"E-nişte.!!" diye bağıran Azize'nin sesini duyduğumda şaşırmıştım. Çünkü o sadece Azad'a enişte derdi. Oturduğum sedirden ayağa kalktım. Azize 'nin sesi aşağıdan geliyordu. Merdivenlerin başına geldiğimde Berzan babamın da bağırışını duymuştum.
"Oğlum.!!!"
Merdivenlerden hızlıca inip, avluya ulaştım. Patlamanın olduğu gün çıktığı kapının önünde dikiliyordu Azad. Oradaydı. Aylardır beni nefessiz bırakan adam oradaydı. Fırat abisinin koluna girmişti. Yaralı gibiydi. Ben hala şaşkınlığımı atamamış etrafıma bakıyordum. Belli ki yine aklım bana oyun oynuyordu. Yavaşça yanına yaklaştım. Gözleri üzerimdeydi. Elimle yüzüne dokundum. Allahım gerçekti.! Ölmemişti.! Göz yaşlarım bir biri ardına akarken uzamış sakallarını okşadım.
"Azad."
Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki. Şu an aklım çok karışıktı.? Ölmediği için çok mutluydum. Ama bu zamana kadar neredeydi.? Biz onu öldü zannederken o neredeydi.? Bu sorular beynimi kemiriyordu.
"Yukarı çıkalım her şeyi anlatacağım." Dedi.
Azad beni geçip, merdivenleri çıktığında dona kaldım. Hala inanamıyordum sekiz aydır ortalıkta yoktu. Hemen peşinden gittim. Evin diğer üyeleri de toplanmıştı.
"Ayşe'yi de çağırın.!" dedi sinirle. Yine ne oluyordu.?
Ayşe de aramıza katıldığında konuşmaya başladı. Kaşında ve dudağında kurumuş kan izleri vardı. Dayak yediği her halinden belliydi. Benim her zerresine aşık olduğum adamı kim bu hale getirmişti.?
"Şimdi herkes beni iyi dinlesin. Kimse sözümü kesmeyecek."
Hepimize bir göz gezdirdikten sonra devam etti.
"Patlamanın olacağını biliyordum. Birileri benim ölmemi istiyordu. Ve bunu kimin istedigini öğrenmem gerekiyordu. Herkesin beni öldü zannetmesi için arabaya benim yerime başka biri bindi-"
Sinirden ölecektim şimdi. Ne söylüyordu böyle.!?
"Sen ölmedin.! Aylarca biz neler çektik biliyor musun sen.!? Bunu bize yaşatmaya ne hakkın var senin.?"
"Zehra sözümü kesme.!"
"Ben gidiyorum Azad.! Kesecek kimse de olmaz artık.!"
Arkamı döndüğümde hemen yanıma gelip, kolumu tuttu.
"Nereye gidiyorsun Zehra.!? Otur bir dinle.!"
"Neyini dinleyeceğim ya Azad.! Ben seni tam sekiz aydır öldü zannediyordum adam. Sekiz gün değil. Sekiz hafta değil.Sekiz ay.! Koskoca sekiz ay.! Ya ben senin sandığım bir mezarın başına her gün gittim. Sen çocuklarımızın büyüdüğünü görmedin.!! Asaf ve Ayaz ilk adımlarını atarken yoktun.! Benim çocuklarım yanlarında babaları yokken bile ilk kelimeleri baba oldu.! Yine yoktun.! Ya sen.? Sırf bizimle kim uğraşıyor öğrenmek için bütün aileni kandırdın.!"
Daha fazla bu yükü taşıyamıyordum yüreğimde. Beni sekiz aydır yaşayan bir ölüye çevirmişti. Berzan babam araya girdiğinde gözyaşlarımı sildim.
"Kızım dur bir bakalım. Otur hele. Bende çok kızgınım Azad'a. Ama eminim mantıklı bir açıklaması vardır."
"Bizi terk etti baba. Bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir.?"
"Zehra otur lütfen."
Azad'a bakmadan tekrar oturdum. Eğer gerçekten geçerli bir sebebi yoksa ona bizi yokluğuyla sınamasının hesabını soracaktım.
"Patlama olduğunda herkes benim öldüğümü düşünüyordu. Buna siz de dahil. Zöhre mahkemeye verdiği yüklü bir miktar kefaretle dışarıdaydı. Ama ona finans sağlayacak biri olmalıydı. Yoksa o bu kadar parayı bulamazdı. Onunla ilgisi olup, olmadığını araştırdım. Ve öğrendiğim şeyler beni korkutmaya yetti.Babamın babası yani Hamdi dedemin Zöhre'nin ailesiyle kan davası varmış. Zöhre'nin babası amcamı öldürdüğünde sonunda birinin buna dur demesi gerekiyordu. Ya babam Zöhre ile evlenecekti ya da Zöhre'nin babasını öldürecekti. Ve bu ölüm bize kadar devam edecekti. Babam istemeyerek de olsa Zöhre ile evlendi. Ama bilmediği bir şey vardı. Zöhre amcasının oğlu Şivan Ağa'yı seviyordu. Ve ondan hamileydi. Şivan Ağa Zöhre gelin gittikten sonra delirmiş, intikam yeminleri etmiş. Bir gün Zöhre ile karşı karşıya gelmişler. Zöhre Fırat'ı n onun oğlu olduğunu sırf ailesinin intikamını almak için babamla evli olduğunu söylemiş. Annemi de Zöhre öldürdü. Çünkü annem bu konuşmalara şahit olmuş. Duyduklarının hepsini babama söyleyeceğini söylemiş. O gece annemi öldürüp intihar süsü vermişler. Sonra sen Zehra. Seni öldürmek istedi. Şimdi de sıra bendeydi. Eğer ben ortadan kalkarsam babamın nasıl canını yakacağını biliyordu. Ama planları bununla da bitmeyecekti. Ayşe onların bu evdeki adamıydı. Yıllarca bizim güvenimizi sağlamış, kimse ondan şüphe etmemişti. Ama o günden güne babamı zehirliyordu. Yavaşça acı çekerek ölmesini sağlıyordu. Neden bir an da bu kadar hastalandı zannediyorsunuz bu adam.? Zöhre'ye gelince hapisten çıktıktan sonra ilk işi oğlunu görmek oldu. Değil mi Fırat.?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ]
RomanceEğer aşk bir seçenek olsaydı. Bu kadar keskin bir acıyı kim seçerdi.?