Bu bölümde bazı hristiyanlık görebilirsiniz o yüzden yaş sınırı +9 :DD Din bozukluğu etmek istemem ama malesef bu bölümün bazı kısımları kilisede geçer Hristiyan olmadığımdan fazla dinlerini araştırmak istemedim...Neyse multiye bakın...Sizi seviyorum!Bu arada multide Chloe Moretzin yeni filminin fragmanı var!Ve film biraz üzücü türkçesi Eğer yaşarsam yani...!:(
Ben böyle gururlu gülümserken bir cırtlak ses yüzümü astı.''Hahahaa!Çok komik.Şimdi verin şu tacı!Arkadaşına verecek değilsin ya ayrımcılık olur Jessieciğim!''Sonra yapmacık gülümseme attı Olivia ve Emma yumruk attı ve huhu Emma Emma!Ben böyle hayallere dalarken Olivia sahneye hala suratındaki iğrenç gülümseme ile yakalaştı.''Eee!Ben mi alım?Yoksa-''derken Jessie sözünü kesti.''Partiden atılmak mı istiyorsun!?İtirazı olan varsa dışarı!''dediğinde Olivia homurdanarak salonun köşesine ilerledi.Plastik sandayleye otururken keskin kızgın bakışlarını yollamayı ihmal etmedi.Herkes sus pus olmuştu.Merdivenlerden inerken bakışlar üzerime gelmişti.Jessie mikrofona 2 kere vurup ''Evet.Şarkı isteyen?''diye sorunca herkes ona döndü.Kuzenimin yanına döndüğümde telefonla mesajlaşıyordu.Yanına oturduğumda dönüp 2 saniyecik bakıp önüne döndü.Sonra tekrar bana döndüğünde kafamda boşluk hissettim.Ah Tacım!Kuzenim ayağa kalkıp tavuk dansı ediyordu.Hemde tacı kafasına takmıştı.Bacağına tekme attığımda yere düştü.Bu sefer gülmeye başlayınca tek kaşımı kaldırdım.''Taç...Almışsın.İçeride...Diyordum...Ahahaha...Kesin...Emma...Alama...ahahha....dı...Amaa...Almışsın...Hahahahhahahahaaa!''Gözlerimi devirdiğimde gülmesini kesip yanıma oturdu.''Bak!''dedikten sonra telefonunu bana çevirdi.Ekranda kafamda taç vardı.Ve gülümsüyordum.Çaprazdan çekilmişti.''Ah!Tanrım...Şuna bak!Kim çektiyse lanet olsun!''diye mırıldandım.''Ah.Kıza bak ne güzel olmuş sevinmiyor!''Diye homurdandı.Gene üstümüze gölge düşünce lanet okuyarak gelen kişiye baktım.Ah Tanrım Addison!''Ne var!''diye bağırdığımda boş gözlerle baktı.''Sorun yok!''deyip içeri gidince homurdandım. $ Pazar günü...$
Siyah elbise dizimin üstündeydi.Kafama taktığım siyah bandaj oldukça siyahtı...
Siyah ayakkabılarımı ayaklarıma giydikten sonra dışarı çıktım.Kilisenin çan sesini duyunca koştum.1 kaç kişi daha vardı benle.Tanrı'ya dua etmeye başladıklarında bende başladım.''Tanrım!Neden Ben Neden!?Neden başkaları gibi her gün oturup normal hayat yaşamıyorum.Tanrım!Duy beni!''dedikten sonra cevap bekledim.Cevap gelmeyince başka zaman gelir diye kalktım.Dışarıya çıktığımda hafif rüzgar yüzüme çarptı.Gökyüzüne bakıp ellerimi birleştirdim.''Tanrım!Günahlarımı bağışla!Cevap ver Tanrım!''dedikten sonra bekledim.Yine cevap gelmeyince homurdanıp''Tanrı bile beni duymuyor!''dedikten sonra yerdeki taşa tekme attım.Sonra hatamı anlayıp boynumdaki Haç işareti olan gümüş kolyeyi tutup ''Affet Tanrım!Bağışla Tanrım!''dedim.Kiliseye baktım.3 katlı geniş yapıttı.Ve çatısı kapalı kahvedi.Tam tepede Kocaman haç işaretine baktım.Kolları bağlanmış İsa (Töbe Töbe Allahım bilerek yazmadım affet!) vardı.Kiliseden uzaklaşıp biraz hava almak için gezindim.Boş binalar vardı.Yerlerde gazete parçaları havanın esintisi ile uçuşuyordu.Hava iyice griye dönünce eve gitmem gerektiğini anladım.Büyük adımlar ile eve vardım.Anahtarı çantamdan çıkarana kadar yağmur hafif hafif başlamıştı bile.Kapıyı açıp içeri girdim.Annem mutfaktan hoşgeldin desede merdivenlerden hızla çıktım.Kıyafetlerden kurtulup yatağıma attım kendimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saftirik Kız'ın Günlüğü
Novela Juvenilİlk başta çok berbat olan saftirik kızımız tipini düzeltince değiştiğini sanıyor ama sonra öyle değişmediğini anlar...Öğrenmek istermisiniz?Neden değiştiğini Sanıyor!?Nasıl anlıyor!?Hepsini öğreneceksiniz...(Yakında düzenlenecektir)