Kaira RYU (BİTTİ)

24

Bölümde emeği çok ama çok geçen EmreAkkurt065 a ithaf edilmiştir.

"Hahaha işleri zorlaştıralım mı? Ne dersiniz ?" diye sordu Ermenac.

Diğer ikisi de ne diyorsun anlamında bakıyorlardı

"Hahahha gerizakalılar işleri zorlaştıralım diyorum ne öyle kolay kolay işleri götürüyor ha ne dersiniz?"

Oda da bulunan üç kişinin yüzünde picimsi gülüşler oluşmaya başladı
-----

Kairanın ise hala bulunduğu yerde cesetler vahşet ölüm vardı
"Ulan mantikor seni bulursam tecavüz edeceğim " diyordu

"Ihım Ihım sayın gerizekalı Kairacık ben Ermenac ulan gerizekalııı neyse mantikor bir yerde mühürlü ve senin bu mühürü kırıp onun yenip bana getirmen lazım "

Eeeee ister öldür ister s*k ama seni unutma bir güzel yatırıp yağlayıp yağlayıp s*keCEMMMM

"Hahaha bir sözde der ki havlayan köpek ısırmaz hahaha şimdi mantikorun olduğu yere bir giden bir geçit var onu bul ve mantikorun görevine başla"

Ulan seni de s*kerim beyazlar denilen yavşaklarıda s*kerim oyun mu oynuyorsunuz lannnn!!!

Diye bağırıp küfür ettikten sonra ErmeNac'ın bahsettiği geçidi aramaya başladı o kum deryasında
------
"Hahaha beyazlara küfür ettti dedi ki s*kerim hahahah " diye kahkaha atıyordu kabil

ErmeNac ise kendini zor tutuyordu ki en sonunda bir volkan gibi taşıp kahkahalar atmaya başladı

Odada ki en ciddi adam olan Albion bile gülümsemişti ve ilk kez kabile bir düşman olarak değilde dost gözüyle bakmıştı
--------
Kaira ise o sırada kum tepelerini aşıyordu ve orada kabil, ErmeNac , Tanrı ve daha nicelerine sövüyordu

Çok sinirli olduğu için etrafına farkında olmadan öldürücü aura yayıyordu bu yüzden hayvanlar ona yaklaşmıyordu

Tabii tek nedeni bu değil üstünde ki kanların hepsi hayvan kanıydı bu bile yanına yaklaşmamak için büyük bir nedendi.

Kaira yürürken bu seferde kabile sayıp sövmeye başladı "Bre a*ına koyduğumun kaşarlaşmış nonoşu sen ne diye öldürdün habili ha g*tün mü kalkmıştı ha anasına bal döküp yaladığım "
-------
Bu sefer oda da iki kişi gülüyor bir kişi somurtuyordu. Tabii gülenler Albion ve ErmeNac surat asan ise kabildi

Yaklaşık bir on dakika kadar güldükten sonra hepsi yine o ciddi hallerine dönmüşlerdi

" Daha yeter ErmeNac yolla şu geçidi" dedi Albion

ErmeNac ise "Ya banane banane o zaman bana patlamış mısır , şeker ve gazoz getiyyyy" dedi

Albion göz devirip elini salladı ErmeNacın önünde istediği şeyler belirmişti. Aslında odada bulunan herkes o geçidi yollayabilirdi ama bu ErmeNac'a büyük ayıp olurdu

Ermenac elini salladı ve "sizde ister misiniz ?" diye sordu

"Evet bana da ver " dedi Kabil

"Şeyimi yeeee ahahah " dedi ve gülmeye başladı
---------

"Hah hah ulan şu k*duğumun geçidini bulana kadar g*tüm sikildi hadi şimdi içeriye gireyim." dedi

Ve geçitten içeriye ilk adımını atttı geçitte ilerlerken bir şeyler hissetti ve sesli sesli

Hassss*ktir lan burası örümceklerle dolu bir mağara (medya)

Eee ne yapacağım

* Savaşacağız karındaş hahaha hadi sapla beni onlara sok çıkar beni hadi aslanım benim*

"O zaman dans edelim *rosbu çocularıııı " diye bağırdıktan sonra örümcek selinin içine daldı

Önüne gelen her örümceği biçiyordu arkasına ise kopyaladığı kılavuzlardan biri ile koruyordu "demir vucut " tabii iki sene boyunca mavi cehennem alevleri ve diğer kılavuzlara çalışmıştı.

Yani boş durmamıştı ama demir vücudu çok çok uzun süreler kullanamıyordu.

Örümcek selinin arasından en geriye doğru zıplayıp arka taraflara doğru gitti ve iki elini öne doğru uzatıp "cehennemsel patlama" dedi

-------