Medyada Sarp var (soldaki :D) İyi okumalar!
Bu su balonlarını ilk gördüğümde ne anlama geldiğini anladım. Su savaşı... Aslında onlarla takılmamamızın sebepleri vardı.
Az önce bize gelip " Bizimle oynamak ister misiniz ?" diyen çocuğun ismi Barkın ve aslında Aysima' yı seviyor. Aysima ise böyle durumlardan hiç hoşlanan bir kız değildir. Bu yüzden, onlardan fazlasıyla uzak durur ve onların gitmesini yani bizden uzak durmalarını isterdi. Biz de Aysima' yı anlar, onları oyunlarımıza almayız. Fakat onlarsa her fırsatta bizimle oyun oynamak isterdi. Sanırım bu son diyalogtan sonra da bir su savaşı başlatmış olduk. Barkın:
- Bir iki üç SALDIRIIIN, diye bağırdı. Herkes su balonlarını bize doğrulttu. balonların sadece bir tanesi isabet etmişti. İlk balondan sonra eve doğru maraton koşmaya başladım. Aysima da yanımdaydı. Barkın bana:
- Kaçmanız boşuna sizi her halükarda ıslatacağız, dedi. İkimiz de kan ter içinde kalmıştık. Aysima ile birlikte tam bizim evin merdivenlerini tırmanıyorduk ki bir çocuk ikimizi de balon mancınığı ile ıslattı. Biz de boş durmadık. Hemen merdivenleri inip hortumu açtım ve kapıdaki çocukları ıslattım. Hepsi dağıldılar. Daha sonra hızlıca merdivenleri çıkıp içeri girdik. Aysima:
- Uf yaaa! Bir peşimizden düşmeyecekler mi? Bıktım artık onlardan, dedi. Ben de:
- Tek sen değil Aysima. Hepimiz onlardan bıktık. Ama yarın böyle olmayacak. Yarın sabah dokuzda toplantı var. Su savaşı kurgulayacağız. Yarın biz değil de onlar ıslanacak. Hem bizimki onlarınki gibi oyun da olmayacak. Bizimki savaş olacak, dedim. Aysima gülmeye başladı ve:
- İyi de niye saat dokuzda yapıyoruz? Çok erken değil mi, diye sordu.
-Bilerek erken saat kararlaştırdım çünkü toplantıyı sabote edebilirlerdi. Erken saatlerde uyanabileceklerini zannetmiyorum, dedim. Aysima:
- Öyleyse herkese mesaj atalım, dedi. Hemen telefonumu çıkardım.
-Yarın sabah saat dokuzda bizim bahçede toplantı var. Gelmek zorunlu. Gelmeyeni gelecek su savaşına almayacağız. Bilginiz olsun diye söylüyorum, yazdım ve toplu mesajla herkese gönderdim. Aysima konuşmaya devam etti :
- Bizim evde üç tane su silahı var. Bİr tanesini olmayan birine verebilirim. Mine de katılacak ya ondan, dedi.
- Tamam bende de iyi bir su silahı var. Sarp' ta da var. Yarın toplantıda pusu için mancınık da hazırlarız, dedim.
- Konu savaşa gelince sende de ne fikirler varmış be Duygu. Ben de gururlanarak:
- Bize bulaşmadan önce iyi düşüneceklerdi. Madem ki bulaştılar onların pestilini çıkaracağız. Sonuçta savaşı onlar başlattı değil mi, dedim. Bunu deyince ikimiz de gülmeye başladık. Ardından telefonuma bir mesaj geldi:
- Bende su silahı yok ki, GÖNDEREN: Derya.
- Önemli değil, Aysimanın fazladan varmış. Onu sana verebilirmiş.
- Teşekkürler. Bu arada su balonları da benden olsun :)
- Teşekkürler, derken yine bir mesaj geldi:
- Pusuda olacaksak veya savaşacaksak Batur'un oyuncak on tane kalkanı var. Onları kullanabiliriz.
- Çok iyi fikir. Bu arada toplantıya Batur da gelebilir. Sarp ve Mine de geliyor.
- Tamam. Zaten Batur da eminim ki gelmek için can atacaktır :) dedi.
Hepimiz su savaşı için çok heyecanlıydık. Bu tam bir savaş olacağa benziyordu. Kalkanlar tabancalar falan derken Sarp araya girdi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Öyküsü
TeenfikceÇocuksu ve kendini çocuk hissedenlere bir yaz öyküsü... Yeni maceralar, yeni anılar, yeni arkadaşlıklar... Emir "Sizin site hep böyle keyifli mi, doğrusu böyle komik bir siteye daha önce hiç gelmemiştim." dedi gülerek. Aysima da "Biz hep böyleyiz...