_____❀_____
Jimin, hafif bir inlemeyle uyandı ve şişliğine baktı. Dün yaşadıkları, sabah gördüğü rüyanın içeriğini oluşturmuştu. Yüksek sesle iç çekti. Dün olanları asla unutmayacaktı.
Pembe saçlı olan, Jungkook'a yalan söylemeliydi. Onun yüzünden üyesinin sertleştiği gerçeğini açığa vurmamalıydı.
Soyundu ve soğuk bir duş almaya çalıştı. Fakat bu da işe yaramamıştı. Yine iç çekti ve sorunu çözmek için harekete geçti. İşini hallettikten sonra aşağıya indi.
Jungkook, onu gördüğünde gülümsedi. "Günaydın, Jimin Hyung."
"Günaydın, Kookie." Cevap verdikten sonra montunu giyindi.
"Hadi gidelim."Okula gitmek için evden çıktılar. Yol boyunca az konuşmuşlardı. Ta ki Jungkook soru sorana dek.
"Dün neden çok gergindin, hyung?"masumca sordu.
"Uhm... Çünkü... Şey..." diye gevelerken alt dudağını ısırdı. Onun yüzünden hayatı boyunca bu kadar sertleşmediğini, masum tavşanına söyleyemezdi ki!
"Bu arada pantolonundaki şey neydi? Hala söylemedin. Ayrıca biraz iyi hissettirdi."kıkırdadı.
Aniden durdu Jimin. Sırıttı. "Ciddi misin?" diye sorduktan sonra onayladı. "Sertti ama kötü anlamda değil. Hoşuma gitti ve iyi hissettim."Utangaç bir şekilde konuştu.
"Çok tatlısın." dedikten sonra maknaenin saçlarını karıştırdı. Bu hareketten sonra Jungkook'un yanakları, kırmızının güzel bir tonuna büründü.
"Hey! Siz ikiniz!" Arkalarından gelen sesle durdular. O sırada gelen kişi Jimin'in sırtına atladı. "Aish, Taehyung! Seni salak."diye bağırdı ve dengesini kaybetti.
Taehyung kahkaha attıktan sonra yere düşen çocuğu kaldırdı.
Dargın bir şekilde konuştu."Bunu ödeyeceksin."
"Jiminnie, neden gücendin ki şimdi?"
Jungkook, konuşmaya katıldı. "Kavgayı kesin."
"Peki, keselim tavşancık."Taehyung onunla alay ettiğinde Jungkook sesini yükseltti."Ben tavşancık falan değilim. Seni lanet olasıca-"
"Terbiyeni takın, Jungkook." Arkasından gelen sesi duyunca o yöne döndü. Jin hyungu gelmişti ve karşısında kollarını birbirine bağlamış bir biçimde ona bakıyordu. "Ama-" açıklamaya çalıştığında lafını böldü. "Aması falan yok. Terbiyeni takın."
"Ama ben 16 yaşındayım!"
"11 gibi gözüküyorsun." dedi ve güldü Taehyung.
_____❀_____
"Okul nasıldı?"
"Korkunçtu. Siktiğimin İngilizcesinden nefret ediyorum." diye yakınır yakınmaz yine aynı uyarıyı işitti. "Terbiyeni takın!" Jin, yüksek bir tonda uyardı.
Namjoon, ikisinin bu haline güldü."Anneni dinle, maknae."
Jin, hafifçe kızardı.
Yemek masasına oturan çocuk,acıktığını hissetmişti. "Jimin hyung, yediğin sandviçten bir ısırık alsam olur mu?" Gözlerini istekli bir şekilde kırpıştırdı.
"Tamam ama sadece bir ısırık al."dedikten sonra sandviçini ona doğru uzattı. Eline alır almaz, büyük bir bölümünü ağzına attı.
"Hepsini bitirme, Jungkookie! Hyungunun karnı aç, o da yemek istiyor!" diye çıkıştı Jimin.
"Yemeğin küçük değil ki! Gayet büyük. Tıpkı pantolonunun içindeki o şey gibi."
_____❀_____
sizi seviyorum 💝