"Dün sinirden beni bile sikeceğinden korktuğum Bay Jeon'un nasıl sadece bir gecede bu kadar sakinleştiğini sorabilir miyim?"
Seokjin sorusunu karşısında kahvaltı eden bedene yöneltmişti. Suga bugün yalnız kahvaltı ediyordu, Jungkook kahvaltı yapmayacağını söyleyerek Seokjin'e Suga'nın kahvaltısını yapmasını tembihlemiş ve evden çıkmıştı.
"Tüm sinirini benden çıkarttı. Neden sandalyeye yastıkla oturduğumu sanıyorsun?"
Seokjin'in gözleri istemsizce büyümüştü. Jungkook'un, Suga'nın vücuduna birkaç kesik attığını düşünmüştü fakat yanılmıştı. Ve açıkçası bu kadar sert olmasını da beklemiyordu. Suga'nın Jungkook'a alışkın olmasına rağmen, onun bile oturamamasını sağlamışsa Bay Jeon'un sinirinin geçmesi gayet normaldi.
"Ben o yastığı boyun kısa olduğu için koyuyorsun sanmıştım."
Seokjin gülerek konuştuğunda Suga hiçbir şey söylememiş ve sadece gözlerini devirmişti.
********
Suga oturduğu koltukta arkasındaki acı yüzünden yüzünü buruşturarak kıpırdanmış ve daha rahat bir pozisyon aramıştı. Karşısındaki koltukta telefonla oynayan Seokjin ise bakışlarını ona çevirmiş ve onun bu durumuna gülmemek için kendisini zor tutmuştu. Sevimli görünüyordu.
"Krem ister misin?"
Suga derin bir nefes vermiş ve başını aşağı yukarı sallamıştı. Deliğindeki bu acının başka türlü geçeceği yoktu.
"Bekle."
Seokjin oturduğu koltuktan kalkarak ecza dolabına yöneldiğinde Suga oturduğu koltukta kıpırdanmaya devam ediyordu. Birkaç saniyenin ardından elinde kremle dönen Seokjin elindeki kutuyu koltukta oturan bedene uzattı.
Suga Seokjin'in elindeki kremi almış ve bakışlarını karşısındaki bedene dikmişti.
"Bu şeyi orama nasıl süreceğim?"
Seokjin biraz önce kalktığı koltuğuna yerleşirken telefonunu tekrar eline almıştı.
"Benden orana krem sürmemi bekleme, Bay Jeon tarafından öldürülmek istemiyorum."
Suga gözlerini devirdi. Onun Jungkook'tan bu denli korkması sinirlerini bozuyordu.
Oturduğu koltuktan kalkarak merdivenlere yöneldiğinde Seokjin arkasından bağırdı.
"Acele etme, Bay Jeon birazdan gelir."
Suga, şu an Seokjin'in imalı bir şekilde güldüğüne emindi ve onu duymamazlıktan gelerek merdivenleri çıkmaya başladı. Kremi hemen sürmeli ve bir an önce uyumalıydı. Tabii arkasındaki bu acı ile ne kadar uyuyabilirse.
Odasına girdiğinde ilk olarak üzerindeki kıyafetlerden kurtuldu. Tamamen çıplak kalmıştı fakat arkasını görebilmek için bir boy aynasına ihtiyacı vardı. Sinirle derin bir nefes verdi ve kendi odasında bir boy aynası olmamasına lanetler ederek odadan çıktı. Biraz ilerideki Jungkook'un odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Jungkook'un odasında bir boy aynası olduğunu hatırlıyordu.
Odaya girdiğinde boy aynasının karşısına geçerek beyaz kalçasına baktı. Dün geceden kalma birkaç tırnak izi vardı.
Yatağın üzerine bıraktığı krem kutusunu eline alarak tekrar aynanın karşısına geçmişti ve Jungkook'un kapıda dikilmiş bir şekilde kendisini izlediğini farkettiği koyu gözleri zevk ile parlıyordu. Bu kadar çabuk gelmesini beklemiyordu.
"Yardım ister misin?"
Jungkook elleri ceplerinde iken başını yana eğerek konuşmuş ve gülümsemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."