✴Multideki şarkıyı şiddetle tavsiye ediyorum,bana ilham veren şarkılardan bir tanesi... 🌹
✴İyi okumalar ❣
Çarşamba
Kuzey, elindeki koli bandını son kez rulonun etrafına sardığında, geriye sadece kronometreyi ilave etmek kalıyordu.
Elinde tuttuğu, kendi deyimiyle, oyuncağına bakarken ; Barış, hayran hayran arkadaşını izliyordu. Kendini tutamayıp atıldı söze:"Saati kaça kurdun?"
"Bir saat yeter diye umuyorum. Kronometreyi başlattığımız anda saatten kontrol edebileceğimiz için rahatız." Derin bir nefes alıp,ekledi."Yalnız sana bir görev vermeliyim diye düşünüyorum, hazır sende çok istiyorken... "
"Oha lan, valla mı?" Barış'ın gözlerinde adeta yıldız parlamış,hatta Big Bang patlaması yaşanmıştı. Öyle bir heves,öyle bir istek.
" Valla. Ama sanırım biraz değişmen lazım. " dedi gözleriyle Barış'ı baştan aşağı süzerek.
" Şöyle taksit taksit konuşma fıtık oluyorum, sonra çocuklarımızı nasıl kucağıma alırım değil mi? "
"Siktir lan cıvıma hemen! Neyse, sen kurye olacaksın. Olay bu. "
" He bu muydu ya. Tamam tamam, o iş bende."İki arkadaş birbiriyle atışırken zaman geçmiş, Barış kendine, tişörtlerinden ve pamuklardan bir göbek yapıp, gömlek giymiş, takma bıyık takmıştı. Mavi gözlerini perdeleyen simsiyah birer lens ve sarı saçlarını gizleyen siyah bir peruk takmıştı. Bir de PTT rozetini takıp çantasını aldığında tam bir kuryeye benzemişti. Ama Kuzey,onun başına her türlü şeyin gelebileceği ihtimali ile sahte göbeğinin içine tabanca sakladı böylelikle arasalar bile bulamazlardı.
Barış ise onun bu hallerine ,onun kendisine aşık olduğunu ve bu yüzden onu düşündüğünü söyleyerek işi dalgaya vurmuştu.Ama bu sefer Kuzey de gülümsemişti.Aradan biraz zaman geçince Barış aynanın önüne geçip kendini süzdü:
" Kuzey oğlum, evladım ,en karizmatik işleri sen yapıyorsun, bana niye postacı İsmail Amca işleri veriyorsun? Nerede bu adaletin dünya? Hayattaki şansım resmen duvardaki adalet yazısı kadar." dedi parmağıyla boş duvarı göstererek.
" Kostümle pek bir şeyin değiştiğini zannetmiyorum." dedi Kuzey yan dururken, aynı zamanda da bıyık altı sırıtıyordu.
"Neyse ya ben her türlü David Beckham'a taş çıkartırım sorun değil. Sonuçta tipimiz var ki, kılıktan kılığa girmekte çekinmiyoruz." söylerken çenesini eli ile sıvazlıyordu.
"Hadi uzatma, iyice hazırlan da eve gidelim artık, zaman geçiyor." O sırada Kuzey ,kolundaki saatten zamanı hesaplanmıştı. Kronometreyi kuralı yaklaşık 30 dakika olmuştu.Kuzey, her zamanki gibi çatık kaşlarıyla Barış'a dönüp söylendi.
"Hadi al şu paketi de çabuk gidelim benim daha çapraz binaya kurulmam lazım."
Kuzey , hızlı adımlarla Kırmızı'sına girdi.Her zamanki tabancasını ve dürbününü aldı, yine hızlıca odadan çıkıp, Barış'ı peşine takıp evden çıktı.
***
Evlerin olduğu sokağa iki dakika içerisinde gelmişlerdi.Atalay evinde,sevgilisi ile salonunun koltuğunda oturmuş, hiçbir vicdan azabı çekmeksizin kıçını yaya yaya oturuyordu. Elinde mentollü bir sigara,koynunda para uğruna onunla birlikte olan yuva bozucu,botokslu bir yılan.
Barış ,zamanın geçmesi adına telefonuyla kızların hesaplarını stalklarken; Kuzey , çapraz binaya giriş yapmış,bir yandan dürbünle evin içine bakıp,bir yandan diğer eliyle silahını yokluyordu. Silahının yerinden tatmin olunca saatine baktı. 10 dakika kalmıştı. Telefonu elinde olan Barış'ı aradı.Eve gitmesini söyledi. Ve telefonu Barış'ın yüzüne kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3A: İNFAZ [DÜZENLEMEDE] +18
Acciónİlk hikayemi gururla sunuyorum. Hatalarım için şimdiden üzgünüm. İyi okumalar. Kuzey'in derin soğuklarında boğulan, donmaya ramak kalmış bir kalbin öyküsü. "Hatasız kul olmaz." demişler. Argo unsurlar yer yer bulunmaktadır. Hikayemde...