Umarım beğenirsiniz~ Yorum yaparsanız sevinirim ^^ İyi okumalar~
Bambam işlerin buraya nasıl geldiğini bilmiyordu. Tek yapmak istediği her şeyi yoluna koymak ve eskisi gibi arkadaşlıklarına devam etmekti ama sanırım onu da batırmıştı.
Şimdi ise yatağında oturmuş en sevdiği animesini izliyordu. Bu bile keyfinin yerine gelmesini sağlayamıyordu. Ağlamak istiyordu her ne kadar eve geldiğinden beri ağlıyor olsa da Yugyeomla araları ne zaman bozulsa hep böyle olurdu. Sonuçta o en yakın arkadaşıydı nasıl üzülmezdi ki?
O düşüncelerine dalmışken animenin bittiğini yeni fark ediyordu. Sıkıntıyla oflayıp telefonunu eline aldığında ne ondan ne de gruptan mesaj olduğunu gördü. Telefonu tekrar yatağa bıraktığında ise telefonun titremesiyle aceleyle tekrar eline aldı. Yugyeomdan mesaj olduğunu gördüğünde gülümsemesine engel olamamıştı.
"Yugi♡"
Yugyeom: Biliyorum biraz geç oldu ama
Parkın oraya gel.
Konuşmalıyız.
Bambam derin bir nefes aldı ve hemen yatağından kalkıp dolabına ilerledi. Sonunda düzgünce konuşacaklar ve eskisi gibi olacakları için fazlasıyla heyecanlıydı. En azından Bambam böyle düşünüyordu.
Altına seçtiği siyah dar pantolonu ve üzerine seçtiği kırmızı gömleği giydiğinde telefonunu da alıp annesine haber vererek evden çıkmıştı. Parka doğru yürürken üzerine ceket almadığı için kendisine sövüyordu ama artık geri dönemezdi.
Yaklaşık 15 dakikalık yolun ardından parka ulaştığında Yugyeom'u banklardan birinde otururken görmüştü. İçindeki heyecana anlam verememişti. Bu yüzden bunu es geçip hemen onun yanına gitmiş ve bir süre ayakta onun kendisini fark etmesini beklemişti.
Sanırım Yugyeom kafasındaki düşüncelere fazla dalmış olmalıydı ki belli bir süre geçmesine rağmen Bambam'i fark edememişti. Sonunda Bambam hafifçe öksürüp onun dikkatini çekmeye çalıştı. Yugyeom kafasını kaldırıp karşısındaki kişiye baktığında kalbinin yerinden çıkacağını hissetmişti. Bambam de ondan farksız sayılmazdı.
Sonunda Bambam de Yugyeom'un yanına oturduğunda bir süre sessizce bakışları etrafta ve birbirlerinin üzerinde gezdirdiler. İkisi de gergindi ve Bambam bu gerginliğin bir an önce bitmesi için söze girmek istemişti.
"Yugyeom."
"Bambam."
İkisi de bir anda konuştuklarında gülmelerine engel olamamışlardı. En azından ortam biraz yumuşamışa benziyordu.
"Önce sen söyle."
Bambam konuştuğunda Yugyeom derin bir nefes almıştı.
"Ne söylemeliyim bilmiyorum. Muhtemelen konuşmamızdan sonra beni görmek istemeyeceksin."
"Ne?"
"Sadece beni dinle olur mu? Sözümü kesme. Her şeyi söyleyip gideceğim. Tamam mı?"
Bambam ne olduğunu anlamasa da kalbinin sıkıştığını hissetti. Ne yani her şeyi düzeltmeyecekler miydi? Yeniden arkadaş olmayacaklar mıydı? Yugyeom onu bırakıp gidecek miydi? Bambam bu olasılığı düşünmek bile istemiyordu. Yine de başıyla onaylamış ve Yugyeom'un devam etmesini beklemişti.