Başlangıç

12.8K 444 974
                                    

~~ işaretinde zaman atlamaları oluyor

"Ee Louis. Nerelisin ?" sonunda bu kumral tanrıyla konuşmak için güvenimi toplamıştım, uzun zaman sonunda haftasonu evde birlikteydik.

Londra'da bir haftadır kalmaya başlamıştım, ama Louis çok çalıştığı için nadiren evde görebiliyordum. Sürekli çok yorgundu, ama hiçbir zaman stresli durmuyordu. İşini seviyor olmalıydı.

"Doncaster," kibarca gülümseyerek suyundan içti. "Yorkshire'da"

Normal bir şekilde salonda oturmuş, yan tarafında laptop biraz önce yapmaya çalıştığı işi yüzünden açık, dizindeyse oynadığı PlayStation kumandası cardı.

Onunla, üniversite boyunca birlikte yaşayacağım adamla, sohbet etmek için cesaretimi toplamam uzun sürmüştü. Benim ligimin tamamen dışında oynuyor olması beni deli ediyordu.

Demek istediğim, kesinlikle düzdü. FIFA oynuyor, oyun istediği gibi gitmeyince televizyona küfrediyor, elleri cebinde koltukta uzanıyordu. Ellerinin penisine çok yakın olduğunu bilmek beni etkiliyordu.

"Üniversitede ne okuyorsun?" diye sordu bütün dikkatini bana çevirerek. Beki de bunun ne kadar tuhaf olduğunu fark etmiştir.

"İngiliz Dili Ve Edebiyatı, dilbilimleri" diye cevapladığımda gülümsemeye başladı.

"Gerçekten mi?" şok olmuş gibi görünüyordu. "Neden?"

Ne olduğunu sormayışı beni şaşırtmıştı. Birçok insan ilk önce bunu sorardı bende bu yüzden cevaplamaya hazırdım. Ve genelde ben daha anlatmamı bitirmeden omuz silkerlerdi.

"Sadece İngilizceyi seviyorum" dediğimde kafasını salladı.

"Bunu anladım," dedi sesindeki alay tonuyla. "Neyini seviyorsun?"

Saçımı kulağımın arkasına attım, bunu genellikle onun etrafındayken yapıyordum ve bu beni sinir ediyordu.

"Sadece - hoşuma gidiyor." diye cevapladım. "Nasıl ortaya çıktığını, tarihte nasıl değiştiğini ve günümüz edebiyatına nasıl etki ettiğini bilmek istiyorum"

İstediğini verdiğim için sırıttı. Bu şekilde çok seksiydi.

"Çok güzel" dedi dürüstçe. "Ben 4 yıl boyunca İş Yönetimi okudum"

Kendimi tutamadan kaşımı kaldırdım. Burada kısa kazağı, kotu ve belirgin dövmeleri ile otururken hiç yönetim stiline benzemiyordu.

"Neden iş?"

"Sadece sahip olma ve yönetme konseptini seviyorum," dedi. "Geçmiş, günümüz ve gelecek işlerine teorik ve pratik bakışları seviyorum. Organizasyonların her yönden planlanması, organize edilmesi, yönetilmesi ve kontrol edilmesi" kaybolmuş ifademe bakarak güldü. "Bu benim tutkum"

Gerçekten de tutkulu görünüyordu. Yanındaki laptopu ve iş yapmadan geçirmediği günler bana bunu anlatıyordu.

"Bu harika" diye cevaplayarak gülümsedim.

"Yurt dışında staja çıktın mı?" diye sorduğunda bu konuda böyle bilgili olması beni şaşırttı.

"Ben - ben bu konuda düşünmedim" diyerek daha rahat olmak için bacaklarımı altıma çektim.

"Yapmalısın," diyerek tekrar su içti. "Ben bir yıl gittim, cv üzerinde harika görünüyor. Ünivesitede ikinci yılımı Hong Kong'da geçirdim.

Friends With BenefitsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin