Bi umut düşsün yüreğime,
Caresizliğimde üşüyorum ..'~'''''~~~
Umudu beklerken umudun hiç gelmeyeceğini bilmek, Peki ya yaşadığını hissettiğin nefesi kaybetmek nasıl zor olabilirdi.Bi insan katlana bilirmiydi buna, gömebilirmiydi sevdasını. Bir daha ulaşamayacağını bilse bırakırmıydı hayat bulduğu kadını.
Baran Zilan'ın yaptığı alcaklıktan sonra kendine gelmesi zaman almıştı. Kardeşi, bacısı, canı, ciğeri bunu nasıl yapabilmişti. Nasıl bu kadar acımasız olabilirdi. Körmü etmişti aşk onu yoksa delilikmiydi. Derince bi nefes aldı. Iki gün.... Iki gündür sevdiği kadından uzak başka şehirde kardeşini arıyorlardı. Ama yoktu. Hayatını güzelce altüst edip yok olmuştu.
Zilan, bi hayatı yıkmış bi umudu söndürmüştü. Zilan, abisinin yüreğini elleriyle sökmüştü.
Sevmişti.Çok sevmişti. Yüzüne baktığında ,sesini duyduğunda içinde yaşadığı huzuru tarif bile edemeyen adam olmuştu. Bir insan bir insana nasıl bu kadar meftun olabilirdi. Planlı olsada hersey, Aşk plansız kurmuyordu...
~~
Yola koyulmuş Mardin e doğru yol alıyorlardı Baran. Beraberinde ki, babası botan ve adamları. Zilan'ı bulamamışlığın acısı vardı şimdi içlerinde . Gitmeden önce içinde bi umut vardı Baran'ın ,belki demişti belki Fırat Ayla'yı götürmek istediği için bize yalan söylemiştir. Belki onu saklamıştır diye düşünmüştü ama hiç birşey düşündüğü gibi çıkmamış.Ellerine gecen en son bilğide Azat ve Zilan için iki bilet ayırttırılmıştı.Bu bilgi ellerine geçmesiyle soluğu hava alanında almış ama ne gelen olmuştu ne de giden.
Çok aramışlardı. Taş taş üstünde bırakmamışlar her yere bakmışlar tüm adamlarına haber salmışlardı. Ne kadar arasalarda bulmaları imkansızdı. Çünkü kara ve hava yoluyla gidemeyen Azat,gemiyle yurtdışına koyulmuştu bile.
Bunun duyulmasıyla Baran önüne geleni yıkıp dağıttı. Herşey ellerinde parçalara ayrılırken Ömer ağa kızının ihaneti ile boynu bükülmüştü. Kolaymıydı ihanet, en yakının tarafından uçuruma atılmak kolaymıydı.
Kim bilir şimdi nerede nasıl bir hayatla meşguldü Zilan. Arkasında bıraktığı enkaza belki de gülüyordu.. Belki de ağlıyor . Ama bi gerçek vardı. Kendi için arkasında yaralı koca bir aile bırakmıştı genç kız. Öylece de uçup gitmişti.
Baran yol boyunca sadece küfür savunmuştu. Bunların başlarına nasıl geldiğini düşünüp deliye dönüyordu . Kalbinin üzerine vurdu burası neden bu kadar sıkışıyordu ki, Ne zamandan beri bi kadına karşı bu kadar muhtaç hissediyordu. Bi Kadın koca mardini dize getiren adamı nasıl bu kadar çaresiz birakabilirdi.İkı gündür göremediği karısını şimdi boşamak için mardine gidiyordu Baran, onu bu sona götüren yoldan nefret etti, tekerligi hızla giden arabadan nefret etti. Çünkü İslam da karını 3 talakla boşarsan bi daha evlenemezdin.
Evlenmen için ancak karısının başka bi adamla evlenip boşandıktan sonra eski kocasıysa evlenebilirdi. Bunları düşündükçe nefesi kesiliyordu adamın . Ayla'nın yanından gitmesini düşünemezken başka adamla olduğunu düşünmek içinde ki öfkeyi alevlendiriyor çaresizligi gözünden iki damla yaş akıtmasına sebep oluyordu. Onu çok sevmişti.
Koskoca Baran ağa ağlıyordu. Baran'ın gözünde ki aşk büyüktü.O sevdiği kadını uyurken bile özlüyordu....
~~
Arabanın durmasıyla indiler. Baran sessizdi. Babası sanki daha çok yaşlanmıştı bu iki günde. Botan yüzünde tarifi olmayan bi öfke vardı. Namus onlar için candı. Kandı. Ama Zilan bunu çiğneyip gitmişti. Yine.. Ve yine..Konağın kapısı açılmasıyla içeri girdiler. Baran'ın gözü sesine dahi müptelası olduğu kadını aradı. Ayla burnun da tütüyordu...
~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLA (Töre)
Ficción GeneralTöreye kurban giden bir genç kız, Ona tutkulu bir adam. Peki.. Ya berdel bozulursa ----- Tüm haklar şahsıma aittir.. Kopyalamada gereken Yapılacaktır.. ~Kapak tasarımları yazara aittir~