22. Bölüm

2.2K 132 15
                                    

Kumsal:
Meriç beni tutup çekiştirmeye başladı. Ben de ısrar etmedim. Arabadan indiğimde uçuruma geldiğimizi fark ettim. Neden geldikki buraya
Bahattin( ses): seni 10 yerinden bıçaklayıp sonra uçurumdan aşşağı atıcak kesin hemen kaç bence.
Saçmalama Bahattin Meriç öyle birşey yapamaz. Meriç uçurumun sonuna oturunca beni de çağırdı korkmadım deil yani altıma kaçırmış olabilirim. Yavaş adımlarla Meriç in yanına gittim. Meriç benim korktuğumu anlamış ki gülmeye başladı. Ben de niye gülüyorsun dedim.

Meriç:
Şu anda sana bir şey yapacağım diye çok korktuğunu biliyorum. Ama ben sana birşey yapamam ki. Buraya senden özür dilemeye geldim bütün yaptıklarım için çok özür dilerim. Seni çok seviyorum. Lütfen beni affet Ben sensiz yaşayamam.
Ben böyle konuşurken bileğimi gözleri dolmaya başlamış, dokunsam ağlayacak gibiydi.

Kumsal:
Meriç böyle diyince kıyamamıştım ona. Onu canımdan çok sevdiğimi herkes biliyor zaten. Kendimi Meriç in kollarına attım ve ağlamaya başladım.
Meriç ne kadar ağlama dese de ben ona aldırmadan ağlamaya devam ettim. Beni kendinden ayırıp dudaklarıma yapıştı ben şok olmuştum galiba yani hatırladığım kadarıyla bu beni 2. Kez öpüşüydü. Dudaklarımız ayrıldıktan sonra beni böyle her istediğini zaman öpemezsin Meriç bey dedim. Meriç de hami şu filmlerde mal mal gülüp insanın sinirini bozan tipler var ya hah ondan işte bana öyle baktı. Ben de Meriç allah  aşkına böyle filmlerdeki insanlar gibi mal mal bakma dedim. Meriç dayanamayıp kahkaha atarken ben de atmaya başladım. Şu anda dünyanın en mutlu insanı olablirim. Meriç ben eve bıraktıktan sonra direkt yatağımı atmadım biliyorsunuz yarın  okul vardı ya Hani uykun olmak ve önemli falan. Ne saçmalıyorum ben ya neyse daha fazla saçmalama dan uyuyim ben iyi gecelerr.

Sabah Meriçten:
Uyandığımda saatin 7.30 olduğunu gördüm üstümü giyinip aşşağı kahvaltıya indim. İki lokma birşeyler yiyip masadan kalktım annem ne kadar mızmızlansada takamdım. Kumsalı almak için onların eve doğru sürdürm. Saat 7.50 ydi okul 8.00 da başladığı için biraz acele etmemiz gerekiyordu. Kumsalı alıp okula geçtik. O deniz denen arkadaşının yanına oturdu ben de onların bir önüne arasla oturdum. Kumsal hiç ders dinlemiyordu kafasını ellerinin arasına koyarak uyumuştu çok güzel gözüküyordu. Tabi benim gibi yakışıklı bir erkeğe Kumsal gibi bir kız yakışır. Yine kendimi yakışıklılığıma kaptırdım.

Kumsal:
Uyandığımda zil çalmış. Meriç de başımda dikiliyordu. Neden öyle azrail gibi başımda dikiliyorsun diye sordum Meriç'e. Meriç de sana bakmasınlar diye. Uyurken çok güzel gözüküyorsun dedi. Benim ağzım açık kalmıştı. Meriç ne saçmalıyorsun sen ya. Neyse kantine inelimmi? Kantine inince çikolatalı süt aldım daha doğrusu Meriç aldı. Neymiş efendim ben şimdi sıraya geçince herkes bana bakarmış görende benim çok ünlü birisi olduğumu sanar. Çikolatalı sütümü içtikten sonra sınıfa çıktık ders matematik ti bem de kendimi zorlaya zorlaya dersi dinlemeye başladım. Ders bitince eve gittim bu sefer yatmadım elime cips ve kola alıp evlenme programı izledim.

Ben geldim İstanbuldan döndüm. Sizi de çok özledim. Oy ve yorum seyyapin lütfen sizi çok seviyorum.
Yazarınız Seda

MerSalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin