(10)-Sahil-

4.3K 199 6
                                    

Medyada Sema var. İyi okumalar :D

Ertesi gün olmuştu. Tüm grup olanlardan sonra kafamızı dağıtmak için sahile gidecektik. Aceleyle hazırlanmak zorunda kaldım çünkü zilimizi çalmışlardı. Benim dışımda herkes oradaydı, her zamanki gibi geç kalmıştım. Oysaki süslenmeyi de sevmem. Aceleyle üzerime bir kumsal elbisesi geçirdim ve güneş gözlüğümü taktım. Kapıyı açınca bana karşı verilen ilk tepki Kuzey'den oldu:

- Sonunda Prenses Duygu yanımıza gelmeye lütfettiler(!)

- Ya biraz geç kalmışım bu kadar büyütülecek ne var?

- Yirmi dakika senin için az ise tabii, dedi Aysima.

- Hangi sahile gideceğiz, dedim.

- Turgutreis sahili.

- Vaaay anladım seni kanka, dedi otuz iki diş sırıtarak Murat. Biz kızlar dediklerinden bir şey anlamadık. Çünkü daha önce buraya gelmemiştik. Aysima:

- Niye gülüyorsunuz, ne anladımları, dedi sitemle.

- Hiç oralarda Kuzey'in arkadaşları oturuyormuş, dedi Murat ve Kuzey'e göz kırptı. İkisi bir şey planlamıştı anlaşılan ama... Kesin bu işte bir iş vardı. Uzun bir süre yürüdükten sonra Melis Abla:

- Nerede şu sahil, dedi.

- İşte tam karşımızda dedi sırıtarak Murat. Biraz ilerledikten sonra Murat'ın " Vay kızlara bak!" demesiyle sağıma soluma bakmam bir oldu. İşte şimdi anladım niye gülüşüp durduklarını. Meğer Kuzey'in arkadaşları manken gibi kızlarmış. Kuzey kızların önünden geçerken dalgalı sarı saçlarını tek eliyle geriye attı ve kızlara göz kırptı. Melis Abla yaptıklarını görünce:

- Bana bak bücür kendine gel hepiniz, benim gözetimim altındasınız ve böyle ukala işlerle işiniz olmayacak, dedi ve Kuzey' e dirsek attı. Kuzey'in arkadaşları da gülmeye başladı. Kuzey de Melis Ablaya çok kötü bakışlar attı ama fayda etmedi çünkü karşısındaki Melis Abla. Kızlardan biri bana elini uzattı:

- Merhaba ben Eda.

- Tanıştığıma memnun oldum ben de Duygu, dedim gülümseyerek.

- Merhaba ben de Murat tanıştığıma çok çok fazla sevindim, dedi. Daha sonra bir kişi daha elini uzattı ve:

- Ben de Sema, dedi gülerek. Ben de ona aynı şekilde gülerek

-Ben de Duygu, dedim. Sonra Yağmur diye bir kızla daha tanıştım. Bu kızlar bana garip gelmişti. Hepsi çok havalıydı ve kendini çok beğenmişti. Özellikle Sema denen kız. Nereden mi anladım? İlk geldiklerindeki konuşmaları ve hareketlerinden. Kuzey'le konuşurlarken saf saf gülüyorlar, Emir ve Murat'a da aynı taktikleri uyguluyorlardı. Bizim erkekler de bu numaralara kanmıştı anlaşılan.

Şezlonglara yerleştik. Biraz dinlenip denize girecektim fakat gözüme Sema ilişti. Emir'in yanına geçmiş onunla konuşuyor gülüyor ve saçıyla oynuyordu. Onların bu halini bozmak için:

- Hadi artık denize girelim, hava bir hayli bunaltıcı, dedim. Emir, Sema'yı bırakıp yüzmek için deniz kenarına yöneldi. Ardından da aklıma bir şeytanlık geldi. Bu fikri uygulamak için herkesten önce denize girmeliydim. Gözlerim o kızları aradı. Sema, Emir'in yanına geçmişti. Emir suya daldı. Sema ise yavaş yavaş dizlerini suya sokuyordu. Ben de fırsat bu fırsat dedim ve Sema'nın önüne geçip cumburlop denize atladım. Kafamı denizden çıkarınca Sema "Saçlarım ıslandı off! Çok soğuk!" diye yakınıyordu. İçimden kötücül bir kahkaha attım. İşte şimdi içim rahatlamıştı.

Gözlerim Aysima'yı aradı. Onu görünce ona doğru yüzmeye başladım. Beni görünce güldü

- Bilerek mi su sıçrattın, dedi. Ben de muzip bir şekilde gülümsedim.

Bir Yaz ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin