27. Bölüm (d)

34K 1.3K 114
                                    

Güneş bile her güne doguyorsa
.....Umut var demektir..

                            * * *

Her acının bir nedeni, her kötü olmanın bir sebebi vardı. Her giden ruhun ardından göz yaşı döken ,her kırılan kalbin bir sancısı vardı. Ve doğru yaptığını sanan bir çok insanlar  Onların doğruların da boğulan da vardı.

Ayla bunlardan biriydi. Doğru yaptığını sanan abisinin yanlışında can vermek üzereydi .Belki yetişmeseydi abisi o doğru sandığı şeyin mezarını acıyor olacaktı abisi. Bir kişiyi kurtarıp kardeşini kara toprağa gömecekti. Vicdan azabının üzerine bir de kardeş sancısı ekleyip belki oda fazla dayanamayıp peşinden gelecekti. Ama yetişmişti abisi hemde tam zamanın da yetişmişti. İntikamın masum kurbanı olan kardeşini ölümden çekmişti bugün

Ne kadar kırık dökük olsa da Ayla kırılmış kalbinin acısını en derinine gömmüştü yine. Giden araba da gözlerini yummuş acısının üzerine yutkunmustu. Sormamıştı abisine 'neden gizledin' dememişti. 'Neden beni bu acıya haps ettin'   dememişti . Bütün nedenleri içine gizleyip sadece sustu. Yol da kayıp giden arabayla gözlerini kapayıp hiç bir şey düşünmemeye çalıştı.

Yoksa üzerinde taşıdığı bu yük onu yere serip bir daha kalkmasına izin vermeyecek acıya yem olacaktı.

Sorduğu yada abisinin soracağı her soru da boğulup yok olacaktı sanki. Şimdi kulaklarını her bir soruya kapatıp biraz dinlenmesi lazımdı. Sadece birazcık, üzerinde biriktirdiği yorgunluğu bir kenara atmalıydı.
Tozlu yolda giden arabayla gözlerini uykuya teslim etmişti... Konağa gidene kadar biraz dinlenip güç kazanması lazımdı.

Ayla konağa gelmiş gece üzerlerine çökmüştü çoktan .Uçar ailesinin üzerine gecenin karanlığı düşerken, Ayla herkesin neşeyle avlu da oturup birbirlerine şefkatle baktıklarını izlemişti. İlk defa Fatma kadının gözlerinde biriktirdiği özlemi Berzan'a bakarken söndüğünü gördü. O zaman 'Demek ki gözlerin de olan o bakış oğluna özlemiymiş' diye mırıldanmıştı Ayla . Sanki bugün Fatma kadın gitmiş yerine hayat dolu etrafa gülücükler saçan bir kadın gelmişti. Zilan bile onlara bakıp içten gülümsemesini sunuyor Uçar kardeşler bugün birlikteligini kutluyordu. Botan ilk uçakla istanbul'lardan Mardine gelmiş Berzan abisini herkes gibi kanlı canlı görmesiyle büyük bir şok yaşamıştı.

Sabah Ayla'nın yokluğu konakta çınlarken avluya giren Fırat'a öfke ile yaklaşmaya başlamış Ayla'nın evde olmadığını yakınmasıyla  Fırat'ın gözleri kısa bir müddet aynı yöne takılı kalmıştı.

"Dicle nehrinin yolu" diye fısıldamış ona anlamayan bakışlar atan Baran'ı ardında bıraktı.

O an Baran endişe ile arabasına hızla binen Ferit'e koşarken bir suret onu olduğu yere kitlemiş abisini görmüştü. Beyni durdu kanı çekilmişti sanki. Bir an ayakları tutmadı sandı. Yavaş yavaş yaklaşıp Berzan'a dokundugun da

"Abi" demiş

Berzan giden Fırat'ın arkasından bakan gözlerini kardeşine çevirmişti . Sıkıca Baran'a sarılan Berzan hala şoktan çıkmayan kardeşini sarsmış

"Baran" diye bağırmıştı. Baran üzerinde ki şaşkınlığı biraz olsun attığın da

"Abi.. s.sen gerçekmisin" diye sorarken Mardin ağasının sesi titremişti.

Berzan, hafifçe gülümsemesini sunduktan sonra elini Baran'ın omzuna atmış

"Herşeyi anlatacağım" gözlerini giden arabaya çevirerek

"Fırat nereye gitti aceleyle" .

diye sormuş . Baran gözünün önüne gelen düşüncelerle Ayla aklına gelmişti. Unutmuştu

AYLA (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin