"Demek bir seri katil?"
Jungkook üzerine giydiği gömleğinin düğmelerini iliklerken, Suga ise hayranlıkla onu izlemek ile meşguldü.
Onaylarcasına bir mırıltı çıkardığında bakışları hâlâ karşısındaki bedendeydi. Jungkook onun bu haline gülmüştü.
"Bana bakmayı kes yoksa saatlerce bu odadan çıkamayız Suga."
Kendine gelerek tek kaşını kaldıran beden ima dolu bir şekilde ona bakmıştı.
"Neden?"
"Gidiyoruz, beni zorlama ve kalk."
Jungkook kapıya doğru yöneldiği sırada diğeri ise arkasından onu takip etmişti.
Odadan çıkarak merdivenleri inmeye başladıklarında Jungkook aklına gelen şeyle gülerek konuşmaya başladı.
"Beni öldürmeyeceksin değil mi?"
Jungkook'un sorusu Suga'yı şaşırtırken kaşlarını çatmıştı.
"Neden seni öldüreyim?"
"Beni öldürmek için bir çok sebebin var."
"Hiçbiri senin suçun değildi."
Bodrum katta ilerlerken Suga'nın cümlesi ile adımlarını durduran beden arkasına döndü ve karşısındakine baktı. Onun kalbinin bu kadar güzel olması, Jungkook'un kalbini delilercesine onun ile dolmasına sebep oluyordu.
Adımlarını harekete geçirerek karşısındaki ile aralarındaki mesafeyi kapattığında kahverengi gözlere bakarken dudaklarını yaladı ve yalvarırcasına konuştu.
"İzin ver."
"Neye?"
"Seni öpmeme."
Bakışları karşısındakinden bir saniye bile ayrılmayan beyaz tenli, şüphe bile duymadan cevap verdi.
"İzin veriyorum."
Konuşması biter bitmez sırtı duvar ile buluşurken dudakları ise yumuşak kırmızılıklar tarafından ele geçirilmişti.
Jungkook'un şehvetle öptüğü dudaklar ona yapması gereken tüm işleri unutturuyordu.
Dudaklarından ayrılırken dudaklarının köşesine bıraktığı küçük öpücüğün ardından gülümsedi.
"Sanırım şu an ciddi olmam ve yapmam gereken şeyi yapmam gerekiyor."
Suga başını hafifçe yana eğerek karşısındakine bakmış ve onaylamazca bir ses çıkarmıştı.
"Ama hiç ciddi durmuyorsun Jeon."
Duvara yaslı olan bedenden uzaklaşan Jungkook bodrum katta tekrar ilerlemeye başladığında Suga da gülümsemiş ve onun peşinden gitmişti.
"Burası."
Bir kapıyı gösteren Suga ile Jungkook o kapının önünde durarak içeriye girmişti.
Bir sandalyeye bağlanmış ve yüzünde ufak yaralar olan Jimin kapının açılma sesi ile başını eğdiği yerden kaldırdığında karşısında duygusuz bakışları ile kendisine bakan bedeni görmüştü.
"Bana ne yapacaksın?"
Gülerek konuşan Jimin ile Jungkook arkasında kalan Suga'ya baktı.
"Beni dışarda bekleyebilir misin sevgilim?"
Suga onu onaylayarak dışarı çıktığında Jungkook da bakışlarını karşısındakine çevirerek adımlarını o tarafa yönlendirdi.
Tam önünde durduğu bedene doğru eğildiğinde ikisinin de bakışları buluşmuştu.
"Bana duyduğum şeylerin yalan olduğunu söyleyebilecek misin?"
Jimin başını sallamıştı.
"Hayır. Bundan pişman değilim."
Kaşları çatılan Jungkook sinirle konuştu.
"Bana seni öldürmemem için bir sebep söyle."
"Bir sebep yok."
"Ölmek istiyorsun?"
"Beni öpmeni istiyorum."
İkili arasında geçen konuşmada Jimin'in cümlesi diğerini güldürürken eğildiği yerden doğrulmuş ve ona acıyarak bakmıştı.
"Tam bir sürtük gibi davranıyorsun."
Jimin cevap vermediğinde Jungkook derin bir nefes aldı ve tekrar konuşmaya başladı.
"Seni öldürmeyeceğim."
Gülümsedi.
"Ama hayatını cehenneme çevireceğim."
Son kez ona bakarak küçük yerden çıktığında kapıda kendisini bekleyen Suga'yı görmüş ve gülümsemişti.
"Neler oldu?"
"Sadece birkaç şey sordum."
Jungkook zayıf parmakları kendi parmaklarına kentlediğinde bodrum kattan çıkmak için ilerlemeye başladığında Suga merakla konuşmaya devam ediyordu.
"Ne yapacaksın peki?"
Kahverengi saçların sahibi, omuz silkerek gülümsedi.
"Onu kuzenimin yanında, hakettiği şekilde bir sürtük gibi yaşaması için göndereceğim."
"Kuzenin?"
Jungkook'un bir kuzeni olduğunu bilmiyordu ve şaşırmıştı.
"Ah, seni onunla tanıştırmalıyım. Adı Taehyung."
-------
Jimin'i öldürmeye kıyamazdım :(
Finale son 1 veya 2 bölüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Conto"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."