Twink

17.9K 496 282
                                    

Bugün atacağıma söz vermiştim 12 olmadan yetiştirdim x

"Ve bana dedi ki" Liam gülerek birasından bir yudum aldı. "Dedi ki- sanırım sığmayacak"

Kahkaha attım.

"Ciddi misin?" dedim. "Vay canına"

"Biliyorum," sırıttı. "Bu kadar korkutucu olduğumu bilmiyordum"

"Çok büyük, Li" diye cevap verdim. "Ve bunu ben söylüyorum"

Sırıttı ama cevap vermedi. Liam ne kadar büyük olduğunu biliyordu, ama benim kadar kendi seks hayatında hakkında konuşmazdı.

"Ee sen ve Louis hala..?"

"Yep"

Kesinlikle hala.

"Ve hala onunla konuşmayacak mısın?" diye sordu.

"Sadece onunla konuşmam gerektiğini düşünmüyorum" diye açıkladığımda kaşlarını çatıp etrafa bakındı.

"Şu anda yaptığınız yerde mi oturuyorum..?"

Güldüm.

"Yapmadığımız pek bir yer yok" dedim

"Oh, harika" ayağa kalkarak koltukta meni izi var mı diye kontrol etti.

Yani, beni biliyordu, ne kadar sık seks yaptığımı da biliyordu. Ayrıca artık Louis haricinde hiç kimsenin beni sertleştiremediğini de bildiğini düşünürsek, ne kadar sık olduğunu tahmin edebiliyordur.

"Tuhaflaşmayı bırak" dediğimde sakinleşip yerine oturdu.

"Kontrol ettiğim için beni suçlayamazsın," diyerek bir yudum daha aldı. "Seni biliyorum"

Gülümsedim.

"Şu kızdan biraz daha bahset" konuyu Louis'den değiştirdim.

Liam kız hakkında bir otuz dakika daha konuştu, nasıl kızın onunla seks yapmayı reddettiğinden, çünkü büyüklüğü kızı korkutmuştu. Sonunda kızı elde etmişti ve görünüşe bakı kız fazlasıyla zevk almıştı.

Ön kapının sesi gelerek Louis'nin eve geldiğini haber verdi, ama ben Liam'ı dinlemeye çalışarak ne kadar heyecanlandığımı belli etmemeye çalıştım.

"Demek istediğim, ağzına bile çok azını alabildi." Liam inledi. "Bundan nefret ediyorum"

"Bende" diye onayladım.

"Daha önce seninkinin hepsini alabilen oldu mu?" diye sordu Liam, bu soru tuhaf gelmiyordu çünkü bu konulardan sık sık konuşurduk.

"Evet" birayı ağzıma götürerek sırıtmamı saklamaya çalıştım. "Gerçekten iyiydi."

Hala öyle.

"Şanslı köpek" Liam kaşlarını çattı. "Sadece nasıl hissettirdiğini bilmek istiyorum"

"Pekala, seks gibi" diye açıklamaya çalıştım. "Ama birisinin ağzında olduğunu bilmek daha zevk verici yapıyor."

Liam hmlayarak birasından içti.

"Salonumu kirli konularınızla doldurmayı kesin" Louis koridordan seslendi. "Masumiyetimi mahvediyorsunuz"

Güldüm. Biraz kafam güzel gibiydi.

"Hey, Louis!" Liam sırıtarak seslendi, açıkça sarhoştu.

Louis içeri geldi, çok yorgun görünüyordu ki bir anda bütün vücudum dikkatini ona verdi. Saçları dağınıktı, daha yeni çıkardığı gözlüğü elindeydi, normal bir şekilde tişört ve kot giyinmişti. Vücudunu Liam'ın yanına bıraktı.

"Selam," gülümsedikten sonra esnedi.

Etraftaki şişeleri fark ettiğinde bana bakarak elini çenesinde gezdirdi. Yayılmış oturuş şeklim açıkça hoşuna gittiğinde sırıttı.

"Rahat mısın?" diye sorduğunda güldüm. Ahlaksız bir şeyler söylemek için ağzımı açtım.

'Sen üzerimde oturuyor olsaydın daha rahat olabilirdim' gibi.

Ama demedim.

"Daha iyi olabilirdi" dedim onun yerine. "Uzun bir gün müydü?"

Becerilmiş gibi görünüyordu ve tek istediğim daha da mahvetmekti.

"Öyle denebilir" sırıttı. "yeni sekreter beni çıldırtıyor. Beni hiç yalnız bırakmıyor"

Liam güldü.

"Öyle mi?" diye sorduğunda Louis rahatça oturmak için bacağının birisini öbürünün altına yerleştirdi.

"Evet, sikeyim sürekli etrafımda geziniyor." Louis sinirle konuştu. "Sürekli arkamda"

Bu uygunsuz değil miydi?

"Seninle ilgilendiğini mi düşünüyorsun?" Liam neredeyse ne düşündüğümü bilircesine sordu.

"Yani, sürekli bana iltifat edip duruyor," dedikten sonra gözleri çok kısa bir süre bana kayıp hemen geri Liam'a döndü. "Yani olabilir"

Liam güldü. Kes şunu Liam. O benim.

Ayrıca değil.

"Ne diyor?" Liam sırıttı, açıkça bundan eğleniyordu.

Louis yukarı bakarak gülümsedi.

"Hm, bana ilk dediği şey," Louis berbat bir Londra aksanı yapmadan önce boğazını temizledi. "Vay canına, ne kadar da fitsin" Liam bu başarısız denemeye güldü. "Ve gözlerim hakkında bir şeyler-"

"Ne?" Liam sordu.

"Diyor ki çok güzellermiş," Louis boynunu esnetti. "Güzelin sakalları olan birisini tarif etmek için kullanabileceğinden emin değilim, bilirsin. Güzel kelimesinden nefret ediyorum"

Gözlerin güzeller. Sen olağanüstü güzelsin! Ve tatlı! Bunları şu anda ona haykırmak istiyorum.

"Yani güzel bir mavilikleri var," Liam omuz silkti. "Bekle. Sen onun patronu musun?"

"Evet"

"Oh, yüksekte olmalısın o zaman" Liam şaşırmış göründü.

"Evet, ben Bay Tomlinson'um" Louis kıkırdadığında penisim hareketlendi. "Biraz garip. Sadece 24 yaşındayım. 20 yaşında birisinin bana Bay Tomlinson olarak seslenmesi tuhaf hissettiriyor."

20?

"Genç yani?" Liam sordu.

Böyle kıskanç erkek arkadaş gibi oturmak yerine konuya dahil olmalıydım.

"Evet," diye cevap verdi. "Bundan da bahsedip duruyor zaten, sanki yüzünde göremiyormuşum gibi"

Bu çocuk Louis'yi istiyor. Fazlasıyla.

"Onu becerir miydin? Ya da becermesine izin verir miydin? Hangisi sana uygunsa?" Liam kafasını kaldırdı.

Liam. Neden bunu yapıyorsun? Cevabı duymak istemiyorum.

"Hayır," diye cevap verdi Louis. "Bana göre değil"

Oh, teşekkürler Lordum.

Bekle. Ben ona göre miydim yani?

"Oh, anladım" dedi Liam. "Çocuğu reddet o zaman. Kulağa kolay geliyor"

Louis kaşlarını çattı.

"Sanırım onu kovmak zorunda kalacağım, açıkçası," dedi. "beni rahatsız hissettiriyor. Bana dokunmaya çalışmaya devam ederse ellerini kıracağım"

"Sana dokunuyor?" dudaklarımdan döküldüğünde Louis bana döndü.

"Yani- demek istediğim şimdiye kadar bir kere oldu ama elini çektim," diye cevap verdi, sinirimi saklamakta fazlasıyla zorlandığımı fark etmemişti. "sadece elini omzuma koyu, ama bu son noktaydı"

Kaşlarımı çattım, berbat bir sahiplenme hissi içimde fırtına yaratıyordu.

"Sadece omzuna dokundu?" Liam meraklanmıştı. "Ve onu kovacaksın?"

Louis kızardı.

"Ona omzuma dokunması için, bütün gün bana iltifat etmesi için, ya da iş yaparken beni izlemesi için ödeme yapmıyorum, Liam," sesi utanmış geliyordu. "Bu çok ürpertici"

Tabi ki de seni izliyor, eminim evde de yaptığın gibi dikkatini tamamen işine vermişken olağanüstü görünüyorsundur. Çalışırken bir çok kere onu durdurmak zorunda kalmıştım çünkü.. Biliyorsunuz.

"Hiç imalı bir şey söyledi mi?" Liam Louis'ye sordu.

"Hayır." diye cevap verdi Louis ama yalan söylüyordu. Çok kötü yalan söylüyordu ve bu kanımı kaynatıyordu. Bu çocuğu bulup kendi sözcüklerinde boğacağım.

"Pekala, sanırım bu artık sana kalmış Bay Tomlinson," Liam güldü. "Bir patron nasıl böyle giyinebiliyor?"

Louis'nin kıyafetlerini işaret etti.

"Sadece sunum veya toplantım olduğunda takım giyiyorum." Louis omuz silkti. "Ne istersem onu giyiyorum."

Eğer o çocuk orada çalışmaya devam edecekse Louis'yi bir daha oraya takım elbise ile göndermek istemiyordum. Çocuk seni gördüğü anda pantolonuna geleceğine eminim.

Tekrar birama eğildiğimde bitmiş olduğunu gördüm.

"Başka bir tane daha ister misin, Li?" ayağa kalktım, birkaç saniyeliğine de olsa buradan ayrılmak istiyordum.

"Olur"

"Louis?" diye önerdiğimde gülümsedi. Neden bu kadar güzeldi?

"Belki bayılmadan önce bir tane içebilirim"

Mutfağa girip sinirle saçıma asıldım. o sana ait değil. Eğer isteseydi o çocukla birlikte olabilirdi. İstediği kişi ile olabilir.

Tekrar geriye dönmeden önce biraları aldım.

"İki yıl mı birlikteydiniz?" Liam Louis'ye sordu.

"Evet," Louis benim girişimi izlerken cevap verdi. "Biraz uzun"

Charlie hakkında mı konuşuyorlar? Ondan nefret ediyorum.

"Kulağa şerefsizmiş gibi geliyor" Liam yorum yaptı. "Onda ne gördün anlayamıyorum"

Louis kızararak benden birasını aldı, Liam da kendininkini alıp arkasına yaslandı.

"İlk yıl her şey çok güzeldi," diyerek bir yudum aldı. "Çok nazikti, beni sevdiğini hissettiriyordu ve bu tarz şeyler," gözlerini kaçırdı. Gülümsemesi gözlerine ulaşmıyordu. "Sonsuza kadar benimle olmak istediğini söylüyordu ve güzel olduğumu düşünüyordu."

Güzel olduğunun söylenmesinden nefret ediyor çünkü Charlie ona öyle söylüyormuş. Sebebi bu.

"Ama tabi- anlaşılan yeteri kadar güzel değilmişim ki gidip o sarışın twinki becerdi" diye sinirle çıkıştı. "Evleneceği kişi olan, bu arada"

Friends With BenefitsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin