1.Bölüm (d)

170K 3.1K 1.3K
                                    


Buraya başladığın tarihi bırak 👉

Okumaya başlarken eksikliklerin olacağını bildirmek isterim, düzenlemeye alınmamıştır... İyi okumalar 😊

(Not; Fırat ve Ferit aynı kişidir.)

(Not 2: Yorumlar da şöyle bir yazıya denk geldim "Tesettürlü karakter sarmıyor bilginize" yani sen bu yorumu yapmasaydın biz anlamayacaktık zaten. Biz ne şekil hikayelerin sardığından hele ki yetişkin içerikli hikayeler ne kadar saçma olsada okunduğunda haberdarız... İstesek okunmamış artsın diye bunu da yazarız ve yayınlarız. Ama yazmıyoruz. Çünkü keyfimiz böyle istiyor.  Okumalara bakarsan "sarmıyor" dediğin hikayelerin ne kadar sarıp okunduğundan haberdar olabilirsin. Yada direk bakış açını değiştirebilirsin. )

Hayata nasıl bakarsan geleceğini öyle kurarsın ama eksik olan tek şey hayatına nasıl yön vereceğini planlarken başkaları o planları yerle bir etmesiyle başlar....

Alya, İstanbul'da yaşayan üniversite 2. sınıfı okuyan güzeller güzeli kızdı. Sakin, sabırlı fazla fevri olmayan neşeli bi kız. Ona bakan gıpta ile bakar güzelliğine hayran kalırlardı. Başı kapalı dini vecibelerine dikkat eden ve insanlara yardımcı olmada her zaman ön sıralarda olan genç bir kız... Ama hayatını ve planlarını bozan en yakını bildiği canından çok sevdiği abisi olacaktı.

Abisi bi kaç gündür evde yoktu. muhtemelen işleri vardır diye düşünüp annesine sorduğunda düşüncesini doğrulamıştı zaten.İşleri olduğu için birkaç gün eve gelmeyeceğini annesine haber vermişti abisi. Yoksa çoktan annesi İstanbul'u ayağa kaldırmıştı.

Alya , odasına çıkıp ders çalışmaya başlayacağı sırada kapının zili çalmış aşağıdan gelen sesle odasından çıkıp merdivenleri inmeye başlamıştı. Başına da bir yandan örtüsünü geçiyordu.

Merdivenden inmiş abisinin yanında genç kızı görmesiyle şaşkınlıkla dona kalmıştı. Bu kız, Uçarlar ailesinin en küçük kızı Zilan'dı.

Ailesi abisi için bir kez istemiş ama kızlarını böyle küçük bir aileye vermek istememişlerdi. Öyle ki abisi o günden sonra zorlamamıştı bile. Peki şimdi bu kızın burda ne işi vardı.

Şaşkınlığını üzerinden atan Ayla babasıyla tartışan abisine yaklaşarak

"abi! ne yaptın sen"

demişti. Yanin da ki Zilan başı yerde olacakları bekliyordu. Mavi gözleri bir bir deniz misali uçsuz bucaksızdı.

"Onun başkasıyla evlenmesine göz yumamazdım baba gerekirse onun için ölürümde bunu yapmak zorundaydım!"

Babasının endişesi büyüktü Uçar aşireti ne yapar eder onları bulur infaz ederdi bunu iyi biliyordu.Oğluna olan öfkeside bunaydı. Çoktan peşlerine düşmüşlerdi belki de ne yapar eder ya bir can alınırdı yada canından çok sevdiği kızlarını. Töre belliydi.

Annesi oturmuş göz yaşlarını döküp dizlerine vurup ağlarken zil çaldı. Herkes put kesilip dururken kapının ardından

"Aç lan kapıyı!" sesi onları titretmeye yetmişti.

Kapının ısrarla vurulmasıyla babası ayakları geri geri gitsede kapıyı açtı kaçışları yoktu.İçeri belinden silahını çıkarmış Baran ağa girince Ayla bir çığlık atmış silah abisi Fırat'a uzanmıştı

"Ferit!!! Geberticem seni! nasıl kaçırırsın lan kardeşimi! töre bilmezmisiniz siz!!"

Ferit Zilan'ı arkasına alıp "Töreyi iyi biliriz Baran ağa ama siz sevda ne bilmezsiniz. Bilmediğiniz sevdayı töreyle yok etmeye and içmişsiniz" dedi gözlerini karartıp. Baran ağa bu adamın üste çıkmasına daha fazla tahammül edemeyecekti.

AYLA (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin