Feride olay yerinin fotoğraflarını çekmeye başlamıştı bile. Fotoğrafları çektiği yere yaklaşınca şansa neden ihtiyacım olduğunu anladım. Allahım yine mi!
Bir el sadece bir el, parmakları tırnakların hemen üzerinden kesilmiş bir el. Denizde kalmaktan buruşmuş bir el, dalgıçlar elin geri kalanını arıyorlar, üç dalgıçta suyun içinde bir saate yaklaştı ama henüz hiçbir şey bulamadılar. dedi Ali. Tanınmasın diye . Ne dedin dedi Ali 'tanınmasın diye ' tekrar ettim. Parmaklar , Parmakları tanınmasın diye kesmişler.'Çok iğrenç diyerek yanıma geldi Feride.Kim yapmış olabilir böyle bir şeyi.Bilmiyorum dedi Ali omuz silkerek belki siz bize yardımcı olabilirsiniz.
Dün bir el bugün bir el daha. İşler iyice sarpa sarıyordu.
Ali yanıma gelerek aynı kişi değil değil mi dedi. Evet bu sağ eldi. Öbürü de sağ eldi. Aman Allah'ım o halde ortada birden fazla ceset ve birden fazla cinayet vardı.
Olay yerinin fotoğraflarını en ince ayrıntısına kadar çektik. Artık iş çok ciddi bir hal almıştı. Diğer el bir kadına aitti. Yapılacak incelemeler sonucunda bunun erkeğe mi kadına mı ait olduğu anlaşılacaktı.
Feride hiç durmadan fotoğraf çekiyor ben ilk incelemeleri yapıp kayıt cihazına düşüncelerimi açıkladıktan sonra kanıtları delil torbasına koyuyordum. Ortada sadece bir el vardı ama biz kenarlarda ipucu olabilecek her şeyi topluyorduk. Buradaki işimiz iki saat kadar sürmüştü. Ekip sahili boydan boya aramış tümsek gibi olan kum yığınlarını kazmış, etrafta ne kadar girinti çıkıntı varsa hepsini deşmişti. Dalgıçlar sudan çıkmıştı artık. Hiçbir şey bulamamışlardı. Dolayısıyla elimizde bu parmakları olmayan kesik elden başka bir şey yoktu. Parmaklar ilk boğumdan itibaren kesilmişti. Bilekten de kesilerek bırakılmıştı. Çok keskin bir bıçakla kesildiğini düşünüyordum.