KAN

34.8K 1.1K 83
                                    

Evleneli bugün tam bir ay olmuştu. Ne çabuk geçmişti zaman öyle. Azad son bir haftadır geceleri çok geç geliyor bazense hiç gelmiyordu.

Bu bir ay içinde her seferinde onu sinirlendirmeyi ihmal etmemiştim. Biraz da özlemişim sanki. Yani evet bana bu Yaşattıklarını öyle sineye çekemezdim hemen. Ama sonuçta o benim kocamdı. Beni sevmese de kocamdı. Artık konaktan daha rahat çıkabiliyordum. Tabi hala yanımda birileri oluyordu.

Bugün içimde bir sıkıntı vardı. Ne olduğunu bilmediğim ama canımı yakan bir sıkıntı. En son böyle bir şey hissettiğimde annemi kaybetmiştim. Koskoca konakta nefes alamıyordum. Telefonumu çıkarak Azize'yi aradım. Dışarı çıkıp biraz konuşmak dertleşmek istiyordum.

Daha sonra hemen hazırlanıp kapının önündeki araca bindim. Arkamızdan da bir araba koruma bizi takip ediyordu.

"Önce bizim eve uğrayıp, Azize'yi alacağız. Sonra da çarşıya. "

"Tamam hanım Ağam."

Evin önüne geldiğimizde Azize dışarı da beni bekliyordu. Arabaya bindiğinde sarılıp, özlem giderdik.

Çarşıya indiğimizde arkamızda bir sürü adamla yürüyorduk. Azad son günlerde güvenliği arttırmıştı. Sebebini sorduğumda ise "Senin bilmeni gerektiren bir şey yok.!" demişti.

Öküz.

"Ne düşünüyorsun abla böyle.?"

"Bilmiyorum Azize. Yani içimde bir boşluk var. Ne olduğunu bilmiyorum ama kötü bir şey olacakmış gibi geliyor."

"Neden böyle düşünüyorsun ablam. Azad Ağam'la aranız mı kötü yoksa.?"

"Ne zaman iyi oldu ki.?"

"Öyle deme abla ya. Azad Ağam iyidir hoştur ama arada geliyorlar sanki." diyerek kıkırdadı.

"Hiç gitmiyorlar ki."

Bu sefer bende gülmüştüm.

"Neyse anlat bakalım evde ne var ne yok.?"

"Aynı abla işte bildiğin gibi. Ben çıkarken annem temizlik yapiyordu. Dilan ders çalışıyordu. Babam zaten içip içip sabah geldi. Uyuyordu. Baran da karısıyla sabah dışarı çıkmıştı."

"Anladım canım."

Herkes hayatından memnundu tabi.

"Ee anlat bakalım Azize hanım."

"Ne anlatayım ablacım. " Diyerek gülümsedi. Ne ima ettiğimi biliyordu. Azize ne zaman konağa gelse Fırat'ın bakışları onun üzerindeydi.

"İmkansız bizimkisi abla. Yani biliyorsun o koskoca Ağa ben ise sıradan bir adamın kızı."

"İmkansız diye bir şey  yoktur Azize. Bu hayatın bize neler yaşatacağını bilmiyoruz. Bak bana 1 ay içinde hayat beni nereye getirdi."

"Haklısın ablacım ama ne bileyim Fırat çok başka yani. İlkokuldan beri aşığım ona. Ama o beni hiç görmedi. Belki de görmek istemedi."

Sipariş ettiğimiz tatlıları yerken Korumalardan biri yanımıza gelip elindeki telefonu uzattı.

"Hanımın Azad Ağam arıyor."

Beni niye aramamış diye telefonuma bakarken şarjinin bittiği anlamıştım.

"Efendim Azad. "

"Nerdesin sen Zehra.!? Niye bu lanet olası telefonun kapalı.?"

"Şarjım bitmiş Azad. Fark etmedim."

"Edeceksin. Seni ne zaman arasam o telefonu açacaksın.!"

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin