Tekrardan merhaba canım fwb okuyucuları! Normalde son olacak olan bu bölüm haricinde sürpriz ve hepininizin istediği bir içerikte bir bölümün daha geleceğini haber vermek istiyorum, kütüphanenizden çıkartmayın, iyi okumalar!
Edit: Diğer bölüm eski bölümlerden bir tanesinin Louis ağzından yazımı olacak, sizce hangi bölüm tahminleri alayımm.
Sıcak havayı çok seviyorum. Annem beni hep sun baby diye çağırırdı, küçüklüğümden beri.
Ama bu farklıydı. Louis ile birlikte St. Lucia'da olmak, mükemmelden de bu öyleydi. Louis tatilleri seviyordu. Ama pek gidemiyordu, iş gezilerini asla dahil etmiyor.
Ama bunu benim haberim olmadan yapmıştı, biletleri ayarlamış ve beni havaalanına sürüklemişti. Sikeyim, benim valizimi bile toplamıştı. Bütün gerekli şeyleri alıp almadığını sorduğumda da 'evet, bütün hippi şeylerini topladım' dedi.
Bunları düşünürken gülümsedim, gözlerim kırmızı ve turuncu gün batımına dalmıştı. Romantiklik yaptığıyla ilgili şaka yapıyordu ve parasıyla ilgilenmediğimi biliyordu. Üniversite de eğitimini aldığım işimi yapıyorum ve iyi kazanıyorum. Asla Louis kadar iyi değil tabi.
Bu tatilde belliydi ki, pahalı bir sürü şey için ödeme yapmıştı. Sanki fark etmiyormuşum gibi davranıyordu ama, etrafında kimse olmayan özel bir daire, özel balkonu ve plajı olan? O kadar da aptal değilim.
Daha dün geldiğimizi düşündükçe sıcaklıyorum. Evet, hala beni heyecanlandırmayı başarıyor. Ve elbette ona bunlar için ağzımla teşekkür etme önerimi anında kabul etmiş; ve her zamanki gibi olay onun kalçasının havada, benim de ölene kadar ait olduğum yerde son bulmamızla sonlanmıştı.
Arkamdaki kayar kapı açılarak beni uygunsuz düşüncelerimden çekmiş, ama daha uygunsuzlara yönlendirmişti. Çünkü Louis'm dışarıya üstünde boxer hariç birşey olmadan gelmesi karnımda bir şeylerin hareketlenmesini sağlamıştı.
"Neden ne zaman kalçanı düşünsem önümde beliriyor?" diye sordum sırıtarak geriye yaslanırken.
Louis güldü, yüzü sevdiğim gibi tıraşsızdı. Sikeyim çok güzeldi, tahmin edebiliyor musunuz?
"Biraz tuhaf, biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu, sesinde hiç endişe kırıntısı yoktu.
"Tabi" diye cevap verdim.
Çok rahat görünüyordu. Onu böyle güneşte görmeyi seviyordum. Bronzlaşınca çok güzel oluyordu, cildi yumuşuyor, ve beni güneşlenme çizgilerine hiç başlatmayın.
"Dairemizden taşınmayı düşünüyorum" dedi güneşin batımına doğru bakarak. "Bilirsin daha büyük bir yere geçmeyi falan. Uzun süredir ordayız."
Sonradan ekledi. "İstersen?" tek endişeli olduğu kısım burasıymış gibi.
"Evet yapabiliriz. Eğer şimdiki gibi ödemeleri yapacaksam?"
Louis inleyip başını arkaya atarak, arkasındaki balkon demirini tuttu.
"Eğer seni ikna edebieceğimi düşünseydim, seninle tartışırdım," güldükten sonra pozisyonunu değiştirip demire dirseklerini koydu. "Ve herneyse, daha bitirmedim, seni aptal"
Söylediklerine güldüm. "Lütfen devam et," diye mırıldandım kalçasını süzerken.
Louis derin bir nefes alıp güneşten tarafa tekrar göz atarak geriye yaslandı. Şimdi de kasıklarını dikizlediğimi görüp bunca süredir baktığımı fark ettiğinde kızardı, çok güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends With Benefits
FanfictionÜniversite öğrencisi Harry Styles, tanrı olarak tanımladığı Louis Tomlinson ile aynı eve taşınıyor. Harry açıkça bir Bi, hareket eden herşeyle seks yapıyor, fakat çarşafların arasında tek istediği kişi düz ev arkadaşı Louis. Harry Louis'nin bütün...