ZÖHRE

29.1K 1.1K 22
                                    

Zöhre Azad'ın üvey annesiydi. Sırf o kadın yüzünden annesi ölmüştü. Babası kolundan tutup onu bu konağa getirdiği günü anımsadı.Fırat'a hamile kalmıştı ve annesinin üzerine kuma gelmişti. Azad'ın annesi Asya Hanım'a yapmadığını bırakmamıştı. Gözleri doldu Azad'ın. Annesini en son gördüğünde 7 yaşındaydı ve o an gözünün önünden hiç gitmiyordu. Tavanda asılı bedeni hareketsizce sarkıyordu.

Nedenini anlaması çok zamanını almamıştı. Zöhre annesi gibi Azad tan da kurtulmak istiyordu. Babası Azad'a Ağalığı bıraktığında çok sinirlenmişti. Ona göre aslında Ağa olması gereken Fırattı.

Azad sinirle arabasına atladı. Ve konağa sürdü. Bir kez daha sevdiği bir kadını hayatından çıkaracaktı. Annesi  gibi Zehra'yı da öldürecekti.

Azad konağın kapısını kırarcasına içeri girdi. Avluya vardığında ise var gücüyle bağırdı.

"Zöhre.!!"

"Çık lan dışarı.!"

.....

Azad'ın avluda yankılanan sesiyle tüm ev halkı dışarı çıkmıştı.

Azize de ben de odanın önüne geldiğimizde Azad bir kez daha bağırdı.

"Buradayım. Çık karşıma.!"

Azad belindeki silahı çıkarıp bir el ateş etti. Yanına inmek istiyordum. Onu bu derece deli eden şey ne bilmek istiyordum. Merdivenlerden indiğimi gördüğünde;

"Zehra gelme buraya.! Odana çık hemen.!"

Ben onu dinlemeden bir adım daha atmıştım ki tekrar bağırdi.

"Gelme diyorum Zehra. Azize ablanı da al çık odaya.!"

Azize telesla koluma girdiğinde bende korkmaya başlamıştım. Azad'ın babası Berzan Ağa avluda görünmüştü sonunda. Ve arkasında Zöhre Hanım.

Fırat yanımdan hızlıca inerek yanlarına vardı.

"Hayırdır oğul. Ne yaptığının farkındasın inşallah."

"Abi ne oldu. ?"

"Annenmiş.!"

"Ne annenmiş abi.?"

"Bize saldırıyı düzenleyen adamlara emir veren annenmiş.!"

Duyduklarımla kalakalmıştım. Fırat hırsla abisinin üzerine yürümüştü.

"Saçmalama abi. Sen ne dediğinin farkında mısın.! Benim Annem öyle bir şey yapmaz.!!"

"Yapmış lan işte yapmış.! Sırf sen Ağa olamadın diy-"

Azad cümlesini bitiremeden Fırat ona bir yumruk atmıştı. Ve şimdi yumruk atma sırası Azad daydı.

"Yalan söylüyorsun.! Benim Annem öyle bir şey yapmaz. !"

"Yapmış lab yapmış. Ben karımı kaybediyordum lan senin annen yüzünden.!"

"Hayır.!" diye bir yumruk daha geçirdi Fırat.

"Annemi de o öldürdü.! Ne istiyor lan benim sevdiğim kadınlardan.!?"

Berzan Bey eb sonunda belindeki silahı havaya kaldırıp üç el ateş etmişti. Azad ile Fırat birbirinden ayrıldığında Azad'ın kaşı, Fırat'ın ise dudağı kanıyordu.

"Ayrılın.! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz lan siz.!?"

"Sen onu karın denen yılana sor baba.!"

"Azad ağzını topla. Zöhre senin de anan."

"O hiç bir zaman benim annem olmadı.!"

"Zöhre doğru mu Azad'ın söyledikleri.?!"

"Yalan Ağam. Yalan. Ben onu kendi çocuklarımdan ayırt bile etmedim. Şimdi ise gelmiş bana ne ima ediyor.!"

Azad sinirle babasına baktı.

"Benim sözüme itibar etmiyor musun baba.!?"

"Zehra'nın vurulması bu kadın yüzünden. !"

"Yeter Azad. Sus artık.!"

"Susmayacağım artık baba. Ya bu kadın bu evden gider ya da bir daha beni göremezsin. Anladın mı.! "

"Zöhre bir yere gitmiyor Azad. Dur bir-"

"Bugünü unutma Berzan Ağa.! Senin artık Azad diye bir oğlun yok.!"

Merdivenlerin başında olanları izliyordum. Azad yalan söylecek bir insan değildi.

"Zehra buraya gel.!"

Aşağı inmemle hemen konaktan çıkmıştık. Azize arka koltukta sessizce oturuyordu. Azad arabayı o kadar hızlı kullanıyordu ki. Her an kaza yapabilirdik.

"Azad yavaşla."

Beni duymuyor gibiydi. Aksine daha da hızlanmıştı.

"Azad lütfen yavaşla."

"Azad.!! Dur artık dur.!!"

Azad ani bir frenle durmuştu. Arabadan inip tekere bir tekme savurdu. Hemen yanına gitmiştim.

"Azad lütfen sakinleş. "

"Zehra sen neredeyse ölüyordun.!" diyerek arabanın kaputuna bir yumruk atmıştı.

"Babam lan babam bile inanmadi bana.!''

"Seni benden alacaktı. !"

Azad'a sarıldığımda alnımı alnına yaslayıp biraz bekledim.

"Azad ben sana inanıyorum. Ben seni seviyorum. Ve seni asla bırakmayacağım."

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin