Suga gözlerini açtığı büyük yatakta beline sarılı olan kolu farkettiğinde arkasında yatan Jungkook'a bakmak için başını ona doğru çevirdi. Uyuyordu.
Dün gecenin yorgunluğu ve arzusu ile ikisinin de duş almak aklına bile gelmemişti. İkisi de çırılçıplaktı ve Suga, arkasındaki kaslı bedenin tüm vücut hatlarını ve nefes alırken inip kalkan göğsünü sırtında hissedebiliyordu.
Eğer Jungkook uyanmadan yataktan kalkıp odasına giderse kendisine kızacağından korkuyordu. Dün gece ne yaşanmış olursa olsun, Jungkook'a hiçbir zaman güvenemezdi.
Saçları dağılmış olan beden saçlarını daha fazla karıştırarak sinirle derin bir nefes aldı. Bundan nefret ediyordu.
"Bir şey mi oldu?"
Suga duyduğu uykulu ses ile başını yanındaki bedene çevirmişti ve yeni uyandığından dolayı kaşları çatık ve saçları dağınık olan bedene baktı. Jungkook dirseği üzerinde doğruldu ve kendisine bakan bedene yaklaşarak çenesine küçük bir öpücük bıraktı.
"Sinirli görünüyorsun."
Suga artık ne yapması gerektiğini, ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Şu an ona nasıl seslenmesi gerektiğini bile bilmiyordu...
Bu yüzden sadece iki Jungkook'un da seveceği bir yalan uydurdu.
"Sadece dün gece sana yeteri kadar zevk veremediğimi düşündüm."
Eğer şu an dün gece seviştiği kişiyse bunu inkar edecekti. Ve Suga şu an bunu istemişti. Dün gece onca şeyi söyleyen Jungkook'un, aynı zamanda kendisine zarar vermek üzere olan Jungkook olmasını istiyordu.
Jungkook ikisinin de çıplak olduklarını farkettiğinde zayıf bedenin üzerinde yerini alarak koyu gözlerini karşısındaki gözlere dikti.
"Bana fazlasıyla zevk verdin Suga, her zaman veriyorsun..."
Suga'nın kalbi hızlanmıştı. Jungkook şu an kendisine zevk verdiğini söylemişti, hem de sadece basit bir seksle, hiçbir acının olmadığı bir seksle.
Kaslı bedenin elleri ince bilekleri kavrayarak Suga'nın başının iki yanına sabitlemişti.
"Hazır ikimiz de çıplakken dün geceyi tekrarlasak mı ki? Hm? Bu sefer bana ne kadar zevk verdiğini sana gösterebilirim."
Suga gülümsemesine engel olamadı. İstemeden birbirlerine sürtünen çıplak bedenleri yüzünden ikisi de arzu ile dolmuştu.
"Ben sadece basit bir köleyim Bay Jeon. Bunu bana sormanıza bile gerek yok."
Jungkook küçük bir kahkaha atmıştı ve yüzünü onun yüzüne yaklaştırarak burnunu karşısındaki buruna sürttü.
"Bu kadar uslu olman seni becerme isteğimi arttırıyor..."
Suga bacaklarını karşısındakinin beline sardığında Jungkook yatağın yanındaki telefona uzanarak saate baktı.
"Şirkete gitmem için yaklaşık olarak iki saatim var. Eğer hızlı olabilirsek birlikte kahvaltı yapabiliriz."
**************
Jungkook üzerindeki takım elbisesi ile karşısındakini belinden çekerek bedenine yasladı ve boştaki eli ile çenesini kavrarken dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.
Sabahki küçük birlikteliklerinin ardından ikisi de duş alarak birlikte kahvaltı yapmışlardı ve Jungkook hâlâ şirkete geç kaldığını umursamadan Suga ile ilgileniyordu. Zayıf beden yaptığı her şeye zevkle karşılık verirken kendini durdurması biraz zordu.
"Ne oldu sana?"
Jungkook, dudakları ince dudakların dibindeyken fısıldadı.
"Ne olmasını isterdin?"
Jungkook gülümsedi.
"Beni çıldırtıyorsun."
Bedenleri birbirinden ayrılırken Jungkook koyu gözleri ile karşısındakine son kez bakarak güzelliğine karşı iç çekmiş ve kapıya yönelmişti.
Suga ise Jungkook'un gitmesinin ardından kendisini koltuğa attı ve yüzündeki engel olamadığı sırıtış ile alt dudağını ısırdı.
Resmen kendini yeni evliler gibi hissediyordu. Jungkook'la evlenmek? Jungkook'la evlenebilecek herhangi bir kişinin var olduğuna inanmıyordu.
Jungkook, neredeyse her saniye kendisine dokunuyor ve onu yanından ayırmıyordu. Bu Suga'nın hoşuna gitmiyor değildi fakat korkmasına da sebep oluyordu. Tekrar eski Jungkook olmasından korkuyordu.
Birkaç saatlik uykusunun ardından Suga koltukta oturarak televizyon izlerken, elinde telefon ile kendisine doğru yaklaşan Seokjin'i farketmiş ve gözlerini ona çevirmişti. Telefondakinin Jungkook olduğunu anladığında ise telefonu almış ve kulağına götürmüştü.
"Alo?"
Fakat Suga'nın konuşması ile karşı hattan gelen ses Jungkook'a ait değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."