıldarken yanıtladı.
Jimin, yavaşça öpücüklerini aşağıya doğru indirdi. Jungkook'un karnını öptükten sonra son olarak üçüncü parmağını da dar delikle birleştirdi. Acıyla tıslayan çocuğun dolu gözlerine baktı. "Özür dilerim bir tanem, yakında geçecek." dedikten sonra yüzlerini eşit hizaya getirdi.
Jungkook'un elini tutup kendi omzuna götürdü. Dudaklarını öpmeye başladığında, küçüğü onu kendine doğru çekmişti. Bundan yararlandı ve parmaklarını yavaşça ilerletti. Aynı anda Jungkook, dudakları arasına zevk dolu bir inleme bahşetmişti.
"Şu an daha iyi, değil mi?" Bu sefer aşık olduğu pembelikleri ateşli bir biçimde öpmeye başladı. Alt dudağını kendisininkine hapsederken, ona sürtündü. Küçüğü, Jimin'in çıplak üstünde ellerini gezdirirken, boynu emilince inledi. "A-ahhh h-hyung..." Kafasını yan tarafa çevirdi.
Jimin, onun üst dudağını yaladı ve karanlık bakışlarıyla süzdü. "Hyung? Yataktayken bana babacık de."
Parmaklarını hızlı bir şekilde hareket ettirirken, siyah saçlı çocuğun sesi yükseldi. "Jimin!" Sırıttı. "Benim adım ne, güzelim?" diye sorduğunda diğer eliyle kalçasını sıktı. Küçüğü, onun saçlarını çektiğinde zevkten gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
"Kendini bir görsen, o kadar güzelsin ki..." Karşısındaki manzaranın güzelliğine dayanamayarak parmaklarını hızlandırdı. O anda siyah saçlı çocuk bağırmanın eşiğine gelmişti. "AH! T-tanrım ah... Babacık, t-tekrar yap!" Zevkten gözleri yaşardığında kalçasını yukarıya doğru kaldırdı.
Jimin'in dolgun dudaklarına büyük bir sırıtış belirdiğinde üç parmağını da geri çekti. Ama onlar, ilk seferki gibi değillerdi. "Bir baksana, benim için ne kadar ıslanmışsın..." Derin ses tonuyla söyledikten sonra yavaşça tattı.
Jungkook'un yanakları koyu pembe bir tona büründüğünde, içinin boş olduğunu hissediyordu. Jimin'in yapmasını istiyordu ama korkuyordu da. "Gerginim, Jimin." Üstündekinin karanlık gözlerine baktı. "Sorun yok. Senin için buradayım, bebeğim." dedi ve sağ yanağını öptü.
Yavaş bir şekilde penisini deliğe konumlandırdı. İçine girdiğinde zevkle başını geriye attı. Aynı anda yüksek tonda inlediler. Jungkook'un gözleri yaşlıydı. "A-ahhh." İçindeki doluluğa alışmaya çalıştı. "B-birazdan daha iyi olacak, aşkım." İnce beli kavradı. "Ç-çok darsın, s-siktir."
Kaslı bedenden akan terlerin, alt vücuduna düşmesini izliyordu Jungkook. İçine giren uzun penisin verdiği zevkle gözleri geriye gitti. "B-babacık!" Odada öpüşmelerinden çıkan ses ve günah dolu inlemeler yankılanıyordu. Jimin, bebeğinin dudaklarını büyük bir açlıkla sömürüyordu.
İçinde yavaşça hareket eden Jimin, onu izlerken bir yandan kulağına fısıldadı. "Seni çok seviyorum, bir tanem. Bu güzel bedenine dokunacak olan kişi, sadece ben olacağım." Boynunu emiyordu. "Seninle sevişecek tek kişi ben olacağım."
"E-evet babacık...
ben her şeyimle sana aitim."
_____❀_____
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.