"AYŞECİK"

1K 78 5
                                    

MERHABA :) YİNE GECİKEN BİR BÖLÜMLE :) NEYSE SİZ DURUMU BİLİYORSUNUZ :) BEN HEP MAHCUP SİZ HEP BEKLEMEDE :( HALE BURADA  OLDUĞUNUZ İÇİN ÇOOK TEŞEKKÜRLER ♥

HER ZAMANKİ GİBİ BENİ WATTPAD'DE TAKİP ETMEYİ/ HİKAYEYİ OYLAMAYI/YORUMLAMAYI/ ÖNERMEYİ UNUTMAYINIZ!

Ö-PÜL-DÜ-NÜZ ♥

"Ama çokta tuhaf gelmiyor hani."

"Nasıl yani" diye sordum? Meraklanmıştım.

"Can hep sana başka bakıyordu. Yani... Seni korurdu, kollardı. Tabi herkes, Arman'ın arkadaşı olduğu için tuhaf karşılamıyordu ama bilirsin... Ben hep biraz farklı bakarım olaya."

"Bilmez miyim?" Dedim. "Can seni görmek istedi ama durum malum... Buraya gelemiyor."

"Biz ona gideriz o zaman" dedi Teyzem. Bir anda gözlerim parladı. "Ayşe'yi aradım. Onu da görmek istiyorum çok. Yarın annen ben Ayşe, tabii sen, alışveriş merkezine gideceğiz. Senin doğum günün içinde kıyafet falan bakarız hem. Can'ı da çağır. Alışverişten sonra beraber kahve içeriz. Olmaz mı?"

"Süper olur" dedim. İstemsizce yerimde zıpladım. "Mü-kem-mel olur."

"Anne bu elbiseyi de alabilir miyim?" Elimdeki mavi puantiyeli, aşırı tatlı elbiseyi üzerime tutup bir o yana bir bu yana sallandım.

Annem iki elini beline koyup şöyle bir baktıktan sonra, hayır diyecekti biliyordum, yüzümdeki sevimli ifadeye kayıtsız kalamayıp tuttuğu nefesini bıraktı.

"Bu kadar elbiseyi nerede giyeceksin bilmiyorum ki!"

"Öyle deme" dedi teyzem. Annemin arkasında askıdaki elbiselere bakmayı bırakıp yanıma geldi. Elbisenin yanlamasına iki ucundan tutup belime sabitlerken suratında gururlu bir ifade vardı. "Baksana ne kadar yakıştı."

"Yakıştı yakışmasına da... Neyse. Bu son" dedi annem. Zaferin verdiği gülümseme yüzüme yerleşirken teyzeme bir çak yaptım. "Ciddiyim."

Anneme havadan bir öpücük yollayıp elbiseme sarılarak etrafımda yarım tur dönüş yaptım. Şuan yüzüm şortlara bakan Ayşe'ye dönüktü.

"Kesinlikle almalısın." dedim elinde tuttuğu kısa, cep kısımlarına doğru çiçek nakışları işlenmiş kot şorta bakarak. "Sana çoook yakışır."

"Ben de çok beğendim ama..." Şortu havaya kaldırıp bir saniye inceledikten sonra yüzünü buruşturdu. Dilini şaklattı. "Evde en az beş tane kot şortum var. Bir kot pantolonum da bunun uzun versiyonu diyebiliriz. İhtiyacım yok yani."

"Duy, duy" dedi annem. Bir anda sinsice arkamızda bitmişti. Bu anneler çocuklarına ders verme fırsatını asla kaçırmazlardı. Ayşe'nin elindeki şortu alıp elindeki elbise yığınının üzerine koyunca ikimizde anlamsızca anneme baktık. "Yine de bunu alıyoruz" dedi. "Çünkü Ece'nin de dediği gibi sana çoook yakışacak."

Benim sesimi taklit etmesi beni az da olsa irrite etmişti. Yalan yoktu fakat şu an yapmakta olduğu şey mükemmeldi, o yüzden düşüncemi kendime gizledim.

"Hayır, kabul ede..."

Annem yalancı bir sinirle Ayşe'nin eline hafifçe vurdu.

"Bir de kabul edemem diyor." dedi. "Sanki dışarıdaki yabancı ona bir şey almaya çalışıyor. Annenim ben senin annen. Kızıma bir şey alıyorum. Söyle kim beni durdurabilir ha?"

"Ben." Teyzem dramatik bir şekilde kolunu arkadan uzatıp şortu kaptığı gibi kasaya yollandı. "Ben alıyorum. Yılın büyükçe bir kısmı, hatta zamanın büyükçe bir kısmı buralarda değilim. O yüzden söyle bakalım benim sevgili yeğenime hediye alma fırsatımı kim engelleyebilir?"

#DURUMKAR?Ş?K! -ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin