AYAZ-ASAF-ASYA

21.2K 760 25
                                    

7 Ay Sonra

Bir elim karnımda merdivenlerden iniyordum. Azad ise merdivenin diğer ucunda gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.

"Ne yapıyorsun sen Zehra.!?"

"Yeter Azad. Sıkıldım yatmaktan."

"Niye bana seslenmiyorsun kendi başına hareket etme demiyor muyum ben sana.?"

Yok yok bu adam beni katil edecekti kesin. Azize ve Fırat'ın düğününden sonra daha da bir üzerime düşmüştü. Yani tamam biraz da benim suçum olabilirdi.

Flashback

Demir merdivene çıkıp, yamulan süslemeleri düzeltirken az kalsın düşecektim. Azad sinirle gelip beni aşağı indirdi.

"Zehra sen ne yapıyorsun.!? Allah aşkına sana mı kaldı bunu düzeltmek."

"Ya ne yapayım Azad. Kimseyi göremeyince kendim yapabilirim sandım."

"Hasbinallah."

Azize "Abla.!" diye seslendiğinde Azad'ın beni azarlamasına izin vermeden hemen yanına gittim. O ise arkamdan bağırıyordu.

"Gözüm üstünde. Bir kere daha kendini tehlikeye atarsan seni şu koltuğa oturturum ve düğün boyunca tuvalete gitmene bile izin vermem.!"

Arkamı dönüp ona gülümsedim.

Azize gelinliğini giydikten sonra aynada kendine baktı.

"Güzel olmuş mu.?"

"Mükemmel gözüküyorsun kardeşim." derken gözlerim dolmuştu. Bu hamilelik bana hiç yaramamıştı kesinlikle.

"Çok mutluyum abla. Hepsi sizin sayenizde."

"Sen her zaman mutlu olmayı hakediyorsun ablacım."

Azize bana sarıldığında bende ona kollarımı sardım. Elini göbeğime koyup, bana baktı.

"Abla birde üçüz oluyormuş."

"Saçmalama Azize. Ben daha bir taneyle ne yapacağımı bilmiyorum. Sen üçüz diyorsun."

"Bilmiyorum benim içimden öyle geçiyor."

Azize'nin duvağı takılırken ben de bahçeye çıktım. Azad'ın takım elbisesini verecektim. Azad bahçe de Baran'ın kızını kucağına almış, onunla oyun oynuyordu.

Ne de güzel bir baba olacaktı kim bilir. Azad beni görmesiyle yüzündeki gülümseme daha da yayıldı.

"Bak hala da buradaymış." diyerek yanıma geldi.

Elimdeki takım elbiseyi ona uzatırken Buke'yi kucağıma aldım.

"Sen çok güzel bir anne olacaksın Zehra."

Alnımdan öptükten sonra giyinmek için bir odaya gitti. Ben de kucağımdaki Buke'yi babasına uzattım. Ve Azad'ın arkasından gittim. Odaya girdiğimde gömleğini giyiyordu. Yanına gidip, gömleğinin yakasını düzelttim.

"Dediğimi aklından çıkarma sakın."

Parmak ucunda yükselip, yanağına bir öpücük kondurdum.

"Fazla mı korumacısınız acaba Ağam.?"

"Sen benim sözümden çık. O zaman görürsün korumayı." dedi.

****

Azize gelinliğini düzelttikten sonra ata bindi. Fırat atın yelesini tutarken içimden bir şeyler koptu sanki. Ne de zormuş bir evden gelin çıkarmak. Ben gözlerimdeki yaşı silerken Azad kolunu belime sardı.

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin