"Nereye gidiyorsun?"
Seokjin koridorda gördüğü Suga ile arkasından seslenmiş ve Suga'nın adımlarını durdurmasına sebep olmuştu.
"Bay Jeon'un yanına."
Bay Jeon? Jungkook'a karşı bu kelimeyi neredeyse hiç kullanmamıştı. Suga şimdiye kadar Jungkook'a her zaman ismi ile seslenmişti.
Ah... Köleler sahiplerine isimleri ile seslenemezdi.
Seokjin ilk defa Suga'nın ağzından Bay Jeon kelimesini duyduğu için afallayarak anlamasa da, sonradan anlamıştı ve yüzüne yerleşen imalı gülümseme ile Suga'ya bakarken Suga ise sadece karşısındakinin yüz ifadesine gülüyordu.
"Bay Jeon'un yanına giderken seni ilk defa bu kadar mutlu görüyorum."
"Ben de seni ilk defa bu kadar şaşkın görüyorum. Sanki bunu yıllardır istiyormuş gibisin."
Suga tekrar güldüğünde Seokjin de imalı gülüşüyle tekrar konuşmuştu.
"Evet, bunu bu eve geldiğim ilk günden beri bekliyordum. Tanrı aşkına Suga, Bay Jeon'u gördüğünde sinirleniyor musun azıyor musun belli değil!"
Seokjin'in gülüşü kahkahalara dönerken Suga ise sadece şaşkınlık ve sinirle donarak öylece kalakalmıştı. Ne diyebilirdi ki?
"Neyse hadi sen efendini- yani sahibin- ay işte Bay Jeon'un yanına git artık."
Seokjin elini Suga'nın omzuna koyarak konuşmasının ardından yüzündeki gülüş ile göz kırpmış ve Suga'ya gitmesi için bir hareket yapmıştı.
Suga ise sadece gülmüştü ve ardından Seokjin'den uzaklaşarak koridorun sonundaki odaya, Jungkook'un odasına doğru yürümeye başladı.
Bu adam tam bir çılgındı.
Suga uzun koridorun sonuna ulaştığında önündeki kapıya vurmuştu ve hemen ardından da içeriden beklediği 'gir' kelimesini duydu.
Suga odaya girdiğinde kapının tam karşısında duran ve elleri cebindeyken koyu gözleri ise kendi üzerinde olan Jungkook'u görmesi ile sebepsizce dudaklarını ıslatma gereği duymuştu.
Maalesef, Jungkook ev hali ile bile çekiciydi...
Suga adımlarını harekete geçirerek Jungkook'a yaklaştığında, Jungkook soğuk sesi ile konuştu.
"Dizlerinin üzerine çök."
Jungkook'un verdiği emir ile Suga'nın kalbi tekrar hızlanmıştı. Ve dediğini yaparak dizleri üzerine çöktü.
Jungkook Suga'ya bir adım daha yaklaşarak başını hafif bir şekilde yana eğdi ve işaret parmağı ile Suga'nın yanağını okşamaya başladı. Kendisine aşağıdan bakan beden fazlasıyla sevimliydi.
"Ne yapman gerektiğini biliyorsun değil mi?"
Suga bakışlarını Jungkook'tan çekerek başını öne eğmişti.
"Sanırım... Biliyorum."
Suga konuşmasının ardından dizleri üzerinde dikleşirken Jungkook ise bundan memnun bir şekilde gülümsemişti.
Suga'nın zayıf elleri eşorfmanının ipini kavrayarak çözdüğünde artık her ikisinin de kalp atışları düzensizleşmişti.
Eşorfmanı indirdiğinde Suga önündeki boxerın altındaki kabarıklık ile yutkunmasına engel olamamıştı. Ve beyaz boxerı da indirdiğinde Jungkook'un büyük penisi ortaya çıkmıştı.
Suga önündeki erkekliği eli ile kavrayarak yavaş hareketler ile çekmesinin ardından vakit kaybetmemiş ve ağzına alarak Jungkook'un sesli bir küfür etmesine sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."