BAŞLARKEN...

6.8K 228 56
                                    

HEPİNİZE MUTLU YILLAR  DİLER ECE VE ARMAN'IN HİKAYESİNE HOŞ GELDİNİZ DERİM ♥

SİZLERİ O KADAR ÖZLEDİM Kİ BİLEMEZSİNİZ. UMARIM HEPİNİZ ÇOK MUTLU, SAĞLIKLI, DİLEKLERİNİZİN GERÇEKLEŞECEĞİ BİR YILA MERHABA DERSİNİZ. 

VE UMARIM HİKAYEYİ SEVERSİNİZ. BAŞLANGICI YILBAŞI ODAKLI TUTMAK İSTEDİM. İLK BÖLÜMLE KONUYU ANLAYACAKSINIZ AMA BİR KAÇ İPUCUNUZ DA YOK DEĞİL :) YORUMLARINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM BENİ YORUMSUZ BIRAKMAYIN. BEĞENECEĞİNİZİ DE DÜŞÜNÜYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

YORUMLAMAYI/ OYLAMAYI/ ÖNERMEYİ/ BENİ WATTPAD'DE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYINIZ :)

Ö-PÜL-DÜ-NÜZ ♥

31 Aralık. Yılın son günü. Deyim yerindeyse geçtiği mi geçirdiği mi belli olmayan o 'lanet' yıldan kurtulacağımız için mutlu; eli kulağında, kapıya dayandı dayanacak yenisi için umutlu olduğumuz gün. Eskilerin bir rafa kaldırıp yeni sözlerin bol keseden hiçbir hükmü yokmuşçasına verildiği, yapacağım deyip hazırlanan listeden birinin bile yanına tik işareti konulmayacağı, aslında bir alay silsilesi içerisinde geçirdiğimiz dakikaların üzücü bir veda olduğunun yalnızca ileriki zamanlarda bir internet fenomenin gönderisinde anlayacağımız gün.

Üniversiteliler alttan kalan derslerine yanık, liseliler ortalamayı 69.99 da bırakan hocadan müzdarip, prenses ruhlu eli maşalı kızlarımız gelmeyen prenslerinin atlarına sövme derdinde. Herkes bir telde, muazzam bir senfoni oluştururken başlayan geri sayımla iste al sana hem bir devrin sonu, hem o sonun başlangıcı.

Aslında saat on ikiyi vurduğunda ne prensesinden öpücük alan altın yürekli kurbağa prense dönüşür ne de sihirli bir toz bulutu, ışık huzmesi eşliğinde ortamda belirir. Hayal kırıklığının vücuttaki etkisi değil geçmek, yeni yeni damara nüfuz ederken, hayat fütursuzca, hayâsızca gülen insanlara hiç acımadan on ikiyi bir geçeyi gösteren saati yüzüne fırlatıverir.

Tabii, elindeki karton bardakta içeceğini yudumlayan dore parlak elbiseli esmer kızın haberi olmadı. Bilse de çaktırmadı. Bir köşeye akbaba misali tünemiş, etrafında ona saygı duyan 'arkadaşları' kimseyle muhatap olmayan ama aynı zamanda tüm ortamın kontrolünü kendinde tutan, onda olduğunu sanan kötü çocuğun ruhu bile duymadı. Sanırım olayın farkında olan nadir insanlardan biri, arkadaşları tarafından eşofmanlarından çıkarılıp zorla partiye getirilen kızdı. O da arkadaşlarının hatırına dilindekileri yutmuş, gülüyordu. Hepsini belgeledim. Kameramdan yayılan flaş ardı ardına patlarken değil anı, saniyeleri hatta saliseleri ölümsüzleştirdim. Hiçbir şeyden habersiz olabilir, davranabilirlerdi lakin tarihten kaçamazlardı.

Arkadaşlarıyla kim daha fazla içecek yarışmasını kazanan çocuğun zafer dansını çektiğim esnada sırtıma konan elle kamerayı yüzünden uzaklaştırdım.

'Yeter artık...' diyerek oyuncu bir hava içerisinde beni kendine çekti. 'Bugün sana her yanlış yapacak için fazlaca karşı ateş açacak malzeme topladığına eminim.'

'Sence biri bana yanlış yapmaya cüret edebilir mi?' Bir kolu belime sarılıyken dikkati kameramdan hafifçe kalkan kaşımla yüzüme çektim. Bilinen bir cevabı sanki ilk kez dillendiriyormuş bilgeliği vardı yüz ifademde.

'O cesaret kimde var Ece'm.'

'Yok tabii. Damarlarımda Deniz Okyanus ile Barış Eronat'ın kanı akıyor bende. Bana yanlış yapacağın, alnını karışlarım ben.' Özel bir an yaşayacağımız esnada ismim başka biri tarafından söylendi. Anlaşılan ben bu gece cadılık statüsünden prenseslik mertebesine erişemiyordum.

'Ece. Hadi.' Omzumdan tutup beni çekti. Naziklikte neydi canım! Arman beyin lügatinde böyle bir kelimenin varlığı bile insanın gözlerini yaşatırdı!

#DURUMKAR?Ş?K! -ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin