52

805 97 8
                                    

Aslında bugün de yb gelmeyecekti ama içimden geldi

Kaira gözlerini açtığında mavi bir tavan ile göz göze gelmişti. Bir kaç dakika tavanla bakıştıktan sonra Kayra hanın sesini duydu.

*Tavanı çok beğendiysen sizi evlendirelim* dedi Kayra han

Kaira yattığı yerde ayağa kalkıp etrafa baktı. Etraf çok basit ve sade düzenlenmişti.

Kaira kapıya doğru bakmaya başladı.

O kapıya bakarken kapının kolu aşağıya doğru hareket etti.

İçeriye saçlarını kopardığı adam girdi. Adam kairayı görünce gülümsedi.

Kaira ise gülümsemeye karşın somurtma ile cevap verdi ve içinden "Kayra han hazır ol o adam burada iken kafasını koparalım " dedi.

*Hahahah gerizekalı hâlâ anlamadın mı?* dedi Kayra han

Kaira şaşkın bir ifadeye bürünüp "neyi ?" diye sordu.

*Boş ver o zaten anlatır.* dedi.

Adam kairanın yanına gelirken elini masanın yanında ki sandelyeye attı ve elinde o sandalye ile kairanın yanına doğru gelmeye başladı.

Kairanın yattığı yatağın yanına gelen adam sandalyeyi yanına bırakıp oturdu ve "Eee Kaira biraz yavaş mısın ne?" diye sordu gülerek

Kaira ise anlamamış bir şekilde "neye geç kaldım " dedi

"Benden aldığın dna ile bir dönüş bakalım yada sen zahmet etme ben dönüşürüm" dedi adam ve sandalyeden kalktı.

Adam ayağa kalkınca üzerinden bir siyah duman çıkmaya başladı. Siyah duman çıktıkça çıktı ve en sonunda toplanıp küçük bir ejderha halini aldı.

Kaira ejderhayı gördüğü gibi ağzından "Acee" sözleri döküldü.

Kaira küçük ejderhadan biraz sağ tarafa doğru bakınca ona gülümseyerek bakan Ace'yi gördü.

Ace gülerek kairaya bakıyordu" Hadi kaira hadi şimdi öylece ağzının geverini açıp oturma zamanı değil " dedi.

Kaira ise "Ne zamandır bu kişilerin başındasın? " dedi.

Ace ise ondan böyle bir soru beklemediği için şaşırıp o şaşkınlık ile cevap verdi "2-3 seneden fazla süredir " dedi

Kaira ise sadece başını sallayıp "O zaman planını anlat " dedi.

Ace bu laftan sonra elinde ki yüzüğe dokunup bir kaç tüp çıkardı. Birinci tüpte kıl vardı , ikinci tüpte tükürüp vardı,  3 tüpte ise su benzeri bir şey vardı.

"Şimdi sen al bunlar celladın dna örnekleri. Ben şimdi celladı öldürmek için ejderhamı yolladım ve idam günü ortalığı yakıp yıkacağız
------------
Okulun tam orta yerine bir platform kurulmuştu. Platformun üzerinde bir genç vardı.

Genç elleri kolları zincirli halde yere sabitlenmişti.

Gözlerinin feri gitmiş her tarafından yara almıştı. Gözlerini son bir defa daha etrafa gezdirdi ve kendisini öldürecek olan cellata bakıp gülümsedi.

"Demek bu sefer de beni öldüreceksin ha" dedi genç adam celladına bakarak. Aslında burada celladının adını verir ve onu öldürtebilirdi.

Ama o yine halkından birini kollamayı seçmişti halkının zarar görmesini istememişti.

Cellat gencin yanına gelip elini omzuna attı. Sarsmamaya özen göstererek kaldırıp kütüğün olduğu yere getirdi.

Cellat gencin sarsılmasına ve zarar görmemesine özen göstererek gencin başını platformda ki kütüğe koydu.

Sonra ise kafasını kaldırıp "Ulan o★osbu çocukları siz neasıl piçlersiniz de prensinizi kaçırıp öldürmek istersiniz gebertin hepsini ben prensi güvenli bir yere götürüyorum" dedi cellat.

O anda 4 bir yandan patlama sesleri duyulmaya başladı. Her tarftan uçuşan büyüler her tarafta çarpışan kılıçların sesi ortalığı inletiyordu

O sırada ise cellat prens dediği genci omuzuna alıp "efendim lütfen korkmayın bizler sizi kurtarmak için buradayız" dedi

"Lütfen halkımın canını yakmayın " dedi prens cellata yalvaran bir ses tonu ile

"Ulan senin az önce götüne pamuk tıkacaklardı ama sen hâlâ halkım de hepsinin anasını s★keceğiz sende izleyeceksin" dedi cellat ve onun ile beraber kayboldu.

Az önceki yerden çok çok uzakta bir yerde ortaya çıkan ikili hareretli bir tartışma içine girmişlerdi

"Onlar bana ne yapsalar bile sizin onları öldürmeye hakkınız yok hem size ne oluyor ki bıraksaydınız halkım beni öldürseydi." dedi prens

"Ulan bak beni iyi dinle şuursuz o★osbu çocuğu senin babanı alıp köle yapan halkın.

Anneni vardiya değiştirerek s★ken yine halkın. Hatta şimdi s★kmiyorlar bile öyle ki deliğini genişletmişler.

Kız kardeşinin saçlarından süpürge yapan yine halkın. Kız kardeşinin şuan olmayan namusunun sebebi yine o halkın

Küçük kardeşlerinin kafaları ile oynayan yine halkın ve sen... Nasıl bir şizofreni bir şuursuz şimdi siktir ol da git tamam mı?" dedi cellat

Prens ona bakıp "olabilir onlar benim halkım ve sen senden ileride halkım için intikam alacağım bunu unut...." diyemeden kafasına aldığı darbe ile sağlam bir uykuya daldı.

O sırada ise cellat idam yerine gitmeye hazırlanırken "Bak valla içimde kalacak şu şuursuza bu yapmaz isem " dedi ve yerde yatan çocuğun yüzüne bir tekme attı .

*Hay ulan Kaira hep manyaklar bizi buluyor. Hem adamın anasını makine gibi tövbe tövbe neyse hadi gidip şu şuursuz piçin halkım dediği kişileri öldürelim " dedi

Cellat yavaş yavaş şekil değiştirmeye başladı ve cellattan geirye sadece Kaira kalmıştı.

Kaira yavaşca yok olurken bir bukle küfürü de arkasında bırakmıştı "a★ına koyduğumun nefissiz pezevengi" dedi.

O gittikten sonra ise prens "Sen...sen ölümlerden ölüm beğeneceksin merak etme seni en kötü günlerinin baş kahramanı ben olacağım." dedi.

Ve prens ellerini yere koyarak "Sahibinize geri gelin " dedi.

O anda bir hareketlilik oluştu.
----------
"Hadi kaira eve gidelim" dedi Ace

"Ben yine vücudumu kayra hana bırakacağım hem onlar bizden daha iyi atları sürerler " dedi

Kaira bunu derken tembellik etmekten başka bir amacı yoktu.

Ace ise "tamam" dedi
------------

Kaira RYU (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin