13.Bölüm (d)

43.6K 1.5K 101
                                    

Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır.

                         *****

Konağın insanları kahvaltı için inerken Baran ve Ayla yerlerinden kalkmıştı. Masaya yüzünde ki gülümseme ile yürüyordu Ayla. Ayağında ki acıyı hissetmiyordu bile. Ama iç sesinin fısıldamasıyla yüzünde ki gülümseme dondu

'Ya geçmişte olduğu gibi geri gelirsen buralara.. belkide gidemezsin bile..'

'Baran ne derse yapar'

'Haklısın yapar ama yine bi suça kurban gidersen'

'Gitmem... Gitmeyeceğim

iç sesi elinde çekirdekle yan gülümsedi Ayla'yı illa umutsuzluğa yitecekti

'Çabuk inanıyorsun '

'Inanmak istiyorum'

'İnanma'

'Umutlar ölmez'

son sözüyle iç sesi elinde ki çekirdeği bırakıp burnu havada kaybolmuştu .

Masaya oturmuş yanında ki yerinide Baran almıştı . Ömer ağa söze girip

"Baran kendinizi bi haftaya ayarla işler iyice sarpa sarmadan İstanbul'a gitsen iyi olacak yoksa bu gidişle hiç bir ihaleyi alamayacağız "

Baran elinde ki çatalı zeytine batırıp

"Tamam baba kısa zaman da evin ayarlanmasıyla orada olacağım "

Fatma kadın kaşları çatık konuya girdi.

"Ne evi oğul nereye gideceksin böyle temelli"

"İstanbul'a ana orada ki ihalelerle artık ben ilgilenecegim yakın zaman da ki ihaleye katılmak için hızlı hareket ediyoruz "
Fatma kadın gözleriyle oğlunu inceledi.

"Ne kadar sürer bu"

İçinde hüzün oluşmuştu kadının evladından ayrılmak istemiyordu o daha Botan'ın yolunu gözlerken yüreği Zilan'ı için köz tutmuştu.

"Bilmiyorum ana işleri rayına sokmak uzun zaman alır ama orada da birimizin bulunması şart "

Fatma kadının gözleri yerde konuşmasına devam etti

"Sık sık gelirsiniz dimi"

Baran annesine sıcacık gülümsedi

"Geliriz tabi ana bizden kurtulacagını düşünme bile"

Fatma bu sözlerden sonra oğluna gülümsemiş önünde ki hamur kızartmasını oğluna uzatmıştı.

Hira anın da lafa atlayıp somurtarak

"Hele gelmeyin abi daha yengeme doyamadan gurbete gidiyorsunuz oysa yapacak çok planımız vardı."

"Şuna plan dediğine ödevlerim desene"

Herkes bu çıkışa gülmüş Hira somurtarak kollarını bağlamıştı

"Abi ne alaka ya"

"Hadi hadi sen yemeğini ye güçlü olmalısın artık tek başına yapman gereken derslerin var"

Hira kolları bağlı burnu havada başını başka yöne dönmüştü. Abisine bir trip atmadığı kalmıştı onu yapmış oldu.

Ömer ağa

"Atışmayı bırakında kahvaltınızı edin hadi"

Herkes sessizce kahvaltısı etmiş Baran kaçak kaçak Aylaya bakıyordu. Yemek yerken bile o kadar nazik ve yavaş yiyordu ki bütün gün onu izleye bileceğini düşündü .

AYLA (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin