Kahverengi saçlı çocuğun alnından ter akarken, alt vücudu hareket etmekteydi.
"Hadi, bir tanem. Bu sadece bir ısınma." Karşısındaki gence bakan çocuk gülümsüyordu. "B-biliyorum ama esnemek benim için zor."diye mırıldandıktan sonra esnemeye kaldığı yerden devam etti. Onun zorlanmasını izleyen Jimin'in dudaklarında bir tebessüm belirdi.
Bir süre sonra konuştu. "Gayet iyi esnedin. Bu kadarı yeterli." Yanında duran soğuk suyu, yorgun çocuğa uzattı. Cevap olarak Jungkook'un tatlı tavşan gülüşünü almıştı. O sırada eğildi ve küçüğünün kahverengi saçlarına bir öpücük kondurdu.
Jungkook, terli alnını beyaz havluyla silerken Jimin'in sesini işitti.
"Hazır olduğunda başlayabiliriz."
Erkeksi sesin sahibinin dedikleri, küçük olanı titretmişti. Yapacak olduğu şeyi düşünmek bile heyecandan titremesine neden oluyordu. Son bir kere soğuk suyu yudumladı ve konuştu. "H-hazırım."
Pencereye doğru adımladı Jimin. Ardından da perdeyi kapadı. "Kimse seni öyle görmemeli." Dikkatli bir şekilde kapadıktan sonra arkasında yutkunan çocuğa döndü.
Jungkook, Jimin'in bakışını gördüğünde, aklına en son yaşadıkları ateşli sahne gelmişti. Başını eğdi ve kızaran yanaklarını sakladı. Oysaki Jimin, bu görüntüye hayrandı. Onun tatlı hallerini görmeyi seviyordu.
Küçüğünün yanına oturdu ve elini yüzüne götürerek bakışlarının birleşmesini sağladı. "İlk seferin olduğu için yapman gerekenler konusunda sana yardımcı olacağım." Nefesleri birbirine karışıyordu. "Ama lütfen, durmak istediğinde bunu bana söyle. İstemediğin bir şeyi yapmaya devam etme. Tamam mı?" Beyaz teni okşarken düz bir tonda konuşuyordu.
Kafasını olumlu anlamda hareket ettirdi Jungkook. Masum bir şekilde cevapladı. "Dansı seninle beraber yapmak istiyorum, hyung."
Jungkook'un tatlılığı yüzünden delirmek üzereydi Jimin. "Biliyorum bebeğim. Ben de bunu istiyorum." Küçüğünün beyaz boynunu öptükten sonra fısıldadı."O zaman deneyelim." Kelebek öpücüklerini boynunda sıralarken ikisinin de hoşuna gitmişti bu. Hyungunun onu öpmesini seviyordu.
Bundan fazlasıyla zevk alıyordu.
Beyaz yatakta kıpırdandı. Ellerini, Jungkook'un beline götürüp kendine çekti. "Açıkçası kucak dansı, belli hareketlere sahip değil." Gözlerini kapattı ve kurduğu hayalleri yok etmeye çalıştı.
Jungkook'un ona kucak dansı yaptığı hayallerini.
O sırada küçük olan, hyungunun ona açıkladığı her şeyi beynine kazımak istercesine pür dikkatle dinliyordu. Belli etmemek için uğraşsa da çok heyecanlı ve endişeliydi.
Hoşlandığı çocuğu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. "Deneyeceğim, hyung." Gergin bir şekilde tebessüm ettiğinde pembe dudakları kıvrılmıştı. Kahverengi saçlarıyla uyum içerisinde olan kahverengi gözleri ise karşısındakine bakıyordu. Jimin, görüş alanındaki çocuğu iç geçirerek izledi.
Jungkook, bir şaheserdi.
"Daha önce sana ne kadar güzel olduğunu söyleyen biri oldu mu?" Sevgi dolu bakışlarla ona soru yönelten ve yanağını okşayan büyüğüne baktı.
"E-evet ama senin iltifatlarının yeri ayrı." diyerek fısıldadı.
"Bu arada dans hakkında önemli bir şey var... Yapman gereken tek şey, partnerinin zevk almasını sağlamak."
"Sen benim partnerim olduğuna göre..."
"Evet, öyleyim bebeğim."
_____❀_____
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
