"YAŞ 18 PART 1"

1K 82 1
                                    

SÖZ VERDİĞİM GİBİ TAM DA PAZAR GÜNÜ ♡♡

VE TAM TAMINA 10000 OKUNMAYA ULAŞTIK ♡ MÜKEMMELSİNİZ ♡ BİR DE 1000 OYA ULAŞTIK MI TAMAMDIR :) O ZAMAN NE YAPIYORUZ?;

HER ZAMANKİ GİBİ YORUMLAMAYI, OYLAMAYI, BENİ TAKİP ETMEYİ, HİKÂYEYİ ÖNERMEYİ UNUTMAYINIZ!

Ö-PÜL-DÜ-NÜZ ♡♡

"Doğum günün içinde bir şeyler dileseydin."

"O Yarın." Dedim. "Her şey zamanında." Doğum günümün yarın olması, Listemdeki tamamlanmayı bekleyen o maddenin gerçekleşmesine bir günden az kalması aklımdaki her şeyi unutturdu. Tatlı bir heyecan tüm vücudumu ele geçirirken sabırsızlıkla ellerimi çarptım. Allah'ım çok heyecanlıydım!

"Var mı aklında bir şeyler" dedi Can bu heyecanıma gülümseyerek bakarken. "Kesin pembe bir parti planlamışsındır sen."

"Benim en sevdiğim renkler sarı, beyaz, siyah bir kere"

"Bir tanede değil."

"Evet, sarı beyaz siyah hayattır. Ve aklımda bir şeyler tabii ki var. Ama Sürpriz."

"Sürpriz?"

Sırıtarak başımı salladım.

...

Artık on sekizdim. Annemin bize doğum yaptığı vaktin üzerinden tam tamına on saat geçmişti. Şimdi akrep yelkovan düzlemin üzerinde üst üste binmiş, bir yerlerde bir prenses külkedisine dönüşmeye başlamıştı. Onların hayallerinin bittiği yerde benim yıllardır hayalini düşlediğimi gerçekleştirmek için prensese dönüşmeye hazırlanıyordum. Birinin ahı pembe, siyah düşümün üzerine kara bir bulut gibi çöker mi bilinmez, benim asi, sabırsız ruhum her türlü riski almaya hazırdı. Yıllardır bunun için bekliyordum ben. Hiçbir şey beni yolumdan döndüremezdi.

Yüksek duvarı arşınlayıp yerle buluşan ayaklarım, bileğime giren keskim acı ile uzunca yerinden kıpırdayamadı. Yere çökmüş elimle bileğimi kavrayıp acının bir an önce geçmesini umut ederken planı iptal etmek aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Bu ayak kırılsa da, aldığım tıbbi yardım sonucu alçı ile gezmek zorunda kalsam da oraya gidilecekti.

Acı bir an beni hiç geçmeyeceğine dair ciddi ipuçları verse de, yalan yok bir an karamsarlığa kapanmıştım, giderek hafifledi ve ben ayaklarımın üzerinde nihayet yükselebildim.

Yanımdaki siyah çantaya koyduğum siyah tek bant topuklu ayakkabılarla ayağımdaki ev terliklerini değiştirip, terlikleri çantaya geri koydum. Üzerimdeki hissedilen ılık hava ile mantiken hiç uyuşmayan kabanı çıkarıp mor mini elbisemi görünür kıldım. Kabanı da çantaya tıkıp uzun yılların çam ağacının arkasına gizledigimde gitmeye hazırdım.

Mor'un ışıkları her zamanki gibi büyüleyici, kapıdaki korumalar her zamanki gibi korkutucuydu. Etraftaki insan popülasyonunun renkliliği de anksiyeteme hiç yardımcı olmuyordu ama koymuştum ya kafama bir kere, bir deli cesareti, beni geri tutmaya müsait bunca olumsuz faktöre rağmen hiç durmadan yürümeye devam ediyordum.

Siyah kot pantolon, beyaz tişörtlü, korumalık mesleğinin yanında vücut geliştirme şampiyonluklarının olduğuna yemin edebileceğim adam beni şöyle baştan aşağı süzdü. Bu bir,iki saniyelik süreçte on sekiz yaşımda olmadığıma hemen kanaat getirmiş olacak ki "kimlik" dedi. Yüzündeki ha şimdi yakaladım seni ifadesi sinirimi bozarken onu bozmamak için dilimi tuttum ve kimliğimi ona uzattım. Arkamdaki bir kaç kız beklemekten hoslanmamış üfleyip püflemeye başlamışlardı. Ağızlarından durumla ilgili bir kaç söylem duysam da sessiz kalmaya devam ettim. Bu ilk deneyimi hiç bir şeyin bozmasına izin vermeyecektim.

#DURUMKAR?Ş?K! -ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin