17.Bölüm (d)

38.6K 1.4K 66
                                    

Gerçekler acıtır aslında, insan olanı ...

                             *******

Bütün konak kapı da toplanmış gelecek olan Zilan'ı bekliyor Fatma kadın elleri yüreğinde buğulu gözleriyle kapıyı gözetliyordu. Ne çok özlemişti yavrusunu. Her evladın hasreti başkaydı Ana'da işte, her birini ayrı ayrı gözlerdi.

Konağın kapısı açıldığında içeri ilk Botan girdi. Yüzünde gülümseme ile hemen ardından Fırat, Ayla'nın anne ve babası da gelmişti.

Ayla onları görünce yüreğinde ki özlem gün yüzününe çıkmış şok olmuş. Sabit kaldığı yerden mis kokulu annesine koşarak sarılmıştı.

Geleceklerini bilmiyordu. Onları gördüğünde bile içine bi huzur taht kurmuş özlem giderirken kapıdan asıl beklenen Zilan girmişti.

Fatma kadının biricik kızını görmesiyle dudaklarından bir hıçkırık kopmuş

"Zilan'ım kızım " demişti. Yüreğinin harı kızını görmesiyle dinmişti sanki

Kokusuna hasret kaldığı annesine koşarak sarıldı genç kız. Bir evlat annesine nasıl düşkün olmazdı ki, karşısında onlara gençliğini ömrünü vermiş bi kadın vardı. Sıkı sıkı sarıldılar analı kızlı. Ikisinin de göz yaşları durmuyor ağıtları duyuluyordu.

"Anam.. Canım anam"

Ömer ağa bu sahneyi keyifle izledi. Uzun zamandır karısının mutluluk göz yaşı döktüğünü görmemişti. Keşke hep böyle kalsa diye düşündü hep gülsün istedi karısı eskisi gibi etrafa gülücük saçsın istedi.

Ayla baba şefkatini babasının ona sıkıca sarılmasıyla hissetmişti. Sıkıca sardığı babasının omzundan başını kaldırıp

"Baba.. neden haber vermediniz geleceğinizi " demiş.

Babası kızının yüzünü avuç içlerine alıp gülümserken

"Güzeller güzeli kızıma sürpriz yaptık çokmu" diyerek tekrar sarılmıştı.

"Çok özledim baba sizi"

"Biz de yavrum... bizde seni çok özledik"

Bir baba için kız evlat göz bebegiydi. Bir baba kızının saçının teline zarar gelse dünyayı ayaklar altına alırdı ama şimdi sadece içinde ki o acıyla uzaktan izliyordu. Abisi babasına yalancı bi sitemle

"Ee baba yeter artık birakta  biz de özlem giderelim dimi.. Annemin her gün Ayla'nın sevdiği yemekleri yapıp yemekle özlem giderilmiyor"

Buna içten bi gülümseme gönderen genç kız içinde ki kırgınlıkları bir kenara bırakıp abisine sıkıca sarıldı.

Abisi Ayla'ya yaptıklarını düşündükçe daha çok sardı kollarını kardeşine. Keşke hiç birşey böyle olmasaydı ama kader herşeyi önceden satırlara dökmüştü. Fırat kardeşinin gözlerinin içine bakıp şefkatli sesiyle

"İyimisin Ayla.. bir sıkıntı yok dimi"

Genç kız abisinin bu sözüne gülümsedi. Başka ne yapabilirdi ki. Onlarada derdini anlatıp canlarını sıkamazdı. Sonuçta bi yola çıkmıştı iyi yada kötü kimseye yük olmadan bu yola da devam etmeliydi. Hem kötü dahi olsa abisinin elinden ne gelirdi. Yine onu buraya bırakmak zorunda kalmayacakmıydı.

"İyiyim abim.. Daha iyi"

Ayla buraya geldiğinden beri yalan söylemeye alışmıştı oysa o yalan söylemeyi bırak sevmezdi bile ama hayat sevdikleri uğruna ne yalanlar ne canlar yakıyordu .Fırat kardeşine tekrar sarılmış ona bu hayatı mecbur kıldığı için dilinden

AYLA (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin