"Suga nerede?"
Jungkook salona doğru ilerlerken peşinden gelen Seokjin ise tedirginlikle onu takip ediyordu. Salonun boş olduğunu gördüğünde Jungkook Seokjin'e dönmüş ve sorusunu yinelemişti.
"Sana Suga nerede dedim."
"Şey, duşta. Evet evet duşta."
Seokjin uydurduğu yalan ile Jungkook'un yapacaklarından daha fazla korkmaya başlamıştı.
Takım elbiseli beden kravatını gevşetirken lavaboya, Suga'nın yanına gitmek için merdivenlere yöneldiği sırada merdivenlerden gelen ses ile karşısında Jimin'i görmüştü. Kaşları çatılırken hemen ardından inen Suga ise yumruklarını sıkmasına sebep olmuştu. Yumruğunu eklem yerleri beyazlayacak derecede sıkıyordu ve bakışları merdivenlerden inen ikilinin üzerindeydi.
Jimin'in onu farketmesinin ardından Suga da bakışlarını o tarafa çevirmiş ve kendisine sorgulayıcı ama bir o kadar da sinirli bakışlarla karşılaşmıştı.
"Uh! Hoşgeldin Jungkook."
Jimin'in fazlasıyla rahat konuşması Jungkook'u güldürmüştü. Tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakışlarını doktoruna dikmişti.
"Kendi evimde nedense hoşbulamıyorum Bay Park?"
Jimin anlamayarak kaşlarını çatarken Seokjin ise stresten tırnaklarını yemekle meşguldü. Jungkook'tan fazlasıyla korkuyordu.
"Her neyse, ben gidiyorum. Hoşçakal Suga."
Bakışlarını Jungkook'a çevirdi ve devam etti.
"Ve sen de Jungkook."
Jungkook, Jimin'in rahatlığına karşı fazlasıyla artan siniri ile bakışlarını karşısındaki beyaz tenli bedene dikmişti. Suga'nın hiçbir şey söylememesi onu çıldırtıyordu, mantıklı bir açıklama bekliyordu. Jimin'i yatak odasına çıkaracak kadar mantıklı bir açıklama.
Jimin'in evden çıkmasının ardından Jungkook bakışlarını bu sefer de Seokjin'e çevirmiş ve sorusunu yöneltmişti.
"Onu neden ve nasıl içeri aldın?"
Seokjin Namjoon gibi değildi. Jungkook ona güvenmekle hata yapıyordu ve şu an ise aklından sadece onu kovmak geçiyordu.
"Ben almasını söyledim."
Suga'nın kendinden emin sesi duyulduğunda Jungkook'un kaşları tekrar çatılmış ve bakışlarında sinirin yanına hayal kırıklığı da yer edinmişti. Fakat aklına dolan Jimin ve Suga'nın kendi odalarında olduğu düşüncesi sinirinin hayal kırıklığına ağır basmasına sebep oluyordu.
"Odama çık ve beni bekle Suga."
Bir süre hiçbir şey yapmayarak öylece dikilen Suga ardından dediğini yapmış ve inmiş olduğu merdivenleri çıkmaya başlamıştı.
Jungkook karşısındaki Seokjin'e öldürücü bakışlar atarken ona evine gitmesini söylediğinde Seokjin dediğini yapmış ve eşyalarını alarak evden çıkmıştı.
Evde Sadece Suga ve Jungkook kaldığında Jungkook merdivenlere yönelirken boynundaki az önce gevşetttiği kravatından kurtuldu. Yavaş adımlarla ilerlerken üzerindeki ceketten de kurtulduğunda gömleğinin birkaç düğmesini açmış ve boynundaki sinirden gerilen damarlarının ortaya çıkmasını sağlamıştı.
Merdivenler bittiğinde uzun koridorda yürürken bu sefer de kol düğmelerini açmış gömleğini dirseklerine kadar kıvırıyordu.
Odasının kapısına geldiğinde kapıyı sertçe açmasının ardından, bakışları kendisine çevrilen bedeni ters çevirerek yüzünü duvara yaslamış ve kollarından birini bükerek beline sabitlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."
