"Şu an... Benim aşık olduğum Jungkook musun?"
Jungkook gülümsemiş ve ağlayan bedenin gözyaşlarını baş parmakları ile silerken koyu gözleri onun gözlerine sabit bir şekildeyken konuşmuştu.
"Ben her zaman senin aşık olduğun Jungkook'um Suga... Artık eskisi gibi kötü birisi değilim."
Suga hıçkırıklarına engel olmaya çalışırken soğuk sesini korudu.
"Emin misin?"
Jungkook başını olumlu anlamda sallarken Suga dalga geçercesine gülmüştü.
"Peki."
"Neler oluyor? Neden bana karşı böylesin bebeğim?"
"Sadece..."
"Günlerdir sevişemediğimiz için mi? Ah! Lanet olası işlerim yüzünden sana vakit ayıramadım bile."
Jungkook önündeki beyaz boyuna öpücüklerini sıralarken kısık çıkan sesi ile özürler dilemeye başladığında, Suga gözlerini kapatarak yutkunmuş ve Jungkook ile geçen o son seksinden sonra o gece Jungkook ile tekrar birlikte olmuştu... Kendisine lanetler ederek...
+++++
"Günaydın meleğim."
Jungkook ıslak vücudu ve saçları ile yataktaki yeni uyanan Suga'nın karşısında dikilirken gülümseyerek konuştuğunda Suga da gülümsemişti.
"Günaydın."
Suga yatakta doğrulurken Jungkook ona yaklaşmış ve dudaklarına kısa ama derin bir öpücük bırakmıştı. Dudaklarını ayırdığında ise geri çekilmeden gülümseyerek bir süre sadece karşısındaki yüzü inceledi.
"Beni çıldırtıyorsun... Yeni uyanmış olmana rağmen neden bu kadar güzelsin? Dün geceyi tekrarlamak istememe sebep oluyorsun."
Suga Jungkook'un söyledikleri ile yüzündeki gülümsemenin büyümesine engel olamamıştı. Neden ona her defasında inanıyordu ki..?
Her an mutluluktan ve heyecandan kalbini hızlandıran bu adam neden bir anda kalbini korkudan hızlandırıyordu?
"Duş al ve birlikte kahvaltı yapmaya inelim. Seokjin gelmiş olmalı."
Jungkook gardıroba yönelerek içerisinden kıyafetlerini çıkarırken Suga da saçlarını karıştırarak yataktan kalkmış ve duş almak için banyoya yönelmişti.
Üzerindeki kıyafetlerini çıkarırken bakışları yanındaki aynaya kaydığında aynaya yaklaşarak aynadaki yansımasını incelemeye başladı.
Gitgide zayıflayan vücudu onu daha güçsüz gösteriyordu artık. Beyaz vücudundaki kesik izleri ise her yerdeydi...
Bakışları boynuna çıktığında ise boynundaki yeni diş izleri ve morluklar koyu renkteydi.
Derin bir nefes alarak aynadan uzaklaştı ve kendine gelmek için soğuk bir duş aldı.
Duştan çıktığında aniden banyo kapısının açılması ile Suga büyüyen gözleri ile karşısındakine bakmaya başladı. Karşısındaki, bakışlarını beyaz vücutta gezdirirken yüzündeki acı çekiyormuş gibisine oluşan ifadeye engel olamamıştı. Onun kusursuz vücuduna bıraktığı her bir iz için kendine lanetler ediyordu.
"Ne oldu?"
Suga meraklı gözleri Jungkook'un üzerindeyken sorduğunda Jungkook transtan çıkmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Biraz önce şirketten aradılar, şirkete gitmem gerekiyor. Kahvaltıya kalamayacağım onu haber vermek istedim..."
Suga anlayışla başını sallamıştı.
"Tamam."
Jungkook derin bir nefes bırakırken karşısındaki bedene yaklaşarak ıslak vücudunu umursamadan ona sarılmış ve gözlerini kapatarak kokusunu içine çekmişti. Suga da şaşkınlıkla kollarını onun beline sarmış ve Jungkook'un nefesinin boynunda yol izlemesine izin vermişti.
İçinde hissettiği acı ile kaşlarının çatılmasına engel olamayan Jungkook kollarının arasındaki bedene daha fazla sarılmış ve konuşmuştu.
"Beni asla bırakma olur mu? Her ne kadar kötü birisi olursam olayım, sana ne yaparsam yapayım..."
Hepinizin de yeni yılı mutluluk, huzur ve sevgi dolu olsun 🌸❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."