Ev

14.1K 520 894
                                    

İyi tatiller x.

Bir ay sonra kalbim kırılmaya başlamıştı.

Louis ve ben büyük ihtimalle eskisinden daha fazla işimize devam ediyorduk. Her yerde yapıyorduk, benim odam dahil. Yatağımda bir kaç kere uyuyakalmıştı. Rüya görürken onu izlemiştim. Sinir bozucu bir şekilde çok güzeldi ama bunu göremiyordu. Her zamanki gibi uyuyakalmıştım ve gece bir şekilde kollarımın arasına girerek sabah tuhaf bir durumun oluşmasına sebep olmuştu.

Üniversite de sıkıntı çekmeye, ve görevlerimi yapamamaya başlamıştım çünkü kelimenin tam anlamıyla Louis'den başka bir şey düşünemiyordum.

Bu sabah dün Louis'yi becerdiğim yer olan yatağa uzanmış onun dün gece ne kadar güzel göründüğünü düşünüyordum. Neredeyse dudaklarının tadını alabiliyor, beni sürerken kalçalarının nasıl hissettirdiğini hissedebiliyor, ellerimi uzak tutmak için başımın üzerinde tutarken bileklerime uyguladığı baskıyı hissedebiliyordum. Çok iyi gelmişti, kendini tutamayıp üzerime düşmüştü. Nefesim kesilircesine gelmiştim.

Gel git yapabilmek için onu tutmak zorunda kalıp, yumuşak cildini hissetmem durumu daha da kötüleştirmişti.

Boynuma doğru verdiği nefesler, oraya tam uyması.

Sadece düşünerek sertleştiğimi fark edince penisime dik dik baktım. Gerçekten mi? Louis hala uyuyor.

Yanımda telefonum titreşince hemen baktım. Annem.

''Selam?''

''Hey bebeğim,'' diye cevap verdi. ''Nasılsın?''

Arkama yaslandım. Sesi iyi geliyordu.

''Evet, iyiyim'' biraz yalan söyledim. ''Sen nasılsın?'''

''İyiyim.'' dedi. ''Seninle bir şey konuşmam gerekiyor.''

Kaşlarımı çattım.

''Peki.'' kafam karışmıştı.

''Kanser olduğumu öğrendim'' dediğinde öyle hızlı doğruldum ki başım döndü.

''Ne?'' dedim aptal gibi.

''Çok- çok kötü değil, ama bir süre hasta olacağım, Doktor dedi ki bir süre işi bırakmam gerekiyormuş, ve faturaları ödemekte sıkıntı çekiyorum.'' diye açıkladı. '' Dedi ki meme kanseriymiş - ama tedavi edilebilirmiş''

Kanser?

''Kiranı ödeyemiyeceksin?'' boğulacak gibi hissediyordum.

''Umm.. hayır.'' iç çekti. ''Kemoterapi yüzünden çalışmaya zamanım olmayacak-''

''Eve geleceğim,'' dedim hemen.'' Eve geleceğim ve-''

''Hayır-,'' diye sızlandı. ''Üniversiteyi benim için bırakma, H. Sadece bir yılın kaldı.''

''Transfer olurum.,''panikledim. ''Bunun yüzünden sokaklara düşemezsin anne.''

''Oh, H'' ağlamaya başladı. ''Çok iyisin''

Boğazımda bir yumru oluştu.

''Lütfen ağlama, bunu atlatacağız, birlikte atlatacağız tamam mı?'' konuşmakta zorlanıyordum.

''Tamam, bebeğim. Seni sonra arayacağım tam mı?'' diyerek iç çekti, hala ağlıyordu.

''Tamam anne'' diye cevap verdim.

Görüşürüz diyerek kapattı.

Annem kanser oldu? Kanser? Bu berbattı. Toparlanmam gerekiyordu, Louis'ye haber-

Louis.

Kalbim annemin kanser olduğunu öğrendiğim andan daha fazla sıkıştı. Bu durum Louis ile aramızdaki şeyin bitmesi anlamına geliyordu.

Onu bir daha göremeyecektim. Güzel gözlerini. Gülüşünü. Gülümsemesini. Sesini duyamayacaktım. Onunla bir daha gün içinde konuşamayacaktım.

Nefes almakta zorlandım çünkü canım yanıyordu. Daha önce hiç kimse hakkında böyle hissetmemiştim. Ona gideceğimi haber vermem gerekiyordu.

Mutfaktan kaşık sesi duyduğumda uyanık olduğunu fark ettim, kendi kendimi cesaretlendirerek ayağa kalktım.

Odamdan çıkıp mutfak kapısından kafamı uzattım. sırtı bana dönüktü, önündekini yerken kol kasları hareket ediyordu, saçları çok güzel bir şekilde dağınıktı. Kalbimin acıdığını hissettim.

Söyle gitsin. Kurtul. Bitir şimdi.

''Louis, eve geri taşınmam gerekiyor.'' dediğimde kendi ses tonum bana yabancı gelmişti. Kendine gel, Harry.

Kaşığı gürültüyle düştüğünde ses mutfakta eko yaptı. Yüzü bana döndüğünde mavi gözleri kocaman olmuştu. Gözlerini kaçırıp tekrar mısır gevreğine bakmadan önce gözlerinde gördüğüm şeyler şok, bazı anlamlandıramadığım duygulardı.

''Oh,'' sesi üzgün geldi.

''Çok özür dilerim, geç haber verdim, ama-''

''Hayır- hayır sorun değil. Önemli değil.'' Sesi gergindi. Bu tuhaftı.

Yararlı arkadaşlar nasıl veda ederdi?

''Oh, iyi'' tuttuğum nefesimi verdim. Bu zordu.

''Peki ne zaman?'' diye sorarak tekrar bana baktı. Güneş arkasında kalıyordu ve siktir, çok güzeldi.

''Bu haftanın sonunda''

Bunu beklemeyerek donup kaldığını hissettim. Ne kadar çabuk yaparsam benim için daha kolay olacağını düşünüyordum.

''Oh, tamam'' sesi kısıktı, yutkundu.

''Ben- ben gidip toparlanayım'' derken panikledim, çünkü ağlayacak gibi hissediyordum.

Odama gittiğimde dizlerimin üzerine düşerek hıçkırdım. Bu acıtıyordu. Çok acıtıyordu.

Louis'nin odasının kapısının çarpıldığını duyduğumda yerimde irkildim. Sinirli miydi? Şu anda ne düşüneceğimi bilmiyordum.

Gideceğimi umursuyor muydu? Bunu düşünmemem gerekiyordu, Bir kuralımız vardı. Bağlanmak yok.

Friends With BenefitsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin