Bir Yaz Öyküsü

(15)-Beklenmeyen Arkadaş-

Medyada Murat var. İyi okumalar :D

Kuzey Alp'e gülerek:

- Göster kendini çekirge! Gerçi kimse işletmede bizim kadar iyi olamaz ama yine de kendini ispatla dostum, dedi. Alp gülerek Yağmur'un telefon numarasını çevirmeye başladı. Höparlörü açmıştı böylece söylediklerini biz de duyabilecektik. On saniye kadar sonra telefon açıldı ve Yağmur' un "Alo?" sesi duyuldu. Sonra tam Alp konuşacakken Melis Abla telefonu önüne çekerek ve sesini kabadayı kızlar gibi kalınlaştırarak:

- Alo, ben Yasemin. Sen okulda neden bana yamuk yapıyosun. Adam topladım. Seni dövdüreceğim kızım işin zor yanlış kişiye bulaştın.

-Hangi sınıftasın?

- Sana ne be! Benim arkam çok geniş kızım ezilirsin.

- Ya ben ne yaptım sana ya. Ben kimseye yamuk yapmam ki. Şaka bu, yiyorsa gizli numaradan çık.

- Yo, bana çok yaptın. Arkamdan atıp tutmuşsun. Bunu cezasız mı bırakacağımı sanıyorsun. Hadi yarın kavgada görüşürüz, yiyor mu yemiyor mu görürsün CANİKOM, dedi. Hepimiz kahkahalarla gülmeye başladık. Melis Abla:

- Nasıl numara ama, kız yarına kadar titreyerek bekleyecek. Yazık, dedi. Daha sonra Alp:

- Ben daha kendimi bu işlerde kanıtlayamadım. Hadi Sema'yı da ben işleteyim, dedi yalvarırcasına. Daha sonra telefonu Alp'e verdik ve iş Alp'e düştü. Önce telefonu hoparlöre aldı ve Sema'yı aramaya başladı. Telefon birkaç defa çaldıktan sonra Alp sesini değiştirerek:

- Sema Beyle mi görüşüyoruz?

- Evet, Sema Beyin babasıyla görüşüyorsunuz, dedi kalın bir ses. Herkes birbirine baktı. Sonra adam konuşmaya devam etti:

- Siz ne hakla kızımı işletmeye çalışırsınız? dediği anda Alp telefonu kapattı. Daha sonra Aysima:

- Yandık arkadaşlar. Ama neyse ki telefonu gizli numaraya almıştık, dedi. Daha sonra telefon yine çalmaya başladı. Alp titrek bir dokunuşla telefonu açtı ve cılız bir sesle:

- Alo?

- Sizi mahkemelerde süründüreceğim. Siz ne hakla kızımı işletirsiniz! Sizin gibi zorbalarla uğraşmaktan bıktım. Bari işinizi düzgün yapsanız. Numaranı bile gizlememişsin, dedi babası.

Alp hemen telefonu kapattı. Daha sonra Kuzey:

- Demek ki telefonu gizli numaraya almamışız, yandık. Bence bu kadar işletme yeter, dedi. Gruptaki herkes şaşırmıştı. Hepimiz bu fikri onayladık. Kuzey, Alp'e bakarak:

- Demek ki bu işlerde daha yenisin. Baksana daha telefonu gizli numaraya almayı unutmuşsun.

- Hayır. Sadece kısa bir unutkanlık, deyip geçiştirdi.

Daha sonra mahalleden çocuk sesleri gelmeye başladı. Hepimizin gözleri oraya yöneldi. Evet. Yeni çiftimiz. Oradaydı. Batur ve Mine. Kol kola girmiş bize doğru geliyorlardı. Batur espriler yaparak Mineyi güldürmeye çalışıyordu. Daha sonra arkalarından Sarp geldi. Onu görünce doğrusu feleğim şaştı. Saçlarını joleyle arkaya yatırmış, kot gömlek giymiş yakasının düğmesini biraz açmıştı; altına en şık şortunu ve en yeni spor ayakkabılarını giymişti. Daha sonra Batur ve Mine' ye doğru dayı dayı yürümeye başladı. Kuzey telefonunun kamerasını video moduna getirdi ve ardından:

- Yaşadıkları her şey çok komik oluyor. Bunu kaçırmak istemem. Üzgün oldukça bunları izleyip gülüyorum, deyip videoyu başlattı. Sarp konuşmaya devam etti:

- Eskiden ben de kızlarla takılırdım Batur. Aynı senin gibi. Fakat Mine'den ayrılınca bekarlığın ne kadar güzel olduğunu anladım. Şu çocukluğunu kızlarla uğraşarak ziyan etme, dedi. Mine bozuk bozuk Sarp'a bakarak: