"Neden benimle şirkete gelmek istiyorsun?"
Jungkook aynanın karşısında takım elbisesinin kravatını düzelttikten sonra arkasındaki Suga'ya dönmüş ve büyük elleri ile onun belini sarmıştı.
"Sadece biraz olsun bu evden çıkmak istiyorum..."
Jungkook yüzüne yerleşen küçük tebessüm ile yüzünü karşısındaki yüze yaklaştırmış ve fısıltı ile konuşmuştu.
"Neden bunu yapayım?"
Beyaz tenli duyduğu soğuk ses ile gözlerini karşısındaki koyu gözlere dikmiş ve yutkunmasına engel olamamıştı.
"Jungkook..."
Uzun boylu olan gülmüştü.
"Efendim benim küçük sürtüğüm?"
Suga kaşlarının çatılmasına engel olamamıştı ve hemen ardından da karşısındakini iterek kendisinden uzaklaştırdı.
Karşısında kendisine gülümseyerek bakan bedene karşı bağırmaya başlamıştı, fakat karşısındaki sadece bunu keyifle izliyordu.
"Ben senin sürtüğün falan değilim!"
"Neyimsin peki?"
Ne diyeceğini bilemedi... Suga, Jeon Jungkook'un neyi olduğunu bile bilmiyordu.
Gerçekten sürtüğü müydü?
Jungkook yüzüne yerleştirdiği hiçbir güzel ve içten duygu barındırmayan gülüşü ile tekrar karşısındakine yaklaşmış ve eğilerek onun kulağına fısıldamıştı.
"İyi bir sürtük ol ve sadece, benim için işini yap Suga."
Jungkook geri çekilerek odadan çıkmak için kapıya yöneldiğinde aniden durmuş ve arkasını dönerek konuşmaya devam etmişti.
"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşünme. Kalbim sadece beni hayatta tutmak için var, birisine aşık olmak için değil."
Suga o an tekrar kendisine lanetler etti. Jungkook'un iyi birisi olduğuna tekrar tekrar inandığı için...
**********
"Onun bir şeyi olduğuna eminim!"
"Ahh hadi ama neyi olabilir ki? Her zamanki dengesiz Bay Jeon işte."
Seokjin bir türlü yerine oturmayan Suga'yı ikna etmek için konuşurken Suga her defasında onu reddetiyor ve Jungkook'un bir şeyi olduğunu iddia ediyordu.
"Geçmişi? Geçmişi ile ilgili şeylerde böyle olaylar var mıydı?"
Seokjin'in yanındaki sandalyeye oturan Suga merakla sorduğunda Seokjin kaşlarını çatmış ve geri çekilmişti.
"Nerden bileyim ben?"
"Namjoon'a sorsan?"
"Kaç gündür sevişemiyoruz bile be! Eve geldiği dakika üzerine atlayacağım artık, sence ona soru sormak aklıma mı gelir?"
"Ah cidden! Sizin çocuğunuz yok muydu? Nasıl yapıyorsunuz onun yanında?"
"Kocamla seks hayatımızı sana anlatamam."
Suga sinirle derin bir nefes aldıktan sonra çalan telefon ile bakışlarını telefona çevirmişti.
Seokjin çalan telefonunu eline aldığında ise bakışları onun yüzüne çıkmış ve bir saniye sonra da bakışları kesişmişti.
"Bay Jeon arıyor."
Ortamda oluşan sessizlik ile ikili yutkunmuş ve hemen ardından da Seokjin telefonunu açarak kulağına götürmüştü.
"Efendim Bay Jeon?"
"Suga yanında mı?"
"E-evet efendim..."
"Güzel. Onu şirkete getir, ve mümkünse güzel ve çekici olmasını engelle. Birilerini öldürmek istemiyorum."
"Peki."
Telefonun kapanma sesi ile Seokjin bakışlarını, kendisine merakla bakan karşısındaki bedene çevirmiş ve şaşkınlıkla konuşmuştu.
"Seni şirkete çağırıyor..."
Hepinizin de kötü Jungkook'u daha fazla sevdiğini biliyorum, ve bu yanını daha fazla göstereceğim sanırım :)
Sonraki bölüm.... (͡° ͜ʖ ͡°)
Nys bi şey demiyorum xbkdsjskdjls
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish² // Yoonkook ✔
Short Story"Az daha unutuyordum... Sakın sevgili olduğumuzu falan düşüme. Kalbim sadece beni hayatta tutabilmek için var, birisine aşık olmak için değil."