Kaira RYU (BİTTİ)

61

"Hayaletler bana söylediğiniz grupların liderleri ile ilgili biraz bilgi bulun " dedi kaira

Hayaletler tamam anlamında kafa salladı.

Hayaletler gittikten sonra Kairanın klonları gelip Kaira'ya paralarını verdi.

Kaira paraları yüzüğüne attı ve tüm klonları yok etti.

Kaira klonlar gittikten sonra başka bir klon daha yaratıp ona biraz para verdi ve "Bu para ile her gün kıyafet ve yemek bıraktığım yerlere kıyafet ve yemek bırak " dedi.

Klon ise "Emredersiniz efendim " dedi.

Klon gittikten sonra Kaira meditasyon durumuna girip birinci katmanın ikinci bölümünün sorusunu düşünmeye başladı.

"Gelecek nedir? Hmmm gelecek acaba gelecek nedir? Gelecek bilinmeyendir.

Bilinmeyen nedir?

Bilinmeyen... Aslında geniş bir açıdan bakınca evrenin büyük bir kısmı bilinmeyenlerle dolu. Bu bilinmeyen bizleri cezbediyor.

Bu cezbediş bizi kimi zaman ölüme kimi zaman ise tarihte iz bırakan bir şahsiyete dönüştürür. Aslında herşey bizim elimizde gibi görünüyor ama hiç bir şey bizim elimizde değil.

Geleceğimiz... Aslında herşey bir şeye bağlı bu şey zaman. Zaman ise bir şeye bağlıdır. Bu şey ise ulu yüce bir kişilik. Bu kişilik zaman ve mekan kavramının çok ama çok ötesinde bir varlık olmalı.

Ama gelecek nedir? Bu soru çok kolay görünüyor ama bu soru ilk soru gibi çok zor.

Ama bir bakınca ulu bir şahsiyet olmalı. Olmalı ki gelecek olsun. Biz varlıklar ilk anlatılanlara göre güç yolu açık değildi.

Ama gelecekte güç yolu açıldı. Bu güç yolu varlıkların kendilerini o ulu sahşiyetten uzaklaştırdı.

Geleceğin ne getireceği bilinmez onun için bir bilinmeyen de bir de bilinen olması lazım o bilinen ise biziz.

Ulu şahsiyetin aslında her birimize benziyor. Aslında her varlık,  her tür ve her canlı o ulu şahsiyetin bir yansımasıdır.

Neyse şimdilik bu soruya cevap veremedim ama daha önemli bir şey öğrendim bir ulu şahsiyet var ve ben o ulu şahsiyete ulaşacağım."

Kaira aydınlanmasını bitirip dışarıya çıktı ve askerlerin takıldığı bara doğru gitmeye başladı.

Giderken ise bir şeyler düşünüyordu "Ulu şahsiyet seni şimdi fark ettim ve seni bulacağım." dedi ve bara ulaştı.
------------
Bir çok zamanın ve mekanın bulunduğu bir ortamda sade ve gösterişsiz bir sandalyede oturan adamın tepkisiz yüzü hafif şekilde kırışmaya başladı.

Bu kırışıklıklar dukaklarının  kenarlarında daha fazla oluyordu. Adamın yanaklarında gamze de oluşmuştu

Adamın ağzından bir kaç cümle döküldü "Hahaha küçük çocuk senin benim yanıma gelmeni bekliyor olacağım" dedi.

Aynı anda iki kişi adamın sandalyesinin yanında belirdi. Adam ikisine de bakmadan "Çocuklar siz onun için işleri biraz zorlaştırın ha belli ki bu çocuk beni bulacak hadi onunla oynayalım" dedi.

Sandalyenin arkasında ki iki varlık kafalarını sallayıp yok oldular.

Onlar gittiğinde bile adamın yüzünde hâlâ bir sırıtış vardı
------
Kaira aydınlamayı bitirdikten sonra yatağına girip uzandı.

Gözlerini kapatıp uykuya daldı ve bir rüya görmeye başladı.

Rüyada bir arkası dönük bir çocuk vardı. Bu çocuk dört tarafı kapalı bir yerde bulunuyordu. Duvarlar yumuşak bir madde ile kaplanmıştı.

Çocuğun üstünde beyaz bir gömlek vardı. Gömleğin kolları arkadan bağlanmıştı. Böylece çocuk ellerini kullanamıyordu.

Çocuğun saçları kairaya kendini anımsattı. Simsiyah ve uzun bir saçı vardı.

Kaira arkası dönük çocuğa yaklaştı ve eliyle omzuna dokundu.

Kairanın dokunduğu çocuk yavaşca arkasını dönmeye başladı.

Çocuk dönerken kairanın kalbi hızlı bir şekilde atmaya başladı.

Çocuk yüzünü döndüğünde kairanın şaşkın şaşkın karşısında ki çocuğa bakıyordu.

Çocuk aynı kaira gibiydi. Çocuk kairaya bakıp gülmeye başladı.

Çocuk gülerken kaira yavaşca rüyadan çekilmeye başladı.