46

857 101 5
                                    

Okulun tam orta yerine bir platform kurulmuştu. Platformun üzerinde bir genç vardı.

Genç elleri kolları zincirli halde yere sabitlenmişti.

Gözlerinin feri gitmiş her tarafından yara almıştı. Gözlerini son bir defa daha etrafa gezdirdi ve kendisini öldürecek olan cellata bakıp gülümsedi.

"Demek bu sefer de beni öldüreceksin ha" dedi genç adam celladına bakarak. Aslında burada celladının adını verir ve onu öldürtebilirdi.

Ama o yine halkından birini kollamayı seçmişti halkının zarar görmesini istememişti.

Cellat gencin yanına gelip elini omzuna attı. Sarsmamaya özen göstererek kaldırıp kütüğün olduğu yere getirdi.

Cellat gencin sarsılmasına ve zarar görmemesine özen göstererek gencin başını platformda ki kütüğe koydu.

Sonra ise kafasını kaldırıp "Ulan o★osbu çocukları siz neasıl piçlersiniz de prensinizi kaçırıp öldürmek istersiniz gebertin hepsini ben prensi güvenli bir yere götürüyorum" dedi cellat.

O anda 4 bir yandan patlama sesleri duyulmaya başladı. Her tarftan uçuşan büyüler her tarafta çarpışan kılıçların sesi ortalığı inletiyordu

O sırada ise cellat prens dediği genci omuzuna alıp "efendim lütfen korkmayın bizler sizi kurtarmak için buradayız" dedi

"Lütfen halkımın canını yakmayın " dedi prens cellata yalvaran bir ses tonu ile

"Ulan senin az önce götüne pamuk tıkacaklardı ama sen hâlâ halkım de hepsinin anasını s★keceğiz sende izleyeceksin" dedi cellat ve onun ile beraber kayboldu.

Az önceki yerden çok çok uzakta bir yerde ortaya çıkan ikili hareretli bir tartışma içine girmişlerdi

"Onlar bana ne yapsalar bile sizin onları öldürmeye hakkınız yok hem size ne oluyor ki bıraksaydınız halkım beni öldürseydi." dedi prens

"Ulan bak beni iyi dinle şuursuz o★osbu çocuğu senin babanı alıp köle yapan halkın.

Anneni vardiya değiştirerek s★ken yine halkın. Hatta şimdi s★kmiyorlar bile öyle ki deliğini genişletmişler.

Kız kardeşinin saçlarından süpürge yapan yine halkın. Kız kardeşinin şuan olmayan namusunun sebebi yine o halkın

Küçük kardeşlerinin kafaları ile oynayan yine halkın ve sen... Nasıl bir şizofreni bir şuursuz şimdi siktir ol da git tamam mı?" dedi cellat

Prens ona bakıp "olabilir onlar benim halkım ve sen senden ileride halkım için intikam alacağım bunu unut...." diyemeden kafasına aldığı darbe ile sağlam bir uykuya daldı.

O sırada ise cellat idam yerine gitmeye hazırlanırken "Bak valla içimde kalacak şu şuursuza bu yapmaz isem " dedi ve yerde yatan çocuğun yüzüne bir tekme attı .

*Hay ulan Kaira hep manyaklar bizi buluyor. Hem adamın anasını makine gibi tövbe tövbe neyse hadi gidip şu şuursuz piçin halkım dediği kişileri öldürelim " dedi

Cellat yavaş yavaş şekil değiştirmeye başladı ve cellattan geirye sadece Kaira kalmıştı.

Kaira yavaşca yok olurken bir bukle küfürü de arkasında bırakmıştı "a★ına koyduğumun nefissiz pezevengi"
--------
Gözlerini açtığında mavinin hüküm sürdüğü bir tavana gözlerini açtı başını tavandan aşağıya doğru kaydırırken  sol yanında Ace blood'u gördü.

Ace ona gülerek bakarken o ise somurtuyordu.

Ace onun somurtmasına aldırmadan "Seçilmişler arasına hoş geldin ortak " dedi

Kaira ise bön bön ona bakıyordu

"Haa anlamadın dün sen maçtayken sahada beliren yaşlı adam seçilmişlerin müdürü ve seni özel olarak aldı ve sana 3 ay dinlenme süresi verdi.

Bende bunu bir süreli görev almak için kullandım hem gelişimimiz için iyi olur demi komisyon başkanını öldürmen için güçlenmen lazım" dedi

Ace elini salladı ve  bir kağıt elinde belirdi. "Al bunda görev ayrıntıları var bu gece yola çıkıyoruz " dedi

Kaira kağıda baktı

"Prensi Kurtar
Zorluk :F-
Ödül : belirlenmedi
Görev açıklaması : Bir kaç ay sonra idam edikecek olan kırmızı dünya krallığının prensi olan kişiyi idamdan kurtarmak "

"Tamam da Ace ben anlamadım" dedi Kaira

"Ben sana yolda anlatırım" dedi ace
--------

Günün ilk bölümü

Kaira RYU (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin