İKİZİM

42.7K 1.5K 39
                                    

Kendime geldiğimde herkes başımda dikilmiş benim uyanmamı bekliyordu. Burnuna gelen kokuyla kusacaktım nerdeyse. Resmen kolonya ile yıkamışlar beni. Annem ve Azize  uyandığımı görünce yavaşça beni kaldırdılar.

"İyi misin kızım.?"

"İyiyim."

Ayağa kalkmış gidecekken annem beni durdurmuştu.

"Nereye gidiyorsun kızım.?"

"Bana kızım deme. Ben sizin kızınız değilim. Nasıl satarsınız beni ya nasıl. Değdiğimi bari aldığınız paralara değdi mi yokluğum! ?"

Kadın ağlayarak ayaklarıma kapandı. Hemen kaldırmak istedim ama ne yaptıysam kalkmadi.

"Ne yapıyorsun kalk ayağa."

"Kızım vallahi de billahi de ben bilmiyordum. Baban içkicinin kumarcının teki zaten. Bir gün sizi aldı gezmeye diye götürdü. Sonra seni getirmedi. Çok sordum çok aradım ama bulamadım bir türlü Kınalı kuzumm. Şimdi seni bulmuşken ikinci bir acıyı daha yaşatma bana."

Kadın ağladıkça bende ağlıyordum ve bizimle birlikte Azize de. Onun bir suçu günahı yoktu. Ama yine de gururuna yediremiyordu bunları. Azize konuşurken başımı ona çevirdim.

"En azından nerde kalıyorsun.? Sana nasıl ulaşacağız.?" dedikten sonra otelin adını ve numaramı verdim onlara.

Baran içeri girdiğinde hızlıca koşup annesini yerden kaldırdı. Ve öfkeyle yüzüme baktı.

"Nasıl annemi ayağına kapatırsın.!"

"Ben istemedim kaldırmak istedim ama-"

"Kes sesini. Defol git burdan. Tüm dengemizi şaştın. Başımızda onca bela varken bir de seninle uğraşamayız.!"

İkizim o kadar çok bağırıyordu ki gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Lütfen git artık."

"Sen neden benden bu kadar nefret ediyorsun Baran.? Ben ne yaptım sana  ha.? Beni hiç görmedin. Tanımıyorsun bile."

"Eger şimdi gitmezsen daha kötü olacak anlasana Zehra. Bizim evimizde de kalbimizde de sana yer yok.!"

Baran' ın son sözleri üzerine hemen evden ayrıldım. Azize ne kadar beni durdurmak istese de durmadım. Hava kararmıştı. Arabama binip şehir merkezinden biraz uzaklaştım. Çantamdaki çalan telefonla arabayi durdurdum. Arayan Mehmet Amca idi.

"Nasılsın güzel kızım. Bir aksilik yok ya."

"Yok Mehmet Amca her şey yolunda merak etme sen beni. Yarın  döneceğim."

Bugün yaşadıklarımı henüz hazmedemezken bir de Mehmet Amcanın canını sıkmayacaktım.

"Tamam kızım uçağa bindiğinde haber ver seni alması için birini gönderelim. "

"Tamam." dedikten sonra telefonu kapattım. Saatlerdir araba da geziyordum.Otele gittiğimde ise üzerimi değiştirip yemek yemek için tekrar dışarı çıktım.

Güzel bir restoranda oturup akşam yemeğimi yerken bu sabah olanları düşünüyordum. Hesabı ödedikten sonra tekrar otele döndüm. İnternetten uçak biletimi ayırttıktan sonra uyumaya çalıştım.Sanki mümkünmüş gibi. Sabah çalan telefonumun sesiyle uyandım. Tanımadığım bit numaraydı.

"Efendim."

"Abla ben Azize. Koş Yetiş ne olur."

" Azize ne oldu kardeşim. Niye ağlıyorsun noldu.?"

"Abla beni evlendirecekler sen benim son umdumsun gel kurtar beni ne olur."

Duyduklarımla deli olmuş hemen eve doğru yola koyulmuştum. Eve vardığımda bir silah sesi duymuştum. Allahım ne olur geç kalmamış olayım diye dua ederken avluya girdim.

Baran 'ın karşısındaki adam elindeki silahla havaya ateş ediyordu. Azize anneme sarılmış ağlarken beni gördü. Hemen yanlarına gittim. Ve Azize ye sarıldım.

Elinde silah olan adam babamdı. Eli yüzü dağılmış kanlar içindeydi.Ne olmuştu burda.

"Evleneceksin.! Madem bir bok yedin bunu kapatıcaz. Senin yüzünden ölmeye niyetim yok benim."

Silahı Azize ye çevirdiğinde önüne ben geçtim.

"Ooo Zehra hanımefendileri de buradaymış." derken iğrenç bir kahkaha attı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen.! Azize yi istemediği biriyle evlendiremezsin.!"

"Sen kimsin de karisiyorsun lan bana.!"

"Ablasıyım. "

"Bune böyle  bütün çocuklarım bana düşman olmuş arkamdan kuyumu kazıyor. Yeter lan sizden çektiğim.!"

Baran aramıza girdiğinde babasının elindeki silahı kavrayıp aldı. .

"Yediğin boka bakmadan bir de bana mı karşı geliyorsun. Bu olanların hepsi senin suçun Baran Ağa."

"Kes sesini yıllarca anneme kız kardeşlerime çektirdiklerini unuttum mu sanıyorsun.! Ben bir şey yaptım ve hatasını kardeşim çekmeyecek anladın mı.!?"

"İyi o zaman Azad Ağa'ya da böyle söylersin. Sonra doğmamış çocuğun sen ve karında geberir gidersiniz.!" diyerek hışımla evden ayrıldı.

Duyduklarım karşısında ne yapacağımı bilmeden öylece kala kaldım. Baran' ın yanına gidip ne oluyor hemen anlat dedim..

"Sen Karışma." diye karşı çıktı. Ama çoktan karışmıştım.

Eli karnında bir kız içeriden çıkarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Tüm olanları öğrendiğimde ise ne yapacağımı bilemedim. Baran Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan KARADAĞ aşiretinde ki Dicle ile birbirlerine aşık olmuşlardı. 1 senedir birlikte olan çift Diclenin hamile olmasıyla kaçmaya karar vermişler ama kaçamadan yakalanmışlardı. Aşiretin ileri gelenleri ortada bebekte olduğu için infaz kararı değil berdeli uygun görmüşler ve Diclenin abisi Azad ile Azize'nin evlenmesi kararı alınmıştı. Ama unuttuklari bir şey vardı ki Azize aslında Azad'ın kardeşi Fırat'a aşıktı. Sevdiği adamın abisi ile nasıl evlenebilirdi ki.?

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin