(16)-Yanlış Kişiye Bulaştın Sema-

2.7K 158 2
                                    

Sevgili okuyucularım,

Uzun zamandır yeni bölüm getiremediğim için özür dilerim. Ama artık yazmaya devam ediyorum. Şimdi yepyeni fikirlerle karşınızdayım. Bir ay boyunca yaşadığım anıları ve fikirleri buraya aktaracağım. Hepsi de çok komik. Çok beğeneceğinize eminim. İşte yeni bölümümüz... :) Ve de son olarak arkadaşım Merylirem'in Supernatural adlı kitabına rica etsem göz atabilir misiniz? Bakarsanız sevinirim. Medyadaki Murat. İyi okumalar!

Evet bu gerçekten oydu. Onu tanımakta güçlük çekmedim çünkü geçen yıllardan beri hiç değişmemişti. Sadece saçları biraz kısalmıştı ve teni hafif solmuştu. Ama bunun bir önemi yoktu. Yıllardır yolunu gözlediğimiz., Derya... Onu gördüğüm anda yere atlamam bir oldu. Aşağı indiğim gibi de arabalarının peşinden koştum. Yorulup yorulmamam umrumda değildi çünkü onu çok özlemiştim. Arabaları tam D Bloktaki evlerinin önünde durmuştu. Yavaşça kapıyı açtı ve dışarı çıktı. O daha beni fark etmeden önce ona sıkı sıkı sarıldım. Kim olduğumu anlayınca o da bana sıkı sıkı sarıldı. Bir süre birbirimize sarıldıktan sonra Aysima:

- Duygu iki saattir ayrılmanızı bekliyorum ama ayrıldığınız yok. Sıra bizde, dedi. Ben de gerçek hayata bu cümleden sonra bağlandım. Derya'dan uzaklaştığım vakit herkes sıra sıra onunla kucaklaştı. Hepimizin heyecanlı olduğu her halimizden belliydi. Derya" Eee nasılsınız görüşmeyeli."dedi. Murat:

- Görüşmeyeli iyiydik, seni gördük daha iyi olduk, peki ya sen nasılsın? dedi.

- Geçen sene veda etmeden önce ayrılmamın sebebi lösemi hastalığımın ağırlaşmış olmasıydı. O yüzden toplanıp ertesi gün aceleyle gittik. LÖSEV'deki tedavim olumlu karşılık verdi. Hastalıktan kurtuldum. Fakat her 3 ayda bir kontrole gitmeliyim, dedi. Kuzey:

- Geldiğin için hepimiz çok sevindik. Biz de tam denize gitmek üzreydik. Sen de bize katılmak ister misin? diye sordu. Derya " Hiç sormayacaksınız sandım." dediği anda Sema da cırtlak sesiyle birlikte aramıza girdi.

- Naber kankileeer. Nasılsınız?! dedi.

Şu an keşke daha fazla ninja filmi izlemiş olsaydım diye düşündüm. Ninja filmlerindeki uçan tekmeler şu an çok işime yarardı. O ne hakla ve ne yüzle buraya gelebilirdi ki? Hem Emir'den ayrılmıştı, hem de hepimiz ondan nefret ediyorduk. Kuzey baygın bir ifadeyle:

- Majesteleri yine aramıza lütfetti, dedi. Sema pembe sakızını balon yaparak :

- Evet kankiler, sanırım denize gidecektiniz. Ben de size katılıyorum, dedi. Ben büyük bir öfkeyle :

- Birincisi hangi hakla bu siteye yine gelirsin, ikincisi sana yanımızda gelmen için izin veren olmadı, dedim. Sema her zamanki cırtlak sesiyle devam etti :

- Birincisi buraya istediğim zaman gelirim, ikincisi sizden izin almama gerek yok, dedi büyük bir özgüvenle. Kuzey:

- Evet izin istemelisin Sema çünkü seni yanımızda istemiyoruz. Sülük gibi yapıştın. Ama dur. Sülükler insanlara faydalı. Sana sülük dersek sülüklere hakaret olur, dedi. Sema dudağını büktü ve:

- Ben sülüklerden daha güzelim tatlım. Hem size yapıştığım falan da yok, dedi. Aysima:

- Arkadaşımız daha yeni geldi ve biraz onunla vakit geçirmek istiyoruz. Bu nedenle de senin yanımızda dolaşman hoş olmaz. Ama isterseniz şimdi tanışın. Derya bu Sema, Sema bu Derya, dedi Aysima. Sema:

- Üzgünüm ama böyle bir saç stili olan biriyle takılmak istemezdim zaten. Siz gidin, ben gelirsem göz zevkim bozulabilir ayrıca Derya saçını sıfıra vurdurtsan bir şey fark etmezmiş canım, dedi alayla. Bunun ardından Derya ağlayarak evlerine doğru koşmaya başladı. Bunu görünce Aysima, Emir ve Murat peşinden koştular. Tepem atmıştı. Derya hassastı hem de fazlasıyla. Ayrıca hastalığını yeni atlatmıştı. Melis abla ayağını yere vurdura vurdura Sema'ya ilerledi ve fısıldarcasına" Beni tutmayın." dedi. Filmlerde genelde böyle diyenleri tutarlardı ama bu film değil! Alp olacakları sonradan tahmin etmiş olacak ki ikisinin arasına girdi. Melis abla eliyle Alp'i kenara itti ve Sema'ya :

- Bak düzgün konuş Sema, yanlış kişiye bulaştın. Sen kimsenin dış görünüşü ve fiziksel özellikleriyle alay edemezsin. İki elin, iki bacağın ve düzgün çalışan organların olduğu için şükür etmelisin. O alay ettiğin kız kanseri yeni atlatmıştı ve senin böyle demen hiç hoş olmadı. Bu dünyada maalesef senin gibi ön yargılı insan dolu olduğu için böyle oluyor. Ya sen çekip gidersin buradan, ya da ben seni burdan attırmanın yolunu bilirim, dedi. Ve konuşmanın sonunda benim kızgın demir gibi bakışlarıma marus kalan Sema gitmek zorunda kaldı. Giderken de arkasını dönüp:

- Arkadaşınıza özürlerimi iletin, dedi. Biz de o gittikten sonra direk Deryaların oraya fırladık.

Derya'nın ağlaması dinmişti. Diğer herkes onun yanındaydı. Aysima da dokunsak ağlayacakmış gibi gözüküyordu. Denize gitmekten vazgeçip kamelyalara yöneldik. Orada da A Bloğun çocukları vardı. Onlar da bizimle yaşıttı fakat onlarla pek samimi değildik. Biri bize yaklaştı ve "Bizimle oynamak ister misiniz?" dedi. Kuzey kabaca" Hayır." dedi. Çocuk diğerlerinin yanına gidip bir şeyler anlattı ve hepsi de bize pis pis bakarak kamelyadan ayrıldılar. Herkes sessizdi. Bir süre de sessiz kaldılar. Taa ki A Bloğun çocuklarının ellerinde su balonları görene kadar...

Bir Yaz ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin