(6)-Macera 1-

5.7K 258 21
                                    

Medyada kamelyaların bir tanesi var. İyi okumalar :D

Hepimiz kamelyalara doğru yöneldik ve yerlerimize kurulduk. Bizden biraz ötede Mine ve Sarp oturmuş gülüşüyorlardı. Murat:

- Vay vay vay vay, vay vay vay, bizim Sarp manita yapmış baksanız ya(!) dedi ve herkes oraya bakmaya başladı. Kuzey:

- Oooo yeni çiftimizi kutlayalım(!) dedi ve çocukları mahçup duruma düşürerek onları kaçırdı. Sarp'ın giderken küçük bir gül kopardığını fark ettim. Ardından hemen ortadan kayboldular. İlk söze ben karıştım:

- Eee, Emir ne kadar kalacaksın burada?

- Tüm yaz, dedi ve gülümsedi. Bu yıl aramızda Emir de olacaktı.

Uzun süre özlemimizi giderip lafladık. Sonra erkeklerin işi çıkmışmış da bizden kaçtılar. Kesin gidip erkek muhabbeti yapacaklardı. Biz de kız muhabbetleri etmeye başladık. Aysima:

- Emir gün boyunca bakışlarını senden alamadı Duygu, dedi. Çok utanmıştım. Umarım yüzüm kızarmamıştır. Melis abla ise:

- Kız haklı. Benden demesi Emir yarın öbür gün sana çıkma teklifi edecek. Çıkma teklifi etse kabul eder miydin?

- Bilmem, düşünmem lazım. Kabul edebilirim de etmeyebilirim de, dedim. Eminim ki ikisi de benden bu cevabı beklemiyorlardı. Çıkma işleri pek de benim işim değildi. Zaten annem ve babam da bu yaşta pek onaylamıyorlardı, derslerimi etkileyeceğini düşünüyorlardı. Bu konu hakkında daha çok konuşmak istemiyordum, konudan sıkılmıştım. Tam ağzımı açacaktım ki ileride iki tane genç erkeğin kamelyaya yöneldiğini gördüm. İkisi de Melis Ablanın yaşlarında gibiydiler. Modifiyeli Şahin kullanan maganda tiplere benziyorlardı. Saçları inek yalamış gibiydi, jöleli saç gibi değildi de saçlı jöle gibiydi. Hiçbir şey yokmuş gibi yanımıza gelip dibimize oturdular. Tövbe tövbe. Kim bunlar, neyin nesi, nereden çıktılar. Sinirlenmekle beraber biraz da korkmaya başladım. Tipleri yaman değildi. Bu ne kadar bir ön yargı olsa da bazen ön yargılar da haklı çıkabilirler değil mi? Teki Aysima'ya kolunu attı. Aysima aniden ayaklandı ve çığlık atmaya başladı. Melis Abla yine ilk ayaklanan oldu:

- Gider misiniz, rahatsız oluyoruz, dedi. Uzun olan atarlı atarlı:

- Allah Allah. Gitmezsek n'olur, tapulu malınız mı?" dedi alaylı bir tavırla. Melis abla sinirden kıpkırmızı olmuştu. Birden hayatımda duymadığım küfürleri sitede bağıra bağıra saydırmaya başladı. Çocuklar afallamıştı fakat daha pes etmemişlerdi. Diğeri yine alayla:

- Sağdaki benim soldaki senin, dedi Aysima ile beni göstererek.

- Ne diyorsun lan sen, yaşından utanmıyor musun? Kendinden küçük kızlara neler diyordun arsız, diye bağırdı Melis Abla.

- Piliç varken tavuğa neden bakalım. Çok kıskandın bakıyorum, dedi yine alaylı alaylı. İşte bu sefer çizgiyi aşmışlardı. Edepsizlik diz boyu. Melis Abla bu sefer hiç duymadığım boru kalınlıktaki sesiyle bağırdı:

- İt misin uğursuz musun? Dayak arsızı olmuşsunuz siz. Hala utanmadan gülüyorsunuz. Ya gidersiniz bir daha dönmemek üzere ya da tüm siteyi karşınızda bulursunuz!

Sakin olmaya çalışıyordum ama bir türlü olmuyordu. Ne güzel kamelya yapılmış, tadını çıkaramıyoruz! Çığlık mı atsam yoksa tokat mı ikisi arasında gidip gelirken sert adım sesleri geldi. Kamelyaya erkekler akın etti. Aysima'nın çığlığını ve Melis Ablanın küfürlerini duymuş olacaklar ki hızlı adımlarla bize yaklaşmaya başladılar. Yani Kuzey, Murat ve Emir. Onlar da davetsiz misafirlerin gitmesi için birkaç laf ettiler. Karşılıklı bir kavga başladı. Sonunda davetsiz misafirler pes edip, bulunduğumuz yerden uzaklaşmıştı. Daha sonra Melis Abla mahcup bir ifadeyle:

- Özür dilerim arkadaşlar ben de bu kadar bağırmak ve kötü söz söylemek istemezdim ama böyle tipler onları kovmazsan insana sülük gibi yapışabilir, diyerek kısa bir açıklama yaptı. Hepimiz şok içindeydik.

Daha sonra Sarp ile Mine'yi ele ele yürürken gördük. Ben kahkahalar atmaya başladım. Mine Sarp'ın ona vermiş olduğu gülü kokluyordu. Ben gülünce herkesin bakışları oraya yöneldi. İkisi de bizim onları izlemiş olduğumuzu fark etmiş olacak ki koşarak kaçmaya başladılar. El ele tutuşarak kaçtıkları için Mine takılıp düştü. Dolayısıyla Sarp da düştü. Sonra ayağa kalkıp gözle görülmeyecek bir yere koştular. Emir:

- Sizin site hep böyle keyifli mi, doğrusu böyle komik bir siteye daha önce gelmemiştim, dedi gülerek. Aysima:

- Biz hep böyleyiz. Hatta şundan eminim ki bu yaz boyunca bu gibi daha onlarca daha macera yaşayacağız, dedi ve sözü bitirdi...

Bir Yaz ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin