5- "İçimdeki Jungkook dudaklarına, nefesine bile acı çektirmek istiyor."

5.9K 461 101
                                    

İsterseniz son bölümleri tekrar okuyarak yeni bölümleri okumaya başlayın, hikayeyi unutmuş olabilirsiniz.

Yazmayalı uzun zaman olmuş ve sanırım tekrar alışana dek kötü betimlemelerim ile idare edeceğiz...

Her neyse

İyi okumalar ~


Suga araba durduğunda başını yanındaki Jungkook'a çevirmişti. Arabadan inmesini bekliyordu, fakat Jungkook'un tek yaptığı şey etrafa boş gözlerle bakmaktı. Yol boyunca hiçbir şey söylememişti.

Junngkook sert ve korkutucu birisiyken, bazen ise korkmuş küçük bir çocuğa dönüşüyordu.

"Geldik."

Jungkook, Suga'nın konuşması ile başını hafifçe sallayarak onayladığında Suga arabadan inmiş ve diğer taraftaki kapıdan inen Jungkook'un yanına giderek onun elini tutmuştu. Her ne kadar ondan korksa da, Jungkook'un bu savunmasız küçük bir çocuk gibi olduğu zamanlarda kendisine engel olamıyordu.

Jungkook parmaklarına kenetlenen ince parmakları hissettiğinde başını Suga'ya çevirerek zorlukla yutkundu ve elleri arasındaki eli sıkıca kavrayarak yanındaki beden ile yürümeye başladı.

Büyük eve girdiklerinde Jungkook Suga'nın elini bırakmamış ve odasına giderken onu da kendisi ile götürmüştü.

Odaya girdiklerinde Suga'nın ellerini serbest bırakan Jungkook, üzerindeki takım elbisenin ceketinden ve kravatından kurtularak gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Üzerindeki bu rahatsız kıyafetten bir an önce kurtulmak istiyordu.

Jungkook üzerindeki kıyafetlerden tamamen kurtularak sadece boxerı ile kaldığında Suga istemsizce yutkunmuş ve karşısındaki kaslı bedeni Jungkook'a farkettirmeden aklına kazımaya çalışmıştı. Fazlasıyla düzgün olan bedeni her defasında Suga'yı kendisine hayran bırakıyordu...

Altında giydiği gri eşorfman ile üzerine de siyah bir tişört giyen Jungkook, bakışlarını kendisini izleyen Suga'ya çevirmiş ve ona doğru yürüyerek bedenini sert duvara yaslamış ve bir süre sadece karşısındaki yüzü izleyerek yutkunmuştu. Ardından ise dudaklarını ince pembeliklere bastırdı.

Elleri Suga'nın yüzünü kavrarken dakikalarca ince pembelikleri öpmeye devam ederek nefesinin son saniyesinde dudaklarını ayırmıştı.

Nefessiz kalan Suga karşısındaki bedenin omuzlarını sıkarken Jungkook alnını onun alnına yaslamıştı, ve yutkunarak hızlı nefesleri ile konuştu.

"İçimdeki Jungkook dudaklarına, nefesine bile acı çektirmek istiyor... Buna engel olmalıyız Suga, seni ondan korumalıyım."

Suga şaşkınlık ile karşısındakine bakarken korkuyla sormuştu.

"İçimdeki Jungkook..?"

Jungkook bedenini Suga'dan ayırarak ondan uzaklaşırken konuşmaya devam etti.

"Her şeyi anlatacağım, şimdi sadece odana git ve kapını kilite. Asla onun sana dokunmasına izin verme."

Suga hiçbir şeye anlam veremezken olduğu yerde öylece kalmış, korku ile Jungkook'a bakıyordu. Neden şu an burada üçüncü bir kişi varmış gibi konuşuyordu?

Suga tahmin ettiği şeyin doğru olup olamayacağını düşünürken buna inanmak istemiyordu ve Jungkook'un kendisine sert ve korkutucu sesiyle dediğini yapmasını söylemesi ile ise odadan çıkarak hızla kendi odasına doğru yürümeye başladı.

Kapısını kapatarak kilitlediğinde üzerindeki kıyafetleri umursamadan hızla yatağına girerek uyumak için gözlerini kapattı. Fakat aklındaki düşünceler buna izin vermiyordu.

Aklındaki tüm parçaları birleştirdiğinde ortaya tek bir ihtimal çıkıyordu ve bu Suga'nın buna inanamayarak sabaha kadar aklındaki düşünceler ile boğuşmasına sebep olmuştu.

**************

"Tanrı aşkına Suga! Beni korkutuyorsun, lütfen aç şu kapıyı."

Suga o sabah kapısına vuran ve endişe ile bağıran bir adet Jungkook ile uyanmıştı. Aklına dün gece olan şeyler geldiğinde ise hızla gözlerini açmış ve korku ile yataktan kalkarken yere düşmüştü. Acı ile tıslayarak yerden kalktıktan sonra üzerini düzeltti ve odasının kapısına doğru yaklaştı.

Derin bir nefes veriş duymuştu.

"İçerdesin değil mi? Az önceki düşme sesi sana aitti? Yalvarırım aç kapıyı Suga, sana ihtiyacım var... Sana sarılmaya ihtiyacım var."

Suga'nın kaşları istemsizce çatılmıştı. Anlam veremiyordu. Ama bunları söyleyen kişi kendisine zarar vermezdi, eğer tahmin ettiği şey olsa dahi şu anki Jungkook, sadece kendisine ihtiyacı olan yalnız ve korkmuş Jungkook'tu.

Bu yüzden hiç düşünmeden sadece kilitlediği kapıyı açtı.

Ve karşısında kendisine endişe dolu bakışlar yerine, yüzündeki yan gülümsemesi ile, fazlasıyla rahat ve kapı pervazına yaslanmış bir Jungkook ile karşılaştı.

"Günaydın sevgilim."

Anguish² // Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin